Zulmün yaşandığı Silvan da yasak kaktı

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde, 12 gündür devam eden sokağa çıkma yasağı sona erdi. İlçenin Tekel, Konak ve Mescit mahallelerini ablukaya alıp, top ve ağır silahlarla saldırarak, 7 kişiyi öldüren askerler tanklar eşliğinde mahallelerden çıkarak ilçe merkezinde bulunan Jandarma Taktik Alay Komutanlığı’na geçişi sırasında halkın tepkisiyle karşılaştı.

Diyarbakır Caddesi’nde yüzü aşkın asker eşliğinde geçen tankları gören halk caddeye toplanarak, “Katiller Kürdistan’dan defolun”, “Bijî berxwedana Farqînê” sloganları atıp yürüyüş düzenledi. Tepki sırasında askerlerin yurttaşlara silah doğrulttuğu görüldü.

12 gündür 3 mahalleyi Gaza Topê mevkiinden ağır silah ve toplarla harabeye çeviren asker ve tankların geri dönüşü sırasında kobra tipi zırhlı araçlar belediye önünde toplanan halkın dağılması yönde anonslar geçti. Ancak halk anonsa “Direne direne kazanacağız” sloganlarıyla yanıt vererek bölgeyi terk etmedi. Gergin bekleyiş Diyarbakır Caddesi ve Silvan Belediyesi önünde devam ediyor.

YASAK KALKTI, HALK SOKAKLARA AKIN ETTİ

Yasağın kaldırılmasına rağmen mahalleye yürümek isteyen halka polisler saldırırken, ablukayı kıran halk mahallelere girdi. Aralarında HDP milletvekilleri ve yüzlerce yurttaşın bulunduğu kitlenin önü Gazi Caddesi üzerinde kesildi. Burada kitleye gaz bombalı saldırı yapılırken, direnen halk oturma eylemi başlattı. Sık sık “Direne direne kazanacağız”, “Bijî berxwedana Farqînê” sloganları atılırken, cadde üzerinde akrep, ural ve TOMA tipi çok sayıda zırhlı araç geldi.

Saldırıya rağmen büyük bir direniş gösteren halk, Azizoğlu Caddesi üzerinden zılgıt ve “Bijî berxwedana Farqînê” sloganları eşliğinde mahallelere girdi. Evlerin harabeye döndüğü caddede, “TC ile şaka olmaz p.” gibi yazılamaların olması dikkat çekti.

YÜKSEKDAĞ: CAN KORUYAN DEVLET YOK

Silvan’da bulunan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, sokağa çıkma yasağı kalkmadan önce yaptığı açıklamada, halkın yanında olduklarını söyledi. Silvan’da gerçekleştirilen operasyon için ‘gözü kararmış, zıvanadan çıkmış bir savaş siyaseti’ ifadesini kullanan Yüksekdağ, buna karşı halkın direndiğini ileri sürdü ve onların yanında olduklarını söyledi. Yüksekdağ, şöyle konuştu: “Türkiye’de günlerdir, Türkiye’nin bir köşesinde insanlar sokağa çıkamıyor. Silvan’ın 3 mahallesinde insanların hiçbir can güvenliği yok. İnsanların can güvenliğini sağlamakla, canını korumakla görevli kamu görevlileri her gün Silvanlıların canını alıyor. Burada can koruyan, halkı koruyan bir devlet yok. Can alan, yaşam karartan bir devlet var. Burada zulüm, devletin uygulamaları var. AKP’nin savaş devletinin, AKP’nin saray devletinin uygulamaları var. Sonuna kadar halka operasyon, halka karşı savaş diyenlerin devleti var. Ama bu zulüm devletinin olduğu yerde halkımızın dimdik ve yıkılmayan gücü ve iradesi var. Bugün Silvan’da iki gücün mücadelesi yaşanıyor.”

AVUKATLAR EYLEM YAPTI

Silvan’a İstanbul, Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa Barosu, Çevre Hukukçular Derneği, Özgür Hukukçular Derneği ile Mezopotamya Hukukçular Derneği üyeleri sokağa çıkma yasağı kalkmadan önce oturma eylemi yaptı. Silvan’da sokağa çıkma yasağı uygulamasını protesto ettiklerini söyleyen grup adına konuşan avukat Serhat Eren, şunları söyledi: “Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkilileri tarafından barış süreci rafa kaldırıldığından bu yana Kürt coğrafyasına, Kürt halkına karşı siyasi ve fiziki baskılar, toplu gözaltı ve tutuklamalar, korkuya sindirme, ilçe merkezlerini ablukaya alarak sivillerin katledilmesi ve benzeri her türlü hukuk ve insanlık dışı uygulamalar merkezi bir politika olarak devreye sokulmuştur. Şu anda Silvan’da her gün ölümler gerçekleşmektedir. Yaklaşık üç aydır Kürdistan’da neredeyse her gün sivil insanlar katledilmektedir. Sırasıyla, açılan hendekleri ortadan kaldırma bahanesiyle bir ilçe veya birkaç mahalle kuşatılmak suretiyle halka karşı her türlü şiddet politikası yürürlüğe konmaktadır. Varto’da, Diyadin’de, Lice’de, Sur’da, Kızıltepe’de, Nusaybin’de yürürlüğe konan halkı kuşatarak baskı altına alma, sindirme, öldürme politikaları şimdi de üçüncü defadır Silvan’da uygulanmaktadır. Şu anda Silvan’da sivil insanlar katledilmektedir. Halkın yaşam alanları abluka altına alınmıştır. Halkın en temel ihtiyaçlarının bile karşılanması engellenmektedir. Abluka altına alınan mahallelerden haber alınmamaktadır. Halkın iletişim hakları ve olanakları ortadan kaldırılmıştır. Güvenlik gerekçesiyle Silvan’da yaşanılanların objektif bir biçimde Türkiye ve dünya kamuoyuna aktarılması engellenmektedir. Yaralanan insanların zamanında tedavi edilmelerine izin verilmemektedir. Maalesef halkın can ve mal güvenlikleri ortadan kalkmıştır. Hükümete de çağrıda bulunuyoruz. Kürt sorunu gibi köklü toplumsal sorunların baskı-şiddet-katliam politikalarıyla çözülmeyeceği tarihte ve şu an yaşadığımız yüzyılda yüzlerce kez kanıtlanmıştır. Bu politikaların Kürt sorununu derinleştirmekten başka bir işe yaramadığı ortadadır. Hükümeti, Silvan’a Silvan halkına dönük yapılan operasyonları derhal durdurmaya, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla müzakere edilecek yöntemleri uygulamaya çağırıyoruz.”