Sözcü Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, “Rıza Sarraf’ın bakanlarını açıklıyorum” başlıklı yazısı şöyle:
“Sülalece malı götürürlerken…
Sen değil miydin o Bakan?
*
Gariban muhitlerinde kirada otururlarken, saraylara taşınmadılar mı? Vatandaşa SİT’tir derken, kendilerine villa sit’eleri kurmadılar mı? Senelerdir gözünün önünde olup bitmiyor mu her şey? Sen değil misin görmek istemeyen, gıkını çıkarmadan seyrederek Bakan?
*
Pırlantanın vergisi sıfırken, tezeğin yüzde 18 değil mi? Dünyanın en pahalı benzinini kullanmıyor musun? Senin oğlanın işsizlikten düşüne düşüne saçları ağarmışken, bunların çocukları gemicik filoları kurmadı mı? Kendileri deveyi havuduyla götürürken, senin emekli maaşına sadaka verir gibi 20 lira zam yapmadılar mı? Kışın bikiniyi, yazın soba borusunu hesaplayıp, enflasyon düştü demediler mi? Senin traktöre haciz gelirken, saman ithal etmediler mi? Limanları, bankaları, telefonları, fabrikaları, madenleri, Cumhuriyet’in elinde avucunda ne varsa satmalarına rağmen, devletin borcu tarihte görülmemiş boyutta artmadı mı? Sen değil misin hiç oralı olmayan, neme lazım diyerek suratını çevirip başka tarafa Bakan?
*
Herif alenen “milletin orasına koyucaz” demedi mi? Koymuyor mu? Bu herifi tebrik edip, törenle plaket vermediler mi? Sen değil misin, demokrasi kavramına “çalıyor ama çalışıyor” diye Bakan?
*
Ayakkabı kutularından balya balya dolar fışkırırken, gözünü bacağını kaybeden gazi’lerin evine icra gönderilmedi mi? Yatak odalarına boy boy kasalar, para sayma makineleri istiflenirken, ataması yapılmadığı için canına kıyan öğretmenin cebinden çıka çıka sadece altı lira çıkmadı mı? Ermenekli şehit madencinin babası Recep amca yırtık cızlavet giymiyor muydu? Henüz 40 günlük Ayaz bebek, camları kırık, kerpiç gecekonduda donarak ölmedi mi? Sen değil misin sanki bunlar senin ülkende yaşanmıyormuş gibi, lay lay lom dalgasına Bakan?
*
Yollarına çıkan namuslu bürokratları harcamadılar mı? Tekerlerine çomak sokan dürüst bürokratları süründürmediler mi? Deniz Feneri’nde sanık yapılan helal süt emmiş savcımız açık açık “zekat hırsızlarını koruma altına alan bir güç var, hem altındaki figüranları koruyor, hem kendisine ulaşılmasını engelliyor, ben bu güce hırsızların imparatoru diyorum” demedi mi? Sen değil misin bu kepazelikleri umursamayan, adeta trene bakar gibi Bakan?
*
Avrupa Birliği’ne girdik, büyümede Çin’i geçtik, asrın ülkesiyiz, bir dolar bir lira olacak, petrol bulduk… Hatırlıyorsun değil mi bu manşetleri? Sen değil miydin “hayaldi gerçek oldu” diyerek, ekonomik yalanlara körü körüne inanıp, geleceğe güvenle Bakan?
*
İki tane avanta aspirine memleketi sattın.
İki paket avanta makarnaya Mustafa Kemal’i hançerledin.
Sen değil misin birader, bana ne ben cebime bakarım deyip, alacağı avanta kömüre Bakan?
*
(Görenleri tenzih ederim.)
*
Ve şimdi endişeyle haberleri seyrediyorsun, acaba Rıza Sarraf hangi bakanların ismini verecek diye merak ediyorsun.
Yüreğin pır pır ediyor deşifre olacaksın diye ama… Bilmediğimizi mi zannediyorsun, 15 senedir kimdir aslında o Bakan?”
Yazıyı Sözcü’de okumak için TIKLAYIN
Tutuklu gazeteci Alayumat’tan mektup var
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.