Çambükü Köy halkı, dün yaklaşık 500 jandarmanın eşliğinde çalışma başlatan ve ağaçları söken şirketi protesto etti. Köy girişindeki yolda asfaltı sürüp buğday atarak eylem yapan köylüler ile jandarma ve polis ekipleri arasında zaman zaman gerginlik ve itiş kakış yaşandı. Bazı köylüler gözaltına alınırken, bazıları da yaralanmıştı. Dün gerçekleşen protesto eyleminde Jandarmaya taş attığı iddiasıyla bugün gözaltına alınan Şaibe dönmez savcılık sorgusu sonrası serbest bırakıldı.
Gençağa Karafazlı – Emre Koç
Bugün yeniden eylem yapan kadınlar “Gözyaşımız içimize sel oldu neden kimse sesimizi duymuyor” diyerek yaşananlara tepki gösterdi.
Amasya’nın Taşova ilçesine bağlı Çambükü köyü halkı tarım arazilerinin zorla ellerinden alınarak OSB yapılmak istenmesine karşı aylardan beri yürüttüğü mücadele devam ediyor. Çambükü köylüleri dün 500 Jandarma eşliğinde yeniden çalışma yapmak için gelen şirket çalışanlarına karşı düzenlediği protesto eylemleri sırasında Jandarmaya taş attığı gerekçesiyle bugün gözaltına alın Şaibe Dönmez Taşova cumhuriyet savcılığına verdiği ifade sonrası serbest bırakıldı.
“SAVCI BİLE BİZİ HAKLI BULDU”
Şaibe Dönmez adliye çıkışında yaptığı açıklamada şunları söyledi “Ben konuştukça savcı yumuşadı ve “haklısınız” dedi. Bana dedi ki “Jandarmaya taş atmayın çok yaklaşmayın gelin gibi durun” dedi bende savcıya çok şeyler anlattım” diye konuştu. Dönmez ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
“GÖZYAŞIMIZ İÇİMİZE SEL OLDU AKTI NEDEN SESİMİZİ KİMSE DUYMUYOR”
Verimli topraklarının zorla ellerinden alındığını dile getiren Çam bükü köylüsü kadınlar bugün çalışma yapılan alana gitmek istemeleri Jandarma tarafından engellendi. Kadınlar ellerinde odun değneklerle alana doğru yürürken Jandarma ana yol üzerinden kendilerini takip etti. Kadınlar yürürken “Allah Allah bizim 3 gündür gözyaşımız içimize sel oldu aktı. Niye bizi kimse duymuyor niye bize kimse kulak vermiyor.” Diye tepki gösterdi.
“SAYIN BAŞKAN AKLIMIZ BAŞIMIZDA SİZİNLE GÖRÜŞMEYE GELDİK”
Kadınların yeniden eylem yapması Jandarma tarafından engellenmesinin ardından köylüler Taşova belediyesine giderek AKP li belediye başkanı Bayram Öztürk ile görüşmek İçin adeta belediyeyi bastı. Görevliler başkanın yerinde olmadığı bu nedenle görüşemeyeceklerini iletmesi üzerine belediye başkanı makamına girmek istedi. Ancak görevliler buna müsaade etmeyince Kadınlar görüşme taleplerini yenileyince içeri alınan kadınlar belediye nikâh salonuna alındı. Kadınlar burada belediye başkanına “Sayın belediye başkanımız “aklı başına olanlar çıksın gelsin dediniz bizde çıktık geldik. Belediye de sizi bekliyoruz sizinle konuşmak istiyoruz. Bir başka kadın “Sayın belediye başkanım ne diyeyim geldik sizinle konuşmak istiyoruz aklımız başımızda”, bir başka kadın “Sayın başkan hazır ola geçtik bekliyoruz ne diyelim” diye seslendi.
Kadınlar belediye başkanı ile görüşmeden ayrılmayacaklarını söylemelerinin ardından uzunca bir süre belediye nikâh salonunda bekleyen kadınların görüşme talebi daha sonra Belediye başkanı Bayram Öztürk’ün kadınlarla görüşmeyi kabul etmesinin ardından nikâh salonunda uzunca bir süre bekledikten sonra belediye başkanıyla nikâh salonunda görüştü. Görüşmeye kadınların dışında kimse alınmadı video çekilmesine de izin verilmedi. Görüşme sonrası köylüler ekecek yerimiz yok diyerek belediye binasının önüne buğday ekerek protesto etti.
“BİZ TOPRAKSIZ YAŞAYAMAYIZ, BİR AVUÇ TOPRAĞIMIZ KALDI”
Ahırının başında büyük baş hayvanlarla 200 dönümlük bir araziye sıkıştıklarını, hayvanlarını otlatacak bir yerinin kalmadığını ifade ederek sözlerine başlayan Fatma Celep:
“Sayın valim, Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Emine Hanım bu mallarımız böyle ahırda kaldı. Gübreleri kaldı, hiçbir tane mera bırakmadılar. Sayın Vali dozerleri devamlı çalıştırıyor. Toprak bizim anamız, toprağa ben yatarım toprağı kucaklarım ama bizim mallarımız ahırda kaldı. Ne yapacağımızı bilmiyoruz, mallarımızın gübresi evlerimizin önünde kaldı. Bir avuç tohum ekemedik, kaldık biz. Bize yardım et Sayın Cumhurbaşkanım. Sayın Emine Hanım bize yardım edin. Herkese yardım ediyorsun bize de yardım et. İneklerimiz ahırda kaldı, koyunlarımızın gideceği yer yok. 200 dönüm arazimiz kaldı bin beş yüz tane koyun orada. Ne yapalım satalım mı atalım mı? Bize yardımcı olun. Kestirir misiniz hayvanlarımız ne yapacaksanız ona göre biz de bir şey düşünelim. Sana yalvarıyorum sayın Cumhurbaşkanım, bize yardım et. Vali bizi dinlemiyor, Kaymakam bizi dinlemiyor, Belediye Başkanı bizi dinlemiyor. Ben çok hastayım, toprağı gene kucaklarım toprak bizim anamız, toprak olmadan yaşayamam, biz çalışmayı seviyoruz.” Dedi.
“HAYVANLARIMIN YİYECEĞİNİ KAZIDILAR, YEMİN ÇUVALI 300 LİRA VİCDANINIZ SIZLARSA YARDIMINIZI BEKLİYORUZ”
Hayvanlarını otlatacağı meranın OSB inşası için yok edildiğini söyleyen Ayşe dönmez:
“Böyle kaldık, meramıza organize sanayi yapıyorlar. Ben oralarda hayvanları otlatıyordum, herkesin hayvanları dışarıda yayılıyor benim mandalarım burada kaldı. Bir çare yardım bekliyoruz, yanımızda olun. Biz yine sizin yanınızdayız, hükümetimizsiniz, daha ne diyelim biz çaresiz kaldık. Çaresiz kaldık Emine Hanım duy sesimizi. Hayvanlarım açlıktan ölüyor. Yemin çuvalı 300 lira, samanın tonu 3 bin TL, alamadım kaldım. Kışa giriyoruz bir yandan, kış olacak kar yağacak ne yapacağız kaldık. Dallarımız kırıldı, tuttuğumuz dal elimize geldi. Yoncamı kazıttılar, sapımı kazıttılar hayvanlarımın yiyeceğini aldılar kazıdılar. Vicdanınız sızlarsa bir yardımınızı bekliyoruz.” Dedi.
“BU HAYVANLAR BU ÜLKENİN MİLLİ SERVETİDİR, MİLLİ SERVETE SAHİP ÇIKALIM”
Yarın Ukrayna’dan buğday bekleriz diyerek üzerleri iş makinalarıyla kazınan ve kapatılan mera alanlarının önemine dikkat çeken Özgür Dönmez ise şunları söyledi:
“Samsun Bölge İdare Mahkemesi’nin keşif heyetinin bırakılması yönünde tavsiyede bulunduğu alan bugün iş makinalarıyla toprak dolduruluyor. Bizim hayvanlarımızın yayılacağı alana toprak doldurduktan sonra köyümüzün mevcut 2.750 baş hayvanı ne yiyip ne içecek? Bu hayvanlar ne kadar bizimse o kadar bu ülkenin milli servetidir. Milli servetimize sahip çıkalım. Etin kilosunun 200 TL’ye dayandığı yerde hayvancılığı bitirmek, tarımı bitirmek akla izana sığacak bir şey değildir.
“ELLİ HANELİK KÖYÜ NANEYE MUHTAÇ BIRAKTILAR, ALLAH ISLAH EYLESİN, BU YANLIŞTAN BİR AN ÖNCE DÖNMELERİNİ RİCA EDİYORUM”
Buğday tarlalarının üzeri bugün dozerlerle kapatılıyor. Yarın boğazdan geçecek buğday gemilerini bekleyeceğiz Ukrayna’dan gene. Kendimizin olana sahip çıkmıyoruz maalesef. Allah ıslah eylesin diyoruz, devlet yetkililerine buradan sesleniyorum, bu yanlıştan bir an önce dönmelerini kendilerinden rica ediyorum. Bu zulme son verelim, Çambükü köyünün sesini duyalım. Bu yanlış köyümüzü mahvetti. Elli hanelik köyü naneye muhtaç bıraktılar.” Dedi.
Eskincedere’de Doğa Katliamı Devam Ediyor. ‘Ha Adam Vurmuşsun Ha Bu Doğayı Katletmişsin’
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.