ŞİKE DENİNCE: FUTBOL DA SİYASETE BENZER!
Ç.Rizespor’un kendi saha ve seyircisi önünde Fenerbahçe karşısında ilk yarıyı 1-0 galip kapatmasına rağmen sahadan 3-1 yenik ayrılması üzerine şike tartışması yeniden alevlendi.
Bu tartışmayı alevleyen nedenlerden biri Rize ile Fenerbahçe arasında çok yönlü bir bağ olduğunun ileri sürülmesi.
Bu düşünceyi besleyen en önemli nedenlerden biri de Rize’de çok sayıda Fenerbahçe taraftarının bulunuyor olması.
Hatırlanacağı gibi yakın geçmişe kadar Ç.Rizespor karşılaşması için Rize’ye her gelişlerinde Fenerbahçe ekibi kaldıkları otelde çiçeklerle karşılanır, ekibin tümüne özel ilgi gösterilir hatta bazıları Fenerbahçe forması giyerek Fenerbahçeli oyuncu ve yöneticilerle fotoğraflar çektirirdi.
Bu görüntülerin ardından Fenerbahçe’nin Ç.Rizespor’u yenmesi halinde de maçın Fenerbahçe’ye satıldığı öne sürülürdü.
Bu tür iddiaları alevleyenler Galatasaray ve Beşiktaş taraftarlarının yanı sıra komşu Trabzonspor taraftarlarıydı.
Bazı Rizelilerin Fenerbahçe’ye gösterdiği özel ilgiye karşı hem diğer taraftarların hem de Ç.Rizespor’un fanatik taraftarlarının tepki göstermesi sonucunda artık geçmişteki görüntüler yaşanmıyor veya basından gizli yürüyor.
Ama bu kez de Fenerbahçe ile olan karşılaşmalarda tribünlerin dolması Rizeli Fenerbahçelilerin ilgisi olarak yorumlanıyor.
Futbolda şike tartışmaları bildim bileli sürer.
Bilhassa, düşen veya şampiyonluk veya uluslararası turnuvalara katılabilme durumları söz konusu olunca şike tartışmaları ayyuka çıkar.
Peki gerçekten futbol karşılaşmalarında şike olur mu?
Elbette olur ancak bu durumu tespit etmek oldukça zordur.
Bunu ancak bu duruma bizzat şahitlik yapanlar veya itirafçılar ortaya çıkarabilir.
Başka türlü bu durumu ancak sıkı bir teknik takiple ortaya çıkarmak mümkün olabilir.
Bunun dışında ortaya atılan şeyler iddiadır ve bu tür iddiaları öne sürenler ya “öküz altında buzak arayanlar”dır veya olayları iyi takip edip, uzun süre bu iddiaların izini sürerek gelişmelerden çıkarımlarda bulunanlardır.
Şike yapan kulüp başkanı, takım hocası, kaleci veya futbolcu neler yaparak seyirciyi uyutabilir?
Bunun çeşitli cevapları vardır;
– Bir kere oyun düzeni üzerinden şike kurulabilir..
Takımın hocası rakip takımın oyun stiline karşılık etkisiz bir taktikle rakibin galip gelmesini sağlayabilir.
– Takımın hocası sahaya bazı etkili futbolcularını sürmez,
onlar için önceden hazır bahaneler oluşturulur.
– Asıl kaleci yerine yedek kaleci kaleyi korur.
Futbolcu ve kalecilere gelince;
– Kaleci bazı kurtarışlar yaparak şikeyi hissettirmez ama hatalı goller yer,
kalede yanlış yer alır, forvetle, kale önüyle sağlıklı bir iletişim kurmaz,
topu rakibe uygun alanlara gönderir.
Sık sık sakatlanma numarası yaparak yiyeceği gollerde masumiyet rolü oynar.
– Şikeye karışan etkili futbolcu önceki maçlarda sarı kart görerek tehlikeli duruma düşer veya bir önceki maçta kırmızı kart görür şikeli maçta oynayamaz.
– Hatalı yerlere top gönderir, rakibe top kaptırır, koşmaz veya yerini terkettiği, tekrar dönmekte zorluk çekeceği yerlere koşar.
-Karşılaşmada agresiflik yapar ve oyunu gererek oyun düzenini bozar veya rakip takıma kaleye yakın yerlerde tehlikeli pozisyonlar verir veya penaltı oluşturur.
Bu ve benzeri şeyleri gören taraftarların bazıları hemen şike yorumlarına başlarlar.
Maçta Kulüp Başkanı, Takım Hocası, Kaleci veya Futbolcuların şike ile maçı verdiklerini ileri sürerler.
Bu iddialar doğru olabileceği gibi doğru da olmayabilir.
Zira, bütün saydığımız durumlar aynı zamanda futbolun seyri içerisinde olup biten doğal şeyler..
Başkanın yanlış sözü şikenin işareti olmayabilir.
Futbolcu, kaleci gününde olmayabilir, kişisel durumları performansına yansıyabilir.
Hoca yanlış taktik uygulayabilir.
Vs. vs. nice faktör bu sonuçları doğurabilir.
Elde delil olmadan veya süreci izleyerek ortaya somut bulgular çıkarmadan herhangi bir kimseyi suçlamak doğru değil,
ancak biliyoruz ki futbolda da başta hakemler olmak üzere birçok kişi, çeşitli fırıldaklar çevirmekte.
Bugüne kadar ortaya çıkanlar bu gibi iddiaların doğru olabileceğini de ortaya koymakta..
İşte tartışma da bu nedenle hiç bitmek bilmiyor.
Geçtiğimiz günlerde “zayıf aday güçlü rakip adaya destektir. “diye kısa bir paylaşımda bulunmuştum.
Bu söz aslında işin özü..
Siyasi partiler her ne kadar birbirlerinin rakibi olsalar da eğer aralarında yürüyen gizli bir şike varsa kimi yerlerde zayıf aday göstererek orada kazanmasını gerekli gördükleri adaya gizli destek verirler.
Veya futbolda olduğu gibi bire bir rakip kişilerle ilişki kurularak onların etkisiz çalışma yapmalarını böylece kendilerinin istediklerinin kazanmasını sağlarlar.
Bazen de tıpkı bazı takımlar, futbolcular gibi başkalarını adına çalışırlar..
Peki bu durumları önceden tespit mümkün mü?
Tıpkı futbolda olduğu gibi bunlar da ancak özel tanıklıklarla veya teknik takiplerle ortaya çıkarılabilir.
Başka türlü uzun vadeli bir takiple, iz sürülerek kuşkulu davranışın nedeni ortaya çıkarılabilir.
Kişisel menfaat temini, parti transferleri gibi bir çok şeyin ortaya çıkması şaibelerin doğruluğu için somut nedenler olurlar..
Maalesef ülkemizde futbol gibi siyasette de kirlilik söz konusu. Sistem her şeyiyle şikeye,
şaibeye açık olunca herkes her şeyi ileri sürebilir ve bu gibi tartışmaların sonu gelmez…