Mahkemeler jet hızıyla karar alıyor, “Kaldırılmasına” diyor
Aydın’da kaldırıldı.
İzmir’de de kaldırıldı. Bu ülkenin muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi kendi il binalarına, “17-25 Aralık Haftası Yolsuzluk ve Rüşvetle Mücadele Haftası olsun” yazılı pankart asıyor.
Mahkemeler jet hızıyla karar alıyor, “Kaldırılmasına” diyor.
Polis il binasına gidiyor, pankarta el koyuyor…
Yolsuzlukları, hırsızlıkları önleyemeyenler, olayları gündemde tutanlara yönelik düşmanca tutumlarını sürdürüyorlar.
Bugün olmazsa yarın…
Bekle görürsün gününü…
Sıra elbette sana da gelecek, yaz bakalım…
Tehdit, şantaj, korkutma, yıldırma çabaları… Geçmişte “Mahalle baskısı” diye vurgulanan baskıların, iktidarın tüm güçlerince baskılanmaya dönüştüğü günlerden geçiyoruz.
Kimileri diyor ki;
“Ekrem Dumanlı ile Hidayet Karaca az mı yaptı aydınlara, kendi meslektaşlarına… Az mı polisle, savcılarla işbirliği içinde gazetecileri, aydınları, komutanlara sayfalar dolusu zulmettiler.”
Kimileri diyor ki;
“Elleme yansınlar, çok can yaktılar.”
***
İntikamcı bir duygu ile hareket etmek… Yapılan bir zulme, zulüm yapanların safında yer tutarak alkış tutmak… İçin için gülerek bu gazetecilerin çektiği ızdıraptan keyif almak…
Ne kadar insanca?
Kendisine aydınım diyen bir insana ne kadar yakışır?
***
Düşüncelerine katılmasak da…
Geçmişte yaptıkları gazeteciliği kıyasıya eleştirsek… İktidarla el ele, yanak yanağa poz vererek yarattıkları zulüm ortamında çektirdikleri ızdıraplar için öz eleştiri vermeseler de…
Bugün iktidarın zulmüne uğrayan gazetecilerin yanında olmalıyız.
Aynı dünya düşüncesinden olmasak da, aynı mesleğin fertleri olarak ve üstüne üstlük onların yaptığı yanlışlığın daha iyi ortaya çıkmasını da zamana ve onların vicdanlarına bırakarak özgürlük saflarında yerimizi almalıyız.
Ben basın ve ifade özgürlüğü için imzamı attım, atarım…
Dün bizi “Ergenekoncu” diye yaftalayanlar, “Darbeci” diyenler bugün “Cemaat saflarında” diye değerlendirebilir.
Canları sağolsun…
Biz özgürlükler için hep ezilenlerin safında yerimizi aldık, alırız…
Çok içten ve samimiyetle söylüyorum ki, insanlarımızı dili, dini, inancı, rengi, mezhebi, ırkı ne olursa olsun, hak, hukuk ve adaletten eşit yararlanan bir Türkiye’yi yaratmayı hedeflediysek…
Bunu birilerini tepeleyerek, birilerini cezalandırarak, birilerini öldürerek yapamayız…
Biz zulmedenlerin safında hiç olmadık, olmayız.
Özgürlükleri sonuna kadar savunarak ve birbirimizi anlamaya çalışarak yaşamalıyız.
***
Varsın yolsuzluğun altında ezilenler hakim ve polis kararıyla pankart avcılığını sürdürsünler…
Yasaklayarak iktidarlarını sürdüremeyeceklerini gün gelir anlarlar…
Biz zulmedenlere karşı yan yana durmanın ve kardeşlik türkülerini söylemenin yollarını arayıp bulalım.
Siz isterseniz olur…
Atila Sertel
Yalakalık son buldu KOVULDULAR!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.