İSTANBUL – 21’inci Onur Yürüyüşü nedeniyle Taksim’e çıkmayı planlayan LGBTİ+ları engellemek için emniyet, Taksim Meydanı’na çıkan bütün sokakları bariyerlerle kapattı. Ulaşım hatlarını da etkinlik alanlarına erişimi engelleyecek şekilde sınırlama getirilen kentte, LGBTİ+lar, Onur Yürüyüşü ‘nü gerçekleştirmeyi başardı.
POLİS ABLUKASI
Mıstık Parkı’nda açıklamayı okuyan LGBTİ+’lar Teşvikiye doğru yürüyüşe geçti. Şakayık Sokak’tan dağılan grubun ardından gelen polis, Serkan Bozkurt isimli dansçı ve gazeteci candan Yıldız’ı ablukaya aldı.
İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hanifi Zengin ile Gazeteci Candan Yıldız arasında tartışma çıktı. Tartışmayı izleyen bir avukat da ablukaya dahil edildi. Basın çalışanları alandan uzaklaştırıldı.
Üç köpeği ile evine gitmek isteyen bir kişi polis tarafından engellendi.
GÖZALTILAR VAR
Ablukaya alınan gazeteciler Hazal Sipahi ve Candan Yıldız ablukadan çıkarılırken Serkan Bozkurt isimli dansçı gözaltına alındı. Gözaltıların sayısı ise henüz netleşmedi.
‘HER YÜRÜYÜŞÜMÜZ ONUR YÜRÜYÜŞÜ’
Polisin engellemesine rağmen Mıstık Parkı’nda okunan açıklamanın tam metni şöyle:
“21. İstanbul Onur Yürüyüşünü gerçekleştiriyoruz. Bu yıl DÖNÜYORUZ temasıyla bizleri uzaklaştırmaya çalıştığınız alanlarımızdayız. Çay içme etkinliklerimizi dahi yasaklayanların unuttuğu bir şey var ki; hep buradaydık, bir sabah Haliç köprüsünde, bir gece Boğaz köprüsünde, ansızın Harbiye’de.
Devlet ve devletin kolluk kuvvetleri tarafından işkenceye maruz bırakılan lubunyaların öfkesini kuşandık, öfkemizin sizi yakacağını bildiriyoruz.. Biz alanlarımızdan gitmeyeceğiz, siz bize alışacaksınız. Bugün bütün yasaklarınıza rağmen ve size inat buradayız. Mücadelemizin tek bir yürüyüşe, tek bir haftaya sığmayacağını bildiriyor, her yürüyüşümüzün onur yürüyüşü olduğunu yüksek sesle haykırıyoruz.
‘TÜRKİYE VE KÜRDİSTAN’DAKİ NEFRET SİYASETİNİZE KARŞI HAYKIRIYORUZ’
Türkiye, Kürdistan ve Suriye’yi etkileyen 6 Şubat’taki depremde gördük ki lubunyalar afet alanlarında dahi devlet eliyle yalnızlaştırılmaya çalışılıyor. Faşist ideolojilerinizle derinleştirmeye çalıştığınız ırkçılığı, homofobi ve transfobiyi, korku politikalarıyla biz LGBTİ+’ları alanlardan uzaklaştırma çabalarınızı tanımıyoruz. Rant siyasetinizle talan etmeye çalıştığınız alanlarımıza dönüyoruz. Türkiye ve Kürdistan’daki nefret siyasetinize karşı her nefesimizde tekrar haykırıyoruz: dönüyoruz, buradayız, gitmiyoruz.
‘NEFRET VE İNKAR SİYASETİNİ KABUL ETMİYORUZ’
Seçim sonrası gördük ki, balkon konuşmasında yine ilk bizler hedef gösterildik. Yürütülen bu nefret ve inkar siyasetini kabul etmiyoruz. Bütün yasaklamalara, kriminalize etmelere, baskılara, sindirme politikalarına rağmen bizler herkes için, insanca bir yaşamı savunmaya, demokratik yaşamda ısrarcı olmaya devam edeceğiz. Bu ısrarı kendi geleneğimizden aldığımız kadar her hafta ters kelepçeyle Galatasaray Meydanı’nda gözaltına alınan Cumartesi Anneleri’nden, Ülker sokak direnişinden alıyoruz.
‘VAROLUŞLARIMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
LGBTİ+’lara, Kürtlere, kadınlara, mültecilere, orospulara, işçilere karşı iktidar tarafından yürütülen sistematik saldırılarla beraber; Cumhur ittifakı tarafından hayatlarımız kriminalize ediliyor. Bir gecede İstanbul sözleşmesinden çıkanlara, bizleri kriminalize edenlere söylüyoruz; Size asla boyun eğmeyeceğiz! Yaşamlarımızdan, varoluşlarımızdan vazgeçmeyeceğiz!
‘LUBUNYALARLA BAŞ EDEMEZSİNİZ’
Devletin en üst kademesinden en alt kademesine kadar bizi hedef gösterdiniz. Ama bugün de BURADAYIZ. Bizimle baş edemediniz, edemeyeceksiniz. LUBUNYALARLA BAŞ EDEMEZSİNİZ!”