Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) Hakkari milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmeyen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, kaldığı Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nde çeşitli hak ihlallerine maruz kalıyor. Kelepçeyi kabul etmediği için göz ameliyatına götürülmeyen Güven hakkında yürütülen idari bir soruşturmada 30 gün görüş yasağı cezası verildi.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, Güven’le aynı koğuşta bulunan kadınların söyledikleri şarkılardan dolayı Cezaevi Disiplin Kurulu Başkanlığı, 6 Nisan 2018 tarihli ve 2018/745 sayılı ilamınca “Gereksiz olarak marş söylemek veya slogan atmak”tan 30 gün süre ile ziyaretçi hakkından yoksun bırakmaya dönük soruşturma açtı. Soruşturma sonrası verilen görüş yasağı cezasına, Güven ve kadın tutuklular, avukatları aracılığıyla Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz etti.
“TÜRKÜ SÖYLEMEK EN DOĞAL HAKKIM”
İfadelerine başvurulan tutuklu Elif Atdemir, yaptığı itiraz üzerine alınan beyanında slogan atmadıklarını, türkü söylediklerini belirterek, “İdarenin bu hususu kanıtlaması gerekir. Türkü söylemek benim en doğal hakkımdır. Bu konuda da bir yasaklama yoktur” dedi.
GÜVEN: TRAJİKOMİK
Güven de, yasağa dair verdiği beyanda, trajikomik bir durum ile karşı karşıya kaldıklarını ifade ederek, şunları söyledi: “Biz tutuklu insanlarız. Biz içeride hem türkü söyleriz, hem de oyun oynarız. Cezaevi idaresi kendi başına kalkıp bizim doğal duruşumuzla ilgili farklı iddialarda bulunuyor. Biz türkü söylemişsek ve bu türkülerin içerisinde Abdullah Öcalan ismi geçiyorsa bu suç olmamalıdır. Bu ülkede var olan demokrasi gereğince bu davranışın yanlış yorumlanmaması gerekir.”
MAHKEME CEZAEVİNİ ONADI
Mahkeme, şarkıda “Serok Apo” ifadesinin yer almasını, “örgüte övücü sözler sarf ettiklerinin duyulduğu” iddiasıyla Güven ile birlikte kadın tutuklular Elif Atdemir, Hilal Ölmez ve Menal Temel hakkında 30 gün süre ile görüş yasağı uygulanmasını onadı.
AVUKAT: ORTADA KANIT YOK
Güven’in avukatı Cemile Turhallı Balsak, Kürtçe şarkı söylenmesine dönük açılan soruşturma ile verilen cezanın onaylandığını söyledi. Kanıt talebinde bulunduklarını ancak taleplerinin karşılanmadığını dile getiren Balsak, “Cezaevinin her tarafı kameralarla görüntülenir. Hatta ses kaydı bile alınır. Sonuç olarak herhangi bir görüntünün olmadığı söylendi. Ortaya kanıt konulmamasına rağmen ceza onaylandı” diye konuştu.
“GÜVEN ÜZERİNDEN BASKI OLUŞTURULMAK İSTENİYOR”
Güven üzerinden baskı oluşturulmak istendiğine dikkat çeken Balsak, şöyle konuştu: “OHAL dönemi ile birlikte keyfi uygulamalar olduğunu, tutukluların artık konuşamayacak dereceye geldiğini görüyoruz. Tutuklular zaten tecrit koşullarında kalıyor. Bu yöntemlerle tutuklulara yönelik cezalandırılmalar sürdürülüyor.” Balsak, onanan cezayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacaklarını da söyledi. (POLİTİKA SERVİSİ)
Sezen Aksu hayvan hakları için yazdı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.