Rize KAPALI
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Karadeniz’de sürekli neden sel felaketi yaşanıyor

ad826x90

 Trabzon’un Beşikdüzü ve Vakfıkebir ilçeleriyle Giresun’un Eynesil ve Görele ilçelerini etkileyen su taşkını ve heyelanlar, Doğu Karadeniz’de artık her yıl birkaç kez meydana gelen sıradan olaylara dönüştü.  

ad826x90

Dün Hopa, Rize, Of, Sürmene; bugün Beşikdüzü, Vakfıkebir, Eynesil ve Görele; yarın Trabzon, Giresun, Ordu… Özellikle kıyı kentlerinde yaşanan sel ya da taşkınların en büyük nedeni, Karadeniz Sahil Yolu’nda seçilen proje anlayışıdır.

ONLARCA UYARI

Sahil Yolu’nun 1997’de dış kredili olarak ihale edilmesinden sonra, çeşitli uzmanların katılımıyla oluşan ‘’Karadeniz Ulaşım ve Çevre Gönüllü Çalışma Grubu’’ tarafından hazırlanan raporlarda, yapılan onlarca basın açıklaması ve panellerde,  projenin bugünkü biçimiyle gerçekleştirilmesi halinde; kent-insan, kent-deniz, deniz-insan ilişkisine büyük darbe vuracağına dikkat çekilmişti. Yolun, kıyı kentlerinin güneyinden geçirilmesi gerektiği, böylece hem bu kentlerin gelişmesine katkı sağlanacağı, hem kıyıların korunacağı, hem deniz-insan ve kent-deniz ilişkisinin geliştirilebileceği, hem de gerek sel ya da taşkın, gerekse olası deniz tahribatlarının etkilerinin azaltılabileceği vurgulanmıştı.

RANTA KURBAN

ad826x90

Ne yazık ki ne koalisyon hükümetlerinde, ne de projenin yarısından fazlasını gerçekleştirmekle övünen bugünkü iktidar döneminde bu uyarı ve öneriler dikkate alınmadı. Kıyılar, kentler, gerçek anlamda ulaşım çözümleri, ranta kurban edildi.

YOL KOTU YÜKSEK

Yolun kentlerle deniz arasından çekilmesi bir yana, yol kotunun yüksek olması nedeniyle yaklaşık 30 kıyı kenti ve çok sayıda küçük yerleşimin kıyı kesimleri çukurda kaldı. Dolayısıyla, 25-30 yılda görünen doğal felaketlerdeki çok büyük yağışların dışında, rutin yoğun yağışlarda bile artık felaket yaşanır hale geldi. Yol çalışmaları ve dere ıslahı adı altında dere yataklarının küçülmesi, bazı derelerin üzerinin  kapanması, yaşanan tıkanmalar nedeniyle suların kentlerin çukur bölgelerine dolmasına neden oldu. Sahil yol projesinde su tahliyesi için çözümler üretilmemesi nedeniyle de, hemen her önemli yağışta aynı tabloları görür hale geldik.

BAŞBAKAN YARDIMCISININ AÇIKLAMASI

Bu gerçekler ortadayken, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli şöyle dedi:

 “İlçe merkezinin kotunun kaldırılması gerekiyor. Ana cadde ile birlikte ilçe merkezinin Karadeniz Sahil Yolu kotuna getirilmesi lazım. Bu en az 4-5 metre. Bunun için de çok ciddi anlamda bir dönüşüm gerekiyor. Belki de şehrin yarısının yıkılması gerekiyor. Şehrin kotunu kaldıramadığınız sürece buna benzer büyük afetlerle karşı karşıya kalabiliriz. Bununla ilgili çalışmalar başladı ancak bu uzun zaman alacak bir proje’’

Sahil yolunda yapılan bu fahiş yanlışlar nedeniyle daha önceki hükümetlerinin hatalarını kabul edip çözüm üretmek yerine, kıyı kentlerinin kotunu yükseltmeyi önermesi, büyük şaşkınlık yaratmıştır. Başbakan Yardımcısına göre, Beşikdüzü başta olmak üzere 30’a yakın kıyı kenti ve onlarca yerleşim yerinin çukur bölgeleri yıkılarak, doldurularak yolla aynı ya da daha yüksek kıta getirilecek, sonra yeniden imara açılacak.

Akıllara ziyan bu öneri, konumuz itibarıyla, sorunun doğal olaylardan çok zihniyet felaketi olduğunu gözler önüne sermektedir.

YAPILMASI GEREKEN

Oysa uzun vadede yapılması gereken şey, yolu kıyı kentlerinin güneyine (güney çevre yolları) alarak kıyı kesimlerindeki bu yapılanmayı ortadan kaldırmak, böylece hem yeniden kentlerle denizin buluşmasını sağlamak, hem kentlerin güneye gelişmesinin yolunu açmak, hem de felaketlerin etkilerini azaltacak gerçekleşebilir çözümler üretmektir. Kısa ve orta vadede ise,  taşkına karşı kentlerdeki su tahliye yollarını çoğaltmak, yerleşim yerlerinde kapalı dereleri açmak, dere ıslahlarını sorunu çözecek bir biçimde ve doğal yapılarını koruyarak yapmak olmalıdır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur

Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu

Eski Karadeniz Ulaşım ve Çevre Gönüllü Çalışma Grubu  Sözcüsü

ad826x90

Sıradaki haber:

Cerattepe davasından dakika dakika gelişmeler

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.