Doğanın talanına karşı Karadeniz’li yaşam savunucuları İstanbul’da bir araya geldi.
“KARADENİZDE ÇEVRE MÜCADELESİ DEMOKRASI VE İNSAN HAKLARI MÜCADELESİDRİ”
Gençağa KARAFAZLI-Hüseyin ALTUN
İstanbul, Kadıköy İskele meydanında bir araya gelen Karadenizli yaşam savunucuları “Yaşama ve Yaşam Yerlerimize, Karadeniz’imize Sahip Çıkıyoruz” başlıklı bir bildiri yayınladı.
Çevre tahribatına dur demek amacıyla bir araya gelen 120 bölge STL’sı, bileşeneri ve meslek örgütlerinin imzasıyla yayınlanan bildiride şu görüşlere yer verildi.
“Yaşama ve Yaşam Yerlerimize, Karadeniz’imize Sahip Çıkıyoruz”
Sevgili Artvinliler, Karadenizliler, yüreği ülkesiyle ve ülkesinin varlıklarıyla, canlılarıyla atan çevre dostları, değerli basın mensupları, ülkemizin birçok yerinde olduğu gibi Karadeniz bölgesinde ciddi bir çevre katliamı yaşanmaktadır. Karadeniz’de halkın karşı çıkmasına ve yargı kararlarına rağmen devam eden çevre tahribatına dur demek amacıyla bir araya gelen 120 bölge STL’sı, bileşeneri ve meslek örgütlerinin imzasıyla “Yaşama ve Yaşam Yerlerimize, Karadeniz’imize Sahip Çıkıyoruz” şiarıyla bir bildiri yayınlandı.
Sakarya’dan Artvin’e kadar Karadeniz Bölgesindeki illerden ve İstanbul, Ankara, Bursa Kocaeli gibi illerden bunca çevreye ve yaşama duyarlı kuruluşun talepleri bölgede yaşayan halkın talebidir. Doğanın ve bütün canlıların haykırışıdır.
“Doğa talanına karşı hep birlikte olacağız”
Bu bildirinin imza çağrıcılarından biri olan Artvin Çevre Platformu olarak bizler, kamuoyuna ve basına, bildiriye imza atan bütün kuruluşlarla birlikte bundan böyle Karadeniz’de ve Türkiye’nin her köşesinde çevreye karşı yapılan her türlü düzenlemenin karşısında ve bir arada olacağımızı haykırıyoruz.
Dünyanın en güzel ve en zengin ekosistemlerinden birçoğuna ev sahipliği yapan Karadeniz bölgemiz; para hırsının, yanlış ve çıkarcı yönetim anlayışının sonucunda yok olma tehdidi ile karşı karşıyadır. Çevreye etkisi düşünülmeden ve canlıların yaşamını dikkate almadan yapılan uygulamalar, Karadeniz bölgesini gün geçtikçe daha yaşanmaz bir hale getirmektedir.
“pandemiyi fırsat bilen şirketler Jandarma desteğiyle doğa tahribatına devam ettiler”
Denizin kucağında Karadeniz otoyolu, dağların başında yeşil yol ve çok sayıda madencilik faaliyetleri, taş ocakları, denizin doldurulması, HES’lerin, ormanların yok edilircesine kesimi, nükleer santral ve farklı enerji tesislerinin bu bölgede yoğunlaşması ile Karadeniz Bölgesi’ndeki geleceğin sigortası, kadim doğal varlıklar yok olmaktadır. Bu uygulamalar karşısında yapılan hukuki itirazlar karşısında, her şeye rağmen çevre lehine oluşan yargı kararları ise uygulanmamaktadır. Bölge halkının yaygın bir şekilde karşı çıkması yanında yargı kararlarının da varlığına rağmen, Pandemiyi de fırsat bilen şirketler güvenlik güçlerinin yardımıyla tahribata fütursuz bir şekilde devam etmektedir.
“Cennet vadisi eskincedere taş ocağı ile yok ediliyor”
Geçmişte ülkemizin birçok yerinde yapılan, şimdi de Rize-İkizdere’nin cennet köşelerinden biri olan Eşkenci Deresi Vadisi’nde doğal çevreyi tamamen yok edecek, suları kirletecek, insanların ve diğer canlıların yaşam alanlarına kesinlikle zarar verecek taş ocağı işletmesi faaliyete geçirilmek üzeredir.
Bu nedenle bir araya gelen STK’lar, Meslek Örgütleri ve Bileşenler olarak bizler, Sakarya’dan Artvin’e kadar bütün doğal çevreyi yok eden uygulamalara son verilmesini, halkın karar verme süreçlerine katılımının sağlanıp taleplerinin karşılanmasını ve yargı kararlarına uyulmasını talep ediyoruz. Bölgemizde halkın taleplerine aykırı olarak çevreye ve doğaya zarar veren uygulamaların tamamına karşıyız. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çevre hakkını korumak için hep birlikte hareket edeceğimizi kamuoyuna açıklıyoruz.
“Cerrattepe mücadelesi çevre ve insan hakları mücadelesidir”
Bizler Artvin Çevre Platformu olarak İstanbul’da ve diğer şehirlerde, yıllardır Artvin’de gerçekleştirilen çevre katliamına karşı bir duruş sergiledik.
Hepimizin yaşadığı ve bildiği Cerattepe Mücadelesi çeyrek asırdan fazladır süren bir hak ve hukuk mücadelesi olarak devam ediyor. Cerattepe mücadelesi bir çevre ve dolayısı ile insan hakları mücadelesidir.
İkizdere Cerattepe gibi, Fatsa gibi, Loş Vadisi gibi, Türkiye’nin ve dünyanın en güzel coğrafyasına sahip noktalarındandır. Bütün Karadeniz Bölgesi, yaban hayvan çeşitliliğine sahiptir. Kuşların göç güzergahı üzerindedir. Ormanları, yaylaları ve denizi ile kültürel, turistik ve ekolojik bir zenginliktir.
“Karadeniz de ki mücadele Demokrasi mücadelesidir”
Artık Karadeniz’deki mücadele yalnızca bir çevre mücadelesi değil, bir demokrasi, insan hakları, özgürlük ve adalet mücadelesidir. Karadeniz Bölgesi uzak bir diyar değil bir vatan toprağıdır ve hepimizindir.
Buradan her zaman yanımızda olan, ülkemizin dört bir yanındaki tüm çevre dostlarına, Karadeniz’de daha zor koşullarda mücadele eden hemşerilerimize, İstanbul’dan destek olan sizlerin ve bildiriye imza atan tüm STK, bileşen ve meslek örgütlerinin selamını gönderiyoruz. Sağ olun, var olun…
Geçmişte nasıl haykırdıysak, “Cerattepe geçilmez, Artvin halkı yenilmez” Bir kez daha haykırıyoruz “Eşkenci Vadisi geçilmez, Karadeniz halkı yenilmez.”
Hopa Halk İnisiyatifi hukuki mücadeleye hazırlanıyor
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.