Vücudun susuz kalması sağlığımız açısından kötü sonuçlar doğurabilir. Astım, alerjiler, stres, yaşlanma, kabızlık, mide yanması, hipertansiyon, baş ağrıları, kas zayıflaması ve metabolizmada bozukluklar ortaya çıkabilir. Susuzluğun belirtileri halsizlik, zihin bulanıklığı, mide, sırt ve eklemlerde ağrı olarak kendini gösterebilir.
Suyun sihirli bir içecek olduğunu unutmamalıyız. Sağlığımızı, güzelliğimizi ve vücut nemini korumanın tek yolu bol su içmektir.
Bir yetişkin günde yaklaşık 10 bardak su kaybeder. Bu nedenle;
Kaybedilen suyun yerine yenisinin konması gerekir. Her ne kadar diğer içeceklerden de su ihtiyacımızı karşıladığımızı düşünsek de, kahve, çay ya da kolalı içecekler aslında idrar söktürücüdür ve bedenimizin ihtiyacı olan suyu kaybetmemize sebep olurlar.
Su kalori içermez. Bu sebeple diyetlerde önemli bir içecektir. Ama abartmamak gerekir. Aşırı su tüketimi halinde bedenimiz ihtiyaç duyduğu vitaminleri de kaybedebilir. Sudaki kristal maddelerse aşırı tüketim halinde böbreklerde birikerek taş oluşumuna neden olabilir verebilir.
Diyet ya da sağlık amaçlı yapılan egzersizden yarım saat önce ve egzersiz bittikten yarım saat sonra su içilmesi daha uygun olacaktır.
Su yaşamımızda vazgeçilmez olmasına karşın temel problem, su içme alışkanlığının olmamasıdır. Hem kendimiz hem de çocuklarımız için su içme alışkanlığını kazanmalıyız. İşte ya da evde mutlaka suyu yakınlarımızda bulundurmalıyız. Hatta su içmeyi kendimize hatırlatmalıyız. Diğer içeceklerden su almak yerine suyu olduğu gibi doğal olarak içmeliyiz veya su yerine tuzsuz ayran içebiliriz.
Son yıllarda özellikle diyet listelerinin başköşesinde yer alan suyun, vücudumuz ve hayatımızı sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmemiz için büyük önemi bulunuyor. İnsan vücudu, yemek yemeden dört hafta kadar yaşayabilirken, su içmeden yaşayabilme süresi sadece 3-4 gün kadardır.
İnsan bedeninin 2/3’ü sudan oluştuğundan, her insanın kendini zinde hissetmesi için günde 2,5 litre suya ihtiyacı vardır. Eğer vücutta az su bulunursa, kan yoğunluğu artar ve bu da organlara çok az miktarda oksijen ve besin maddesi taşınmasına neden olur. Fakat içtiğiniz su miktarı çok aşırıya kaçarsa, yani 4-5 litrenin üzerine çıkarsa vücut için olumsuz sonuçlar doğurabilir. Çünkü böbrekler aşırı çalışır ve sık sık tuvalete çıkma durumu olup, vücudunuzdaki kalsiyumun da atılmasına neden olur.
Vücudunuzun su alımının yeterli olup olmadığını anlamanın en etkili yolu, idrarın rengine bakmaktır. Açık renkli idrar, su ihtiyacını ce su almıyorsunuz anlamına gelir.
Suyun vücut için önemi:
Nöralterapi ve Hüseyin Nazlıkul’un diğer tedavi yöntemlerine buradan ulaşabilirsiniz.
cinsel ilişkiye nasıl zorlandı..!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.