İKİZDERE HALKI DOĞA KATLİAMINA KARŞI BÖYLE HAYKIRDI “İKİZDERE TAŞ OCAĞI OLMASIN”
Gençağa Karafazlı-
İkizdere, Eskencidere vadisinde 146. Günden beri Cengiz inşaatın yapmak istediği taş ocağına karşı direnen vatandaşlar ve yaşam savunucuları yarın taş ocakları ile ilgili vadide yapılacak olan keşif ve bilir kişi incelemeleri öncesi bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.
İkizdere kültür evi önünde yapılan basın açıklamasına İDEF, İkizdere Dernekler Federasyonu İÇEP, İkizdere Çevre ve Ekoloji Platformu İkizdere Çevre Gönüllüleri katıldı.
Osman Baş ve harun Tatoğlu’nun okuduğu basın açıklamasında, Eskencidere vadisinin Taş ocakları ile inşaat sahasına çevrilmesi, ekolojik dengenin bozularak yaşam alanlarının ortadan kaldırılmasına karşı olduklarını ifade eden yaşam savunucuları;
“İkizdere, Eskencidere vadisinde yapılması planlanan taş ocağına karşı başlattığımız direnişin 146. günündeyiz. Yarın, direnişe başladığımız Taş ocakları için bilirkişi heyeti rapor düzenlemek için bölgemize gelecektir.
Dünyanın sayılı vadileri arasına giren İkizdere vadisi HES lerle başlayan yıkım, Taş ocakları ile devam ettiriliyor.
Şimşirli / Komes de başlayan ve ciddi yıkımlarla devam eden taş ocağı olumsuz etkileri her geçen gün Ayvalık ve Şimşirli köylerinde hissediliyor. Bu yıl ortalarında toprak kaymalarından kaynaklanan etkilenen yaşam alanlarında ki yıkımlar yerinde görülebilir.
“ORMANLARIMIZ TAHRİP EDİLDİ BİLİRKİŞİ ATANDI”
2019 yılı sonlarında ruhsatı alınan SR inşaatın ve 2020 de ruhsatı alınan ve yol açma çalışmaları başlanan Cevizlik Taş ocağın da ormanlarımıza derelerimize ve çevreye verdiği yıkıcı etkilerler devam ediyor.
Mücadelemizin önemli bileşenlerinden olan ve hukuk sürecimiz her üç Taş ocağı için yıllardır süren başvurularımız en sonunda, Ocaklar açılmaya başladığın da bilirkişi atanarak belli bir aşamaya ancak gelebildi. Elbette adaletin süzgecinden geçmesi gereken bu davalar maalesef ormanlar tahrip edildikten sonra gündeme alınmaktadır.
Doğa için geç bir karar olsa da yine de sevindirici bir gelişme olana bilirkişi atanması yapılmış fakat bilimsel kriterler ve hukuksal normlara uyulmamıştır.
“TALİMATLARLA GÖREV YAPACAK MÜHENDİSLER BİLİRKİŞİ OLARAK ATANDI”
Örneğin İkizdere vadimizde yapılacak Taş ocaklarının insan sağlığı üzerindeki etkilerini olumsuz etkilerini araştıracak ve analiz edecek insan sağlığı uzmanının heyette bulundurulmaması düşündürücüdür.
Diğer taraftan bölgede ve yurt genelinde çevre mühendisliği alanında bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda şüphe duyulmayacak pek çok uzman akademisyen var iken bir kamu kuruluşunda bağlı olduğu kurumun üst makamlarından gelen emir ve talimatlara uygun olarak görev yapan/yapmak zorunda olan bir çevre mühendisinin davamızda görevlendirilmiş olması yargının tarafsızlığına gölge düşürecek mahiyettedir. İşbu davada karşı taraf Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olup bir kamu kurumu olan Trabzon Valiliği bünyesinde görevli kişinin, bilirkişi olarak görevlendirilmesi, AHİM kararları doğrultusunda “adil yargılanma” ilkesi’nin ihlali anlamına gelecektir. Bu ve benzeri bilirkişi görevlendirmeleri maalesef adil yargılama yapılması ile beklentimizi karşılamaktan çok uzak gözükmektedir.
İNSAN HAYATI RANT KARŞISINDA BU KADAR DEĞERSİZ Mİ?
Özellikle Ulaştırma bakanlığı tarafından ruhsatı alınarak yapımı büyük bir müteahhitlik firmasına verilen Cevizli taş ocağının yol inşaatlarına başladığında Gürdere ve İkizdere halkımız ciddi bir direniş sergilemiştir. Bu direnişin ortadan kaldırılması ve halkımızın yanlış yönlendirilmelerine yönelik idarece bölgemizde pek çok ziyaretler ve toplantılar gerçekleştirilmişti. Proje tanıtım dosyalarında (PTD) aksi yazmasına rağmen İkizderemizi ziyaret eden idare ve yürütme tarafından yalan yanlış bilgiler aktarılmıştır. İkizdere vadisinde 2 adet Taş ocağı ruhsatı verilmesine karşın ve bunların toplam ruhsat alanın 117 hektar (1.170.000 m2 / 163 top sahası genişliğinde ) olmasına rağmen , yıllık alınacak taş miktarı 15.824.800 ton/yıl… olmasına rağmen, Proje ömrünün yani Taş ocaklarının proje ömrü 79 yıl olmasına rağmen bu yöneticiler halkımıza yanlış yönlendirerek bu konularda halkımızı doğru bilgilendirmemişlerdir.
“BU DOĞA KATLİAMINA KARŞI BERABER DURALIM”
İkizdere de yine devletimizin geçmişte yaptığı planlarda turizm bölgesi olarak seçilmiş bir bölgeydi. Bölgede yaşayan halkımız ve çeşitli nedenlerle ikizdereden göçmüş olan insanlarımız yeniden nefes almak için ata topraklarına geldiği bu süreç de, vadinin Taş ocakları ile inşaat sahasına çevrilmesi, ekolojik dengenin bozularak yaşam alanlarının ortadan kaldırılması hangi gerekçeye dayanarak yapılırsa yapılsın kabul edilebilir bir yaklaşım değildir.
Gelin sesimiz olabildiğince yüksek çıkararak haykıralım ve bu dağa katliamlarına karşı beraber duralım”.
“EFİRLİ SAHİLİNE DOKUNMAYIN”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.