AKP Rize il genel meclisi eski başkanı İbrahim Türüt’ün eşi “Ennur Türüt FTEÖ dan yargılandı Devlet bankasına müdür oldu” haberimizle ilgili erişim yasağı kararını anayasa mahkemesi kaldırdı.
Rizenabız-Özel haber
Geçtiğimiz yıllarda yaptığımız bir haberde, devlet FETÖ ile mücadele ederken ilimizde garip şeylerin yaşandığına dikkat çekmiş, Rize eski İl Genel Meclis başkanı Milletvekili adayı olmak için görevinden istifa eden ancak aday gösterilmeyen ardından AKP Rize il başkanlığı görevine getirilecek denilen ancak hiç bir göreve getirilmeyen İbrahim Türüt’ün haberimizin yayınlandığı tarihte FETÖ’den yargılanması devam eden eşi E.T’nin yeni açılan Emlak Katılım Bankası Rize Şube müdürlüğü görevine getirilmesini gündeme taşımıştık.
Nasıl olduysa Rize sulh ceza hâkimliğince alınan bir kararla bu haberimize erişim yasağı getirildi. Bu yasağın ardından bu kez “haberimize erişim yasağı getirildi” diye haber yaptık ona da erişim yasağı getirildi.
Amacımız, Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi’yi şehit edecek kadar elleri uzun bu kanlı örgütün üyesi olmakla suçlanıp itirafçı olan ve yargılaması devam eden birinin devletin bankasının bir şubesine müdür yapılması yanlışından dönülmesi, böyle bir atamaya kimlerin aracı olduğunun araştırılmasıydı.
Kronolojik olarak dile getirdiğimiz güncel olan konu tümüyle doğruydu. O nedenle habere konu olan kişi veya kişilerden hiçbiri haberimizi yalanlayamadı.
Peki neydi bizim yayınladığımız ve Rize sulh ceza hakimliğinin erişim yasağı getirdiği haberin özü birde ona bakalım.
“FETÖ nun bankasında 10 yıl operasyon müdürü olarak çalıştı ödüllendirildi”
Gazeteci olarak, yukarıda da açıklandığı gibi, kamu yararını ilgilendiren olay ve konularda haber ve bilgi vermek, açıklamalar yapmak, eleştiri ve değer yargıları sunmak suretiyle toplumu aydınlatmak ve kamuoyu oluşturma görevlerim bulunmaktadır. Yayınlanan haberde, FETÖ yardım ve yataklıktan yargılanan, Ennur Türüt’ün, Rize ağır ceza mahkemesinde beraat ettikten sonra davanın savcısının itirazı sonrası, dava dosyasının Samsun İstinaf mahkemesinde gittiği ve davanın henüz sonuçlanmamasına rağmen, FETÖ nun en önemli finans kaynaklarından biri olan, Bank Asya da yaklaşık 10 yıl operasyon müdürü olarak görev yapan Ennur Türüt’ün, bir devlet bankası (emlak katılım) olan bankaya müdür olarak atanması FETÖ ile mücadelenin kararlılıkla sürdürüldüğü bir süreçte adeta ödüllendirildiğine dikkat çekilmiş , Mahkemenin gerekçeli kararında da belirtildiği gibi Ennur Türüt’ün yüksek mahkemede görülen davası henüz beraatla sonuçlanmamıştır.
Ennur Türüt’ün eşi İbrahim Türüt AK Parti Rize il meclis başkanı olmasından dolayı Ennur Türüt’ün FETÖ yardım ve yataklık yapmasına rağmen devlete ait bir bankaya ataması yapılmıştır. Yayınlanan bu haber bu gerçeğinde ortaya çıkmasını sağlayarak ciddi bir kamu yararı sağlamıştır.”
Bu haberimizin ardından İbrahim Türüt ve eşi Ennur Türüt haberimize “Hedef gösterildiği ve kişilik haklarına saldırı olduğu” gerekçesiyle erişiminin engellenmesi için Rize sulh ceza mahkemesine baş vurarak erişim yasağı kararı aldırmış mahkeme ise haberimizle ilgili bizlere hiçbir savunma hakkı vermemişti.
Anayasa mahkemesine baş vurduk. Anayasa mahkemesinin aldığı karar ise sansürcü düşünceye adeta ders niteliğindeydi.
“Başvurucular, erişimin engellenmesi kararların alınmasındaki sürece dahil edilmedi”
İşte anayasa mahkemesinin o kararı:
Kanun’un 9. maddesindeki erişimin engellenmesi yolu, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarında tespit ettiği üzere yargılama hukukunun usule ilişkin güvencelerini barındırmamaktadır. Nitekim somut başvurularda sulh ceza hakimliklerince kişilik haklarının ihlal edildiğini ileri süren kişilerin talebi üzerine ve onların sunduğu evraklar üzerinden 24 saat içinde ve duruşma yapılmaksızın erişimin engellenmesine karar verilmiştir. Internet haber sitelerinde yayımlanan içeriklere erişimin engellenmesine ilişkin talepler hakkında başvuruculara herhangi bir bildirimde bulunulmamıştır. Başvurucular, erişimin engellenmesi kararların alınmasındaki sürece dahil edilmediğinden erişimin engellenmesini talep eden kişilerce gösterilen kanıtlar ve sunulan görüşler hakkında bilgi sahibi olma ve bunlarla ilgili görüş bildirebilme imkânına sahip olmamıştır.
İkinci olarak, basakların şöhret veya haklarımın korunmasına yönelik önlemlerin bir parçası olarak düzenlenen 9. maddedeki kural her ne kadar meşru bir sınırlandırma sebebi sunsa da sulh ceza hâkimliklerinin bu yetkiyi nas kullanacakları tarif etmemekte, sınırlandırma yaparken sulh ceza hâkimliklerine demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun ve orantılı karar vermelerine yardımcı olacak araçlar sunmamaktadır.
madde, kişilik haklarına yapılan saldırılara karsı internet içeriğinin sınırlandırılmasına yönelik kademeli bir müdahale yöntemi sunmak yerine saldırmanın niteliğinden/boyutundan bağımsız olarak her türlü saldırının önlenmesinde erişimin engellenmesi usulün tek müdahale aracı olarak belirlemiştir.
“Demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun ve orantılı değil”
Her ne kadar 9. maddenin (4) numaralı fıkrası ile bu yolun yalnızca kişilik hakkının ihlalinin gerçekleştiği zorunlu olmadıkça internet sitesinde yapılan yayının Tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilemeyeceği belirtilmiş olsa da bu kural tek başına ifade özgürlüğüne yapılabilecek keyfi ve orantısız müdahaleleri önlemeye elverişli değildir. 9. madde kamusal makamların takdir yetkisini daraltarak keyfi davranışların önene geçebilmek için yargılama hukukunun usule ilişkin güvencelerinin yanında demokratik toplum dizeninin gereklerine uygun ve orantılı karar verilmesini sağlayacak güvenceleri de içermemektedir.
Bu değerlendirmeler ışığında yukarıda demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun ve orantılı olmadığına karar verilen müdahalenin başvurucuların Anayasa’n 26. Ve 28. maddeleri ile korunan haklarını ihlal ettiği, ifade ve basın özgürlüklerinin korunmasına ilişkin temel güvencelere sahip olmaması nedeniyle ihlalin doğrudan kanundan kaynaklandığı sonucuna varılmıştır.
Doğrudan 5651 sayılı Kanun’un 9. maddesinden kaynaklandığına karar verilen ihlalin yapısal bir sorun teşkil ettiği ve bu nedenle pilot karar usulünün uygulanması gerektiği sonucuna varil mistir.
Pilot karar usulünün benimsenmesindeki en önemli amaç, benzer başvuruların tamamının ihlalle sonuçlanmasa yerine ilgili mercilerce çözüme kavuşturulması ile bu suretle ihlalin kaynağının ortadan kaldırılarak yapısal sorunun düzeltilmesinin sağlanmasıdır
Öneriler su şekildedir:
“Erişimin engellenmesi kararları nedeniyle başvurucuların ifade özgürlüklerinin ihlal edildi”
Anayasa Mahkemesi kararında 5651 sayılı Kanun’un 9. maddesinde, ifade ve basın özgürlükleri yönünden demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun müdahaleler gerçekleştirilebilmesi için sahip olunması gereken usule ilişkin güvencelerin bulunmaması nedeniyle ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine ve bu ihlalin doğrudan 5651 sayılı Kanun’un 9. Maddesinden kaynaklandığına hükmetmiştir.
Somut başvuru konusu müdahalelerin yasal dayanağı 5651sayill Kanun’un 9. maddesidir. Kararında kanundan kaynaklanan ihlalin giderilmesi için sağlanması gerektiği belirtilen güvencelerin sağlanmadığı, tespit edilen yapısal sorunun çözümü için gerek yasama organı gerek ilgili kamu otoritelerince bir değişiklik gerçekleştirilmediği ve önlem alınmadığı dikkate alındığında, eldeki başvuruya konu müdahalelerin Anayasa’nın 13. maddesinde öngörülen kanunilik şartını karşılandığının söylenebilmesi mümkün görünmemektedir.
Açıklanan gerekçelerle sulh ceza hâkimlikleri tarafından 5651 sayılı Kanun’un9. maddesi uyarınca verilen başvuru konusu erişimin engellenmesi kararları nedeniyle başvurucuların ifade özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
Başvurucular, erişimin engellenmesi kararlarına karst itiraz dilekçelerinde ileri sürdükleri hiçbir iddiayı ve delili dikkate almayan, ayrıca itiraz taleplerini somut hiçbir gerekçe sunmaksızın reddeden sulh ceza hâkimliklerinin uyuşmazlığın esasini incelemedikleri kararlarının kesin nitelikte olduğunu ve bu kararlara karsı başvurulabilecek başka bir merci bulun madiğini belirtmiş; bu nedenle çeşitli anayasal haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
Başvurucuların bir kısmi ise sulh ceza hâkimlikleri tarafından kesin olarak verilen erişimin engellenmesi kararlar nedeniyle itiraz etme ve kararı denetleme imkânlarının hukuka aykırı olarak ellerinden alınmasından şikâyet etmişlerdir.
“Etkili baş vuru hakları ihlal edildi”
Anayasa Mahkemesi kararında, başvurucular 5651 sayılı Kanun’un 9. maddesi ile erişimin engellenmesi kararlarına karsı olağan başvur yolu olarak belirlenen itiraz makamlarına başvuruda bulunabilmiş olsalar da itiraz makamlarının gerekçeli kararlarında başvurucuların iddialarını ve delillerini dikkate almaması, çatışan menfaatleri dengelemeye yönelik bir çaba içinde olmaması, internet içeriklerine erişimin engellenmesi seklindeki müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluğun ve müdahalenin orantılı olup olmadığını değerlendirmemesi nedenleriyle söz konusu başvuru şartlarında itiraz makamının etkili olmadığı sonucuna varmış ve başvurucuların ifade özgürlükleriyle bağlantılı olarak etkili başvuru haklarının ihlal edildiğine karar vermiştir.
“Gerekçeli kararlarında başvurucuların iddialarını ve delillerini dikkate almamış”
Eldeki başvuruya konu olayda da başvurucuların bir kısminin 565l sayılı Kanun’un 9. maddesi ile erişimin engellenmesi kararlarına karşı olağan başvuru yolu olarak belirlenen itiraz makamlara başvuru da bulunabildikleri görülmektedir. Bununla birlikte somut başvuruya konu olaylarda da itiraz makamları gerekçeli kararlarında başvurucuların iddialarını ve delillerini dikkate almamış, Çatışan menfaatleri dengelemeye yönelik bir çaba içinde olmamış, internet içeriklerine erişimin engellenmesi seklindeki müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluğun ve müdahalenin orantılı olup olmadığını değerlendirmemiştir.
Bu bağlamda 5651 sayılı Kanun’un 9. maddesi uyarınca verilen erişimin engellenmesi kararlarına karşı yapılan itiraz taleplerinin, istikrarlı bir biçimde itiraz edenlerin iddia ve talepleri dikkate alınmaksızın, ilgili ve yeterli gerekçe içermeksizin reddedildiği hususu göz önüne alındığında anılan hüküm uyarınca öngörülen sistemin etkili başvuru hakki yönünden de yapısal bir sorun içerdiği kanaatine varil mistir.
Bu doğrultuda erişimin engellenmesi Kararlarının kesin olarak verilmesi nedeniyle itiraz talebinde bulunamadıkları anlaşılan başvurucular da dâhil olmak üzere tüm başvurucuların ifade özgürlükleriyle bağlantılı olarak Anayasa’nın 40. maddesinde güvence altına alınan etkili başvuru haklarının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
GIDERiM:
Başvurucuların tamamı ihlalin tespit edilmesi talebinde bulunmuştur.
Yasama organi, Anayasa Mahkemesinin pilot karar usulünü uyguladığı Keskin Kalem Yayıncılık ve Ticaret A.Ş Rize nabız gazetesi ve diğerleri kararında tespit ettiği yapısal sorunun gözümü için herhangi bir yasal değişiklik gerçekleştirmemiş, ilgili diğer kamu otoriteleri de bu doğrultuda herhangi bir önlem almamışlardır.
Bu nedenle eldeki başvuruya konu olaylarda, pilot karar uygulaması kapsamına alındığı bildirilen başvurular da dahil olmak üzere ifade özgürlüğü ve bu özgürlükle bağlantılı olarak etkili başvuru hakki ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunduğu sonucuna var ilmiştir.
Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken is yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir.
Anayasa Kurallarının bağlayıcılığını düzenleyen Anayasa’nın 11. maddesi ve hâkimin öncelikle Anayasa kurallarını dikkate alarak uyuşmazlıklar çözmesini emreden Anayasa’nın 138. maddesi, hâkimin Anayasa’ya uygun karar vermesini zorunlu kılmaktadır. .
Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken. Yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran Nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir.
HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
OLDUGUNA,
EDILEBILIR OLDUGUNA,
IHLAL EDILDIGINE,
Başvuruculara ekli tabloda gösterilen net miktarlardaki manevi tazminatın
ÖDENMESINE
Ekli tabloda gösterilen yargılama giderlerinin başvuruculara ÖDENMESINE,
“İbrahim Türüt ve eşi Ennur Türüt’ün haberine erişim yasağı kararı kaldırıldı”
Anayasa mahkemesinin bu kararının ardından, Rize sulh ceza mahkemesinin kararı doğrultusunda zaman kaybetmeden yeniden yargılama yaparak İbrahim Türüt ve eşi Ennur Türüt ile ilgili haberimize getirdiği erişim yasağı kararını ilk duruşmada kaldırılmasına karar verdi.
Arhavi halkı Cengiz holdinge karşı var olma yok olma mücadelesi başlatıyor
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.