Gözlerime Bak Ne Görüyorsun?

Eskiden aşk hikâyelerinde, aşıklar birbirlerinin gözlerine bakarlardı ve ‘gözlerime bak ne görüyorsun’ derlerdi.

Yanıt ise, sözün doğası gereği hep ‘seni görüyorum’ olurdu.

Şimdi ise politikacılar bu anektodu kullanmaya başladılar. Nebati, gözlerime bak derken, ‘ben yanlışlık yapar mıyım, yanıltır mıyım’ demeye getiriyor.

Getirildiği görevde liyakatı, uzmanlığı olmayan ama pratiği kuvvetli bu şahsiyet, ekonominin dümenini ele alıp konuşurken, ‘özgüveni’ ile mi yoksa kulağına üfürmeyle mi konuşuyor? Bilmiyoruz.

Artık, bakanlar da iş insanları arasından belirleniyor. Çünkü ülkeyi zaten bir şirket edasında yönetmiyorlar mı?

Biz de ekonomist değiliz, ahkam kesmeyiz ama bildiğimiz bir şey var ki, her attıkları adımda bu halk daha da yoksullaşmaktadır.

Eyy Nebati, bir günde 18,5 liraya çıkan dolar, borsa ve piyasanın kapalı olduğu ama ABD borsasının açık olduğu bir pazar günü, açıkladığımız palyatif/demode kararlarla aniden 12,5 liraya indirdiniz.

Aldığınız bu kararları kimler biliyordu?

Kimler bu fiyattan dolarların sattı?

Kaç milyar dolar satıldı?

Kimler zengin oldu?

Açıklayabilir misiniz?

Hayır, biliyorsunuz ama açıklamazsınız.

Dolarını 18,5 liradan satıp, sonra bugün 11 liraya tekrar aldıklarında, ne kadar para kazanılacağının hesabını yapabilir misiniz?

Aldığınız karara bakarmısınız? Döviz hesaplarına, enflasyon oranında güvence veriyorsunuz. Kimin cebinden alıp, kimin cebine koyuyorsunuz?

Benim vatadaşım, doların çıkışına haklı olarak üzülürken, indiğinde ise düğün bayram ediyor. İyi de bu döviz niye çıkmıştı bugün niye indi?

Eşeğini kaybedip, sonra bulan saf köylü Murtaza gibisiniz.

Niye böyle oldu biliyor musun eyy halkım, sen daha yoksullaşasın diye. Enflasyon, faiz ve döviz ne kadar artarsa, senin sömürülmen, daha da yoksullaşman bunun içerisinde gizlenebilmektedir.

Ücretlere, maaşlara zam yapılması bile bu artışları telafi edemez. Asgari ücrete yapılan zammın telafi ettiğini hala düşünüyor musunuz?

‘Gözlerimin içine bak’ diyenler, bize, samimiyetlerini! değil, samimiyetsizliklerini test ettiriyorlar.

Bunlar sömürü ve yoksulluğu gizlemeye hatta halkla dalga geçmeye çalışan müptezellerdir…