GENÇAĞA KARAFAZLI-ÖZEL HABER
(RİZE) AK Parti Rize il örgütünde “il başkanı kim olacak” tartışması bitmek bilmiyor. 14 Mayıs 2023 yılında yapılan 28. Dönem milletvekili seçimleri ve CHP’nin 1. parti çıktığı 31 Mart seçimlerindeki başarısız sonuçların ardından AK Parti’de değişimin ilk adımı geçen ay gerçekleşti. Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplanan Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) toplantısında yenilginin temel nedenleri “ekonomik kriz, yanlış aday tercihi ve son ana kadar ek zam sözü bekleyen emeklilerin bu beklentilerinin karşılanamaması” olarak sıralanmıştı.
AK Parti de yenilginin sebepleri halen tartışılmaya devam ederken gerçekleşen MYK toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayıyla Zonguldak, Kastamonu, Osmaniye, Adıyaman, Gaziantep, Erzincan ve Afyonkarahisar il başkanlarının değiştirilmesi kararı almıştı.
Erdoğan’ın birçok il de yeni yönetimler oluşturacağı tartışmalarının yaşandığı şu süreçte asıl büyük yenilgiyi yaşadığı memleketi Rize’de nasıl bir tutum sergileyeceği merakla beklenirken, FETÖ cemaatinin eski muhasebecisi ve eski Rize Milletvekili Rize il başkanı olan Hikmet Ayar’ın görevden alınacağı tartışmalarının yaşandığı günlerde Erdoğan’dan affını isteyerek il başkanlığı görevinden istifa ettiğini açıklamıştı.
AKP Rize il başkanlığı görevine getirildiği günden beri özellikle bürokratlarla Kavgalı olan son olarak Erdoğan’ın Rize mitinginde görevli polis memurlarına “FETÖ’cu,Ajan” diyen Ayar , giderayak Rize il başkanlığı görevine getirilecek isim konusunda büyük bir çaba içerisine girmişti ancak bu konuda yeterli ayarı yapamayınca istediği isim il başkanı olamamıştı.
“AKP il başkanı olacak isimler Katmer, Türüt, Yazıcılar’ın ismi gündemde yok”
AK Parti genel başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan baba ocağı memleketi Rize de aldığı büyük yenilginin ardından il başkanı Hikmet Ayar’ın istifasının ardından AKP Rize il örgütünde başlayan “il başkanı kim olacak” tartışması bitmek bilmezken il başkanlığı için en çok konuşulan isimlerin başında son milletvekili seçimlerinde AKP 3. Sıra Rize milletvekili adayı olan ancak seçilemeyen Yılmaz Katmer’in olduğu biliniyor. Her dönem AKP içerisinde partinin yumuşak karnı olarak bilinen ve her verilen görevi karşılıksız yerine getiren ancak bunca fedakârlık yapmasına rağmen bugüne kadar kendisine görev verilmeyen Katmer’in Rize il başkanlığı görevine getirilmemesi durumunda nasıl bir tutum takınacağı merak konusu.
AKP Rize il başkanlığı görevine getirileceği tartışılan diğer bir isim ise Milletvekili Muhammet Avcı’ye yakın olduğu bilinen eski il genel meclisi başkanı İbrahim Turut.
2023 yılında yapılan 28. Dönem milletvekili seçimlerinde yeniden milletvekili adayı olmayacağını açıklayan Muhammet Avcı’nın kendi yerine İbrahim Turut’ün milletvekili adayı olacağını mesajını kamuoyuna verdi ve Turut kalabalık bir grupla adeta gösteri yaparcasına milletvekili aday adaylığı için baş vurusunu gerçekleştirdi. Milletvekili sıralamasında kendisine kesin yer bulacağını düşünen Turut ne olduysa kankası Muahmmet Avcı’nın son dakikada aday olmama düşüncesinden vaz geçerek yeniden aday olmasıyla hayalleri suyu düşmüş AKP yönetimlerine mesafeli durmaya çalışmıştı.
AKP Rize il başkanlığı görevinden alınan Hikmet Ayar’ın ardından il başkanı arayışlarının yeniden başlamasıyla özellikle Muhammet Avcı tarafından il başkanlığı görevine getirilmek istenen İbrahim Türüt başkanlığa çok sıcak bakmazken ismi başkanlık için en çok tartışılan kişi oldu.
İl başkanlığı için ismi geçen diğer bir isim ise Bilal Erdoğan’a yakın olduğu iddia edilen ve bazı cemaat örgütleri tarafından ismi önerilen Ali ihsan Yazıcılar. Yazıcıların yer yer Ankara’yla sıkı temas içerisinde olduğu Bilal Erdoğan’ın Rize gezisinde kendisine eşlik ederek beraber çekinilmiş fotoğraflarını sosyal medya hesabı üzerinden paylaşarak il başkanlığı yarışında var olduğunu göstermeye çalıştı. Yazıcılar ayrıç kendisini “hayırlı olsun” diye arayan bazı partililere ve gazetecilere ise “henüz kesin bir şey yok önümüzdeki günlerde durum netleşecek dediği biliniyor.
Rize kamuoyunda AKP il başkanının kim olacağı tartışmaları devam ederken kamuoyunda isimleri dolaşanların haberi olmadan son dakika gelişmesiyle yeni bir isim bu yarışa katıldı. Bu isim ise çok ilginç bir isim. Bilindiği gibi milletvekili seçimleri öncesi de bu ismin AKP Rize il başkanlığı için adı geçiyordu ancak AKP içerisinde bazı isimler bu isme sıcak bakmadığı için hemen yargıya intikal etmiş hakkında ki eski bir dava dosyasını gazetecilere servis ederek il başkanlığını engellemeye çalıştılar ve bunda da başarılı olmuşlardı.
“AKP Rize il başkanlığına tartışmalı isim mi getiriliyor?”
Peki AKP il başkanlığına getirileceği iddia edilen isim kim? Bu isim AKP de uzunca yıllar görev alan il disiplin kurulu başkanı, her dönem yönetimler değişse de Çaykur Rizespor ve RTB, R.T ve S.O de görev alan özellikle de mali işlerden sorumlu olan Ali Haydar Er’den bakası değil.
Geçtiğimiz günlerde partililerden ve il başkanlığı için isimleri tartışanlardan gizlice AKP Milletvekili Muhammet Avcı, eski vekillerden Abdul kadir kart, İbrahim er, Ali haydar Er, bakan Osman Aşkın Bak gizlice bir araya gelerek AKP’nin Rize’de yeni il başkanı kim olacağı konusunda oldukça kafa yordukları ve yapılan istişareler sonucu Rize il başkanlığı görevine Ali haydar Er’in atanmasına karar verildiği öne sürüldü.
“Ali haydar Er mesut Yılmaz’ın gönderdiği paralara el koyduğu iddiasıyla yargılandı aklandı”
Yukarıda bahse konu parti ve meslek örgütleri ile Spor kulübünün yönetimleri değişse de orada değişmeyen her yeni yönetimde kendisine görev verilen isim Ali Haydar Er ne olmuştu da geçmişte AKP il başkanlığı görevine getirilmemişti de şimdi o isim yeniden gündeme getiriliyor.
Ali Haydar Er’in asıl hikayesi ANAP lideri eski başbakan merhum A. Mesut Yılmaz’ın yıllar önce trafik kazasında yaşamını yitiren eski ANAP Rize İl Başkanı Kemal Er’in üç çocuğuna gönderdiği yardım parasıyla başladı.
Ali Haydar Er’in, akrabası olan ve yıllar önce trafik kazasında yaşamını yitiren eski ANAP Rize İl Başkanı Kemal Er’in üç çocuğuyla mahkemelik olduğu ortaya çıktı. Kemal Er’in çocukları, babalarının ölümünden sonra kendilerine vasilik yapan Ali Haydar Er hakkında, eski Başbakan Mesut Yılmaz’ın kendileri için gönderdiği paralar da dahil olmak üzere ailenin paralarını zimmetine geçirdiği iddiasıyla 2011 yılında dava açtı. Dava 11 yıldır sonuçlanmadı. Er kardeşlerin avukatı İbrahim Arslan, Ali Haydar Er hakkında, vasi olarak tutması gereken defterleri tutmadığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulunduklarını açıklamıştı.
AKP Rize İl Başkanlığı’nda yönetim kurulu üyeliği ve il başkan vekilliği yapan, halen il disiplin kurulu üyesi ve ÇAYKUR Rizespor Kulübü Başkan Yardımcısı olan Ali Haydar Er hakkında 11 yıldır süren zimmet davasının hikayesini, trafik kazasında yaşamını yitiren eski ANAP Rize İl Başkanı Kemal Er’in üç çocuğundan biri olan Yavuz Er, Kuzeyteve, rizenabız habere şöyle anlatmıştı:
“babam onu büyüttü, ona güvendik, o ise hakkımızı yedi”
“Biz, üç kardeştik yetim kaldığımızda. Ali Haydar’ı babam büyüttü. Bizim evimizde yıllarca kaldı, babam büyüttü. Babam ölünce ‘Kemal dayıma vicdan borcumu ödemek için ben vasi olmak istiyorum’ dedi kendisi. Amcalarım da bunu kabul edince Ali Haydar Er vasi atandı. Biz, kendisine çok güvendik. Çünkü rahmetli babam büyüttüğü için onun vasi seçilmesini biz de çocukken istedik. Bir abi gibi gördük ister istemez, bizden büyüktü çünkü. O dönemde vasi olarak atandı ama biz ondan hiçbir şekilde iyi bir destek göremedik. O, bizim hakkımızı yedi.
Hep amcalarımızın evinde büyüdük, yıllar sonra bir anlaşmazlığa düştük. Bu konuda, dedik ki bir araştırma yapalım, çünkü bize hesap vermedi. Vasi olduğu için biz de dedik ki ‘Bize bir hesap verebilir misin, biz küçükken ne yedik ne içtik’ diye sorduk. ‘Belki sana borcumuz var.’ Öğrenmek istedik. O zamanlar muhasebe ofisimiz vardı, bize aitti.
“Mesut Yılmaz, bize para göndermişti. 2002’de benim hesabımdan kendi hesabına para aktarmış, reşit olduğum halde”
Rahmetli Necati Er diye amcamızın oğlu vardı, babamın amcasının oğluydu, o işletiyordu. O, yıllarca bize para yatırdı. Ama Ali Haydar vasi olduğu için ona parayı vermiş oldu. Bu sefer bütün paralar Ali Haydar Er’de birikmiş oldu. Dekontlar gelince baktık ki bize haksızlık ediliyor ve hemen 2011 yılında dava açtık.. Mesut Yılmaz, bize para göndermişti. 2002’de benim hesabımdan kendi hesabına para aktarmış, reşit olduğum halde. Bankalardan, biz reşit olduktan sonra Ziraat Bankası’ndan kendi hesabına, bizim babadan kalan emekli maaş paralarımızı da çekmiş. Biz küçüktük tabii, ‘Bu kadar altın var’ dediler. O konuda bize dese ki ‘hiç altın yok’, biz de öyle bilecektik. Biz ‘Hesap ver’ dediğimizde hesabı veremedi, biz de hukuki süreci başlattık. Mahkemeye sunduğumuz evrakların arasından Mesut Yılmaz’ın gönderdiği paraların evrakları da var.
Mesut yılmaz 3 kez para gönderdi, paralar yok”
O zamanın parasıyla bir kere 1996’da 670 milyon, ikincide 400 milyon ve son olarak 30 milyon var. Mesut Yılmaz üç defa para göndermiş gözüküyor. 2002 yılında da 29,5 milyar, abimin ve benim hesabımdan Ali Haydar Er’in kendi hesabına geçiriyor. Babam öldüğünde, arabaları var, babama ait, onları satmış. Kira gelirlerimiz ortada yok, çay paramız ortada yok, altınlarımız yok.
“bizim kültürümüzde yetim hakkı yemek günahtır”
Er kardeşlerin avukatı İbrahim Arslan ise Ali Haydar Er’in zimmetine para geçirdiğinin bilirkişi raporlarıyla tespit edildiğini, cezalandırılması için Rize Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını belirterek şunları söyledi:
“Biz, bir sosyal sorumluluğun gereğini yerine getirmek için bu davayı aldık. Çünkü bizim kültürümüzde yetim hakkı yemenin ne kadar günah olduğunu bize öğrettiler. Bu bilinçle bu davaya girdik. 2011 yılından beri de bu davayı devam ettiriyoruz. İlk bana geldiklerinde dava aşama kaydedememişti. Daha önce başka bir avukatla açmışlardı, Trabzon’dan bir avukattı, bir sonuca gidemediler. Zaten Trabzon’dan da biraz takip edilmesi zordu. Adaletsizliği gördüm, yetim hakkının ne kadar kıymetli olduğunu bildiğimiz için bu işe girdik.
“vasi olarak tutması gereken defterleri tutmadı”
İlk dava, zaten alacak davası olarak açılmış. Vasilik görevini sonlandırmak için sulh hukuk mahkemesine başvuruyor karşı taraf. Ancak sulh hukuk mahkemesi bunu reddediyor, bilirkişinin hazırladığı son raporu kabul etmiyor. Yasal olarak tutması gereken defterleri tutmadığından dolayı reddediyor. Bu kararı üst mahkemeye götürüyorlar ve üst mahkeme de bu itirazı reddediyor, karar kesinleşiyor bizim lehimize.Ali Haydar Er’in 250 bin lira civarında bir rakamı kendisine kullandığını görüyoruz.Şikayetimizi yaptık, soruşturma başlatılmış durumda. Fiili olarak vasiliği devam etmiyor ama sonuçta defterleri tutmadığından dolayı, raporunu veremediğinden dolayı hukuki ve cezai sorumluluğu devam ediyor. Ali Haydar Er, vasilik görevini suiistimal etmiş, kendi çıkarı için kullanmıştır.”
“bu davanın haber konusu ne olabilir ki? aile içerisinde olan bir mesele bu”
Kuzeyteve ve Rize nabız Ajansı’na telefonla ulaştığı Ali Haydar Er ise hakkındaki iddialara şöyle yanıt verdi:
“Bu davanın haber konusu ne olabilir ki? Aile içerisinde olan bir mesele bu. Bana kimse suç duyurusunda bulunmadı. 12 sene önce bana açılan bir dava vardır, devam etmektedir, suç duyurusu falan yok. Bilirkişi itirazı yapar; o yaptı bana, ben yaptım ona, neticede dava devam ediyor. Yıpratılmak isteniyorsam ayrı konu ama bu, dayı-yeğen arasında olan aile meselesi. 90 bin lira zimmetine geçirme diye bir şey yok. Yılmaz Ailesi’nin gönderdiği para da orada hepsi dosyada. Benim ifademde vardır onlar zaten. Bana onlar suç duyurusunda bulunmadı ki. Ben hesabımı verirken oradan, çay parasından, kiradan hepsini ben beyan etmişim yani. Kendi beyanım var benim dosyada. Bana dava açtıkları zaman ben dedim ki ‘Böyle böyle buralardan paralar geldi ama bu paraların ben beş katını bunlara ben ödedim, belgelerim var’. Bilirkişilerde hesaplama hatalarından gitti geldi sürekli. Avukatıma söyledim; ‘Bu dava benim için önemli bir davadır, bulduğunuz her şeyi çıkartacaksınız’ dedim. ‘Her şeyi çıkarsınlar, sakın itiraz etme’ dedim. Ama hesaplamada ben mağdur olmayayım.”
“Haberin ardından kamuoyu tepki gösterdi Er il başkanı yapılmadı”
Görüldüğü gibi kamuoyunda büyük yankı bulan bu haberin ardından AKP Rize il başkanlığı görevine getirilecek olan ancak kamuoyunda oluşan tepkilerin ardından Er’in başkan olarak görevlendirilmesinden vaz geçilmişti.
“Vatandaş yıllarca Yargıtay onayı beklerken Er kısa sürede beraat kararını onaylatıyor”
Aradan geçen bunca süre sonrası hakkında dava açılan Ali haydar Er’in yargılandığı dava dosyasından beraat ettiği ardından ne hikmetse yerel mahkemesinin beraat kararının ardından temyize gönderilen karar (vatandaşlar yıllarca temyiz kararı beklerken) Er’ın beraat kararı çok kısa süre içerisinde Yargıtay tarafından onaylanarak Er’in aklanması böylece sağlanmış oldu.
AKP Rize il başkanlığına kimi getireceği tartışmaları günlerdir devam ederken AKP kurmayları alel acele harekete geçerek tartışan isimleri bir kenara atarak yargılanan ancak beraat eden her dönemin ismi Ali haydar Er’in beraat etmesinin ardından aynı ismi yeniden gündeme getirmeyi uygun buldular.
Böylelikle anlaşılıyor ki Ali Haydar Er’in il başkanı olması durumunda, AKP Türkiye genelinde büyük bir yenilgi almış olmasına rağmen gelecek seçimlerde, bilinen değişmeyen aynı isim ve yüzlerle seçmenin karşısına çıkacak.
EMEP, “VERGİLERİ DEĞİL MAAŞLARI ARTIRIN!”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.