Rize KAPALI
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
  • Rize Nabız
  • Medya
  • Evrensel 24 yaşında: Bize hiçbir egemen ‘Alo Fatih’ diye telefon açamaz ama işçi açar

Evrensel 24 yaşında: Bize hiçbir egemen ‘Alo Fatih’ diye telefon açamaz ama işçi açar

ad826x90

 lk sayısını 7 Haziran 1995’te çıkaran Evrensel gazetesi, 24’üncü yaşına girdi.

ad826x90

Gazetenin genel yayın yönetmeni Fatih Polat bugünkü yazısında, “Bize hiçbir egemen, ‘Alo Fatih’ diye telefon açarak işimizi nasıl yapmamız gerektiğini anlatamaz. Bunu aklından bile geçiremez. Ama bir işçi, ‘Yahu bizim çilemizi başka gazeteler görmüyor da, siz neden görmüyorsunuz?’ diyebilir” diye yazdı.

evrensel ilk

Yayın hayatına başladığı günden bu yana pek çok badire atlatan Evrensel gazetesi, 1999-2000 yıllarında kapatma davalarıyla mücadele etti. 8 Ocak 1996’daysa gazetenin muhabiri Metin Göktepe gözaltında katledildi.

Gazetenin genel yayın yönetmeni Polat, bugün kaleme aldığı köşe yazısında 24’üncü yıla dair şunları yazdı:

ad826x90
Reklam

“Gazetecilik her şeyden önce bitmeyen bir keşiftir. Biz gazeteciler olarak, her gün yeniden kurulan dünyanın her yeni anını keşfederek okura aktarmak zorundayız. Keşfederken gördüğünüz şeyler içinde, savaş, sömürü, bir katliama dönüşen‘iş kazaları’, kadın cinayetleri, kâr hırsıyla yapılan çevre katliamları, düşünen insanlar cezaevlerine tıkılırken, taciz ve tecavüzcüleri koruyan bir yargı ahlakı gibi bir dizi olumsuz şey var kuşkusuz. Ancak tüm bunlara rağmen, görünen ile gerçek arasındaki ilişkinin açığa çıkarılmasına dayalı gazetecilik keşfinin insana heyecan veren yanı hiçbir şeye değişilmez.

Yaptığınız bu keşif sonrası okurun önüne koyduğunuz şey protesto ile karşılaşmak yerine, yorgun bir işçinin çay molasında okuduğu ve bazen de beğenisini ifade etmek üzere size mektup yazdığı bir keşifse bunun tabii ayrı bir keyfi oluyor.

Bize hiçbir egemen, ‘Alo Fatih’ diye telefon açarak işimizi nasıl yapmamız gerektiğini anlatamaz. Bunu aklından bile geçiremez. Ama bir işçi, ‘Yahu bizim çilemizi başka gazeteler görmüyor da, siz neden görmüyorsunuz?’ diyebilir.

Bu aradaki fark bile ne kadar zor bir dönemden geçiyor olursak olalım, Evrensel’de emeği olan her birimize kendimizi iyi hissettiriyor.

ad826x90

Okurlarımız bu gazetenin sahibi, bizim de başımızın tacıdır. Bundan sonra da, çekinmeden, korkmadan, ne söylemek istiyorsak söyleyemeye devam edeceğiz.

Bu da okura sözümüzdür.

Saygıyla…”

ad826x90

Sıradaki haber:

Batsın senin buzdolabın!

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.