EMEP: “FİLİSTİN YANIYOR DÜNYA HER ZAMANKİ GİBİ SEYREDİYOR!”
Emek Partisi Ordu İl Örgütü İsrail’in Filistin’e yaptığı saldırıyı ve işgali Köprübaşı Ceren Özdemir Meydanı’nda kınadı.
COŞKUN ÖZBUCAK –
ORDU
EMEP ‘in yaptığı basın açıklamasına Emekli sen Tüm köy sen, KESK, Eğitim iş, CHP, Sol parti TKP TİP HDP destek verdi.
NAKBA (BÜYÜK FELAKET) GÜNÜ
Ordu Ceren Özdemir meydanında yapılan basın açıklamasını Emek Partisi Yöneticisi Yasin Uzun okudu.
Uzun, İsrail devletinin kuruluşu ile başlayan Filistin halkının mağduriyeti süreci hakkında bilgi vererek, “Nakba günü; Filistinliler açısından felaket olarak görülen İsrail Devleti’nin bağımsızlığının ilan edildiği ve ardından gelen katliam ve işgallerin adıdır. İsrail’in bağımsızlığını ilan ettiği tarih olan 14 Mayıs 1948 tarihini takip eden gün olan 15 Mayıs, “Nakba Günü” olarak sembolleşmiştir.
Bugün İsrail, tarihi Filistin topraklarının yüzde 85’inden fazlasını işgal altında tutmaktadır. Katliam, yıkım ve zorla göç ettirerek elde edilen bu topraklar Siyonistlere yetmiyor. Son olarak Kudüs’ün en eski mahallelerinden Şeyh Cerrah’ta Yahudi yerleşimci terörü ve işgali devam ediyor.
Siyonist rejim, Filistinlilerin geleneklerine, inançlarına da vahşice saldırıyor. Mescid-i Aksa’da Filistinlilere saldıran Siyonist terör devleti Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava saldırılarında yüzlerce Filistinliyi katletti ve yaraladı. Peki Ortadoğu’nun tam kalbinde yer alan bu yara nasıl ortaya çıktı? Yeniden hatırlamada fayda var.
FİLİSTİN’İN 1917’DEN BU YANA BİTMEYEN KIŞI
Filistin sorunun kökleri, İsrail Devletinin temellerinin atıldığı bir asır önce 1917’de yayınlanan ve ünlü Sykes- Picot anlaşmasının devamı niteliğinde olan Balfour Deklarasyonu’na dayanmaktadır. İngiliz devleti bu Deklarasyonla Filistin topraklarında bir Yahudi devletinin kurulmasını destekleyeceğini ilan etmişti. Bu desteğe bağlı olarak bölgeye Yahudi yerleşimcilerin getirilmesi ve Filistinlilerin topraklarının işgal edilmesi,1948’de İsrail devletinin kuruluşuyla sonuçlanmıştı.
BALFOUR SYKES PİCOT’UN DEVAMI
Filistin’deki Siyonist terör devletinin katliamı, Nakba’nın yanı sıra 16 Mayıs 1916’da imzalanan ve Ortadoğu’nun paylaşılmasında en önemli yere sahip Sykes- Picot “gizli” anlaşmasının yıl dönümüne de denk düştü. Bu gün paramparça olmuş Arap coğrafyası ve Filistin sorunu başta olmak üzere Ortadoğu’nun diğer mazlum halklarının çektiği acı, bu anlaşmanın bu güne bıraktığı mirastır.
Bu nedenle Filistin davasına sahip çıkmak, aslında emperyalizmin özellikle Sykes-Picot’tan bu yana bölgeyi parçalama politikalarına karşı çıkmaktır.” dedi.
TERÖRİST DEVLET GÜCÜNÜ NEREDEN ALIYOR?
Yasin Uzun, İsrail’in gücünü ABD emperyalizminden aldığını vurgulayarak, “Ne yazık ki bunca acı ve katliama maruz kalan mazlum Filistin halkı, işgalcilere ve çocuk-kadın demeden yaptıkları katliamlar karşısında verdiği mücadelede tarihte olmadığı kadar yalnız kalmıştır. Buna karşılık Siyonist işgal devleti yeni katliamlar yapmada, Filistinlilerin ellerinde kalan toprakları işgal etmede cüretkar davranmaktadır.
Peki Siyonist İsrail rejimi bu gücünü nereden alıyor?
Tabi ki ABD emperyalizminin büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması ve aslında fiilen Filistin Davasını bitirmeyi hedefleyen “Yüzyılın Anlaşmasının” dayatmasıyla ile somutlanan İşgal devletine verdiği sınırsız desteğin payı vardır. Lakin Terörist devletin diğer önemli dayanağı bölgedeki gerici rejimlerdir. Mısır 1979’da imzaladığı Camp David ve sonrasında Ürdün’ün 1994’te imzaladığı Vadi araba anlaşmalarıyla İsrail’i ilk tanıyan Arap ülkeleri oldular. Fakat ne yazık ki son dönemde hemen hemen bütün Arap gerici rejimleri Terör Devletiyle normalleşmek için sıraya girdiler. Trump geçen yıl Netanyahu ile birlikte Filistin’e teslimiyet dayatan “Yüzyılın Anlaşması”nı açıklarken yanında Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn’in Washington büyükelçilerini de almıştı. Ardından önce BAE ve sonra Bahreyn, İsrail’le “normalleşme” anlaşmaları imzaladılar. Şimdi de diğer gerici rejimler “normalleşme” kuyruğuna dizilmiş durumdalar.” dedi.
HAMESET DEĞİL EYLEM ZAMANI
Uzun, Mazlum Filistin halkının kınamalar dışında eylemlerle desteklenmesi gerektiğini belirterek, “Filistin halkının çektiği bunca acıya; maruz kaldığı bunca haksızlığa, bunca katliama karşı bölgedeki gerici rejimler ve AKP-Erdoğan iktidarının yaptığı tek şey İsrail Terör Devletini kınayan basın açıklamalarıdır. Oysa Filistin Halkının hamasete değil, somut desteğe ihtiyacı vardır. Oysa Türkiye halkları ise her zaman Filistinli yılmaz yurtseverlerin yanında olmuştur. Bu ülkenin onuru olan devrimci gençleri, Deniz Gezmişleri lafta kalmamış, Filistin halkının yanında bizzat savaşmıştır. Bu gün de halk; aynı ruh ve kararlılıkla Filistin’in yanında yer almaya devam etmekte ve her fırsatta bulunduğu yerlerde, sokakta bu dayanışmasını ortaya koymaya devam edecektir. Ancak halk, AKP-Erdoğan iktidarından somut adım beklemektedir.
Bunun için;
İlk adım olarak diplomatik ilişkiler askıya alınmalı ve büyükelçi derhal çekilmelidir.
Filistin halkına kurşun ve silah olarak dönen İsrail’le yapılan bütün ekonomik ilişkiler kesilmelidir.
Silah anlaşmaları dahil ikili anlaşmaların bütünü iptal edilmelidir.” dedi.
EMEP RİZE İL ÖRGÜTÜ “ÖZEL SEKTÖR DEVLETİN VERDİĞİ FİYATIN ALTINDA ÇAY ALMASI YASAKLANMALIDIR”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.