Yine ilginçliklerle dolu bir haftayı geride bıraktık, alanları doldurduk. Birlik ve beraberlikle öfkemizi ve tepkimizi gösterdik.
Yazarlar, vekiller, bakanlar hep birlikte bir bir zamanlar canciğer oldukları örgüte nefretlerini ve hakaretlerini saydırmakta birbiriyle yarıştı.
Gerçekler o kadar parlaktı ki gözlerim kamaştı…
Kızıl fırtına Bilal’le İtalya’da yaşanan bağzı olaylarla ilgili bağzıhaberlere yayın yasağı geldi, belki duymuşsunuzdur. Bunun üzerine reyiz de haklı olarak İtalya’ya “İtalya önce mafyasıyla ilgilensin” diye çıkıştı.
Mantıklı, önce kendi kapını temizle ey İtalya. Sonra bizimle…
Bunun üzerine de İtalyan başbakanı Matteo Renzi, “İtalya’da hakimler sadece yasalara ve anayasaya cevap verir” dedi. Bence Renzi’nin mesajını bizim anlamamız çok zor. Anayasa neydi, hakimler tarafsız mıydı?
Neydi Renzi anlat da dinleyelim.
Not: Görsel temsilidir.
Bu sefer hangi cemaat sizi kandıracak?
a. Sincapoğulları
b. Dürrükhanlar
c. Cünüphaşiler
d. Kedicikoğulları
e. Cüppelicuppolu
Testimizi çözün, gelecekte hangi cemaat sizi kandıracak şimdiden bilin. Sonra sıkıntı olmasın. “Kandırıldık” der geçersiniz.
Ha bi de üzerine “Allah affetsin” çektiniz mi tam olur.
Geçtiğimiz gün düzenlenen ‘Demokrasi ve Şehitler’ mitingi gerçekten büyük bir organizasyondu.
Kimine göre 1 milyon watt, kimine göre 1.5 milyon watt’lık ses sistemi kuruldu. O sistemden de bizim liderler halka seslendi.
Bu arada ilginç bir detay da Pensilvanya’da bizimkilerin artık kanlısı haline gelmiş (emekli aylığını bile darbeden sonra kestiler, o derece aralar bozulmuş) Gülen’in kaldığı söylenen mekanda da bir dev ekran vardı.
Bu çabayı tam çok tuhaf bulacaktım ki, olay günü Pensilvanya’daki dev ekranın ve oradaki ses sisteminin sesi duyulmasın diye karşı taraf da çim biçme makinesi çalıştırdı.
Ya neyin yarışıdır bu? Birisi Pensilvanya’ya ekran koyup oradakinin aklını başına getirmeye çalışıyor, diğeri de ekranlardan çıkan sesi bastırmak için makine çalıştırıyor.
Tam bir çılgınlık. Üstelik bunları yapanlar da eski sevgili. (Görseli de tarafsız basının özgür sesi Sabah’tan aldım, bu kez manşetleri doğru ilginç bir şekilde.)
Bayılıyorum böylesi kaliteli haberciliğe. Tamam, yıllarca devletin içinde palazlandıkça palazlanmış, her kuruma itinayla yerleşmiş mega bir örgüt var ama yani çöpteki defterden çıkan oyun hilelerini de artık bi zahmet haber değeri olan gerçeklerden ayırabilelim değil mi?
Oralardan buralardan çıkan dolarlar beni de çok şaşırttı ama yaniGTA 4 hilesi de artık FETÖ’nün işi olmasın.
Neyse ki ertesi gün bu ilginç haberin düzeltmesi geldi. Ona da şükür (Haberin düzeltmesi haberden 3 kat daha uzun sürüyor, ona da dikkat).
Ahmet Özal yine ilgi meraklı Amerikan dizi karakterleri gibi çıktı. Şimdi de “Babamı FETÖ öldürdü” diyor. Tamam, olabilir ama Ahmet Bey’in bir de önceki açıklamalarına bakalım, neler demiş?
Hmmm, sanırım o sırada ne modaysa onu demiş.
Bizim vekillerimiz çok değerli vekiller. Bakın mesela Kuzu vekilim, ender bir insan. Gün geliyor, Rusya’ya atarlanıp “Puşt” diyor, gün geliyor rüzgar dönüyor “Ya Rusya süper ortam” diyor.
Bir diğeri ise Şamil vekilim. O da çok özel bir vekil. Gün geliyor,“İki dakkada Şam’da namaz kılarız” diyor, kahvehaneyi bir puanla kaçırmış uzman bir gıybetçi misali ne zaman ağzını açsa bir şeyler yumurtluyor.
O da yetmiyor, “İnsanın bir Rus uçağı daha düşüresi geliyor”diye kin kusuyor, kelle istiyor, hop rüzgar değişiyor kendi hükumetinin sansürlediği, sonra da reyiz Rusya’ya giderken“Aman ayıp olmasın” diyerek erişime açılan siteden haber alıntılayıp “Haydi Bismillah” yazıyor…
Bu şartlar altında bu iki isime de bakıp “Ya bu nasıl ortam, bunlar nasıl vekiller, kimi ve hangi görüşü temsil ediyorlar”diye düşünebilirsiniz. Ama düşünmeyin, çünkü bizde böyle. Kalite, vasıf, tutarlılık, dik duruş, bunların hepsi bir gaz ve toz bulutuymuş…
En çok “Dik durdum” diyenler en çok yön değiştirenlermiş. Vay kedi canını ya! Ekibe bak, çay demle.
Sonra Kuzu Bey’in elinden anayasa alacağız bir de. İyişallah yeni anayasada anabacı küfür olmaz. Çünkü o yanlış. Puş, HS filan tamam sorun yok.
Saran Medya’nın (nefis bir isim bence) yayın haklarını satın aldıktan sonra fiyatta anlaşamaması üzerine fiyatta anlaşması sayesinde TRT ekranlarında izleyebildiğimiz olimpiyatlarda ilginç rastlantılarla karşılaşıyoruz.
BBC ve NBC yayınlarındaki sporcu tanıtım bantları sanki çok afedersiniz o biçim bir görüntü oluşmasına neden oluyor.
Aynı Burhan Kuzu’nun tivitinde yazdığı HS’nin “Hadi sende”olduğunu söylemesi gibi. HS sev, kollarına al beni.
Massive Attack’ın yeni klibi internete düştü. Klipte entelli filmlerin olmazsa olmazı Cate Blanchett var. Herhalde Tilda Swinton’un o gün işi vardı. Yine de övmek için uygun bir parça ve video.
Her Massive Attack parçası gibi bu parça da fena değil. Bu klipler tabii ki yeni albümün öncü sarsıntıları. Dilerseniz yeni albüm gelene kadar bir önceki Heligoland’e kulak kabartın. O da güzel bir albümdür, unutmamalı.
Atv Ana Haber ekibine sevgilerimle bir GTA videosu yollamak istiyorum.
Böyle olur GTA’da düğün konvoyu.
Kapatırken şu videoya bir bakmanızı isterim. Sincap reyiz GoPro’yu (ufak kamera gibi düşünün) kapıp film çekmiş. Sonunda da şeklini yapıyor. Sincap reyizin dallardan dallar arasına atlayışı beni benden aldı.
Bu arada Youtube’da buna bakarken birçok hayvanın da GoPro’yu kapıp çektiği farklı videolara denk geldim. Merak ederseniz, bakarsınız.
Salih Tuna: İhale işlerini becerebilirler ama…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.