Karadeniz’de çay işçileri iki sendika arasında süren rekabete, TİS imzalanamayan 6 yıla, çalışma huzurunun bozulmasına, hak gasplarına ve sendika değiştirmeleri için yapılan tehdit ve sürgünlere “Artık Yeter” dedi.
DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikası’nda örgütlenmeye karar veren çay işçileri Rize’de buluştu. Trabzon, Artvin, Rize ve Giresun’daki çay fabrikalarında çalışan yüzlerce işçi Sır Düğün Salonu’nda yapılan toplantıda kürsüye çıkarak sendikalarını değiştirmeye zorlandıklarını, yıllarca yasal haklarının nasıl engellendiğini ve hak gasplarını anlattılar. Karadeniz insanının heyecanı ve coşkusunun yansıdığı toplantıda konuşan işçiler, baskılar nedeniyle katılımın az olacağı endişesi yaşadıklarını, ancak tüm baskılara rağmen katılımın çay işçisinin davasına sahip çıktığının göstergesi olduğunu vurguladı. İşçilere büyük bir moral ve güç veren toplantıyı belki de en iyi özetleyecek cümle, toplantının ardından telefonla işyerinden bir çalışma arkadaşını arayan çay işçisinin söylediğiydi: “Çay işçisi bugün bir devri kapatıp yeni bir devir açtı.”
TİS İMZALANDI, DOĞUM ÜCRETİ DÜŞTÜ
Hopa’dan toplantıya katılan Rezzan isimli kadın işçi, önceden doğum ücreti olarak 48 TL aldıklarını ancak Öz Gıda-İş’in imzaladığı yeni TİS’le doğum ücretinin 30 TL’ye düştüğünü söyledi. “Böyle bir şey nerede görülmüş?” diye soran Rezzan, “İşçiler olarak tehdit ediliyoruz, baskı altındayız ve yalnızız” dedi. Kendi iradesiyle DİSK’e üye olduğunu anlatan Rezzan, “Ezilmeden, mağdur olmadan çalışmak istiyorum. Bunun için sendikamı, DİSK’i seçtim” diye konuştu.
BİZE MÜCADELE EDECEK SENDİKA LAZIM
“Edebiyatçı değilim, laftan anlamam. Ben işçiyim, benim ellerim nasırlı. Bizim halimizi işçilikten gelen insanlar anlar” diyen Taşçılar Çay Fabrikası’ndan Recep Akyıldız, işçiye mücadele edecek sendikacıların lazım olduğunu söyledi. Akyıldız, şöyle devam etti: “Bizim sırtımıza çıkıp vekil olmayacak. Sendikamızın başkanı da işçilik etmiş. Hoşuma gitti. Seyit başkana ‘mücadeleye var mısınız’ dedim, ‘Varım’ dedi.”
DEDİKLERİNİN TERSİNİ YAPTILAR
Çaykur’da sendikal örgülenmede tüm işçilerin gözünün çevrildiği, çay işçisinin ‘amiral gemisi’ olarak nitelenen paketleme fabrikası işçileri de toplantıya katıldı. 100. Yıl Paketleme Fabrikası’ndan Mustafa Kiraz, Çaykur’a gelen tüm sendikaların “işçinin mağduriyetini gidereceğiz” dediklerini, ama tersini yaptıklarını, işçinin hep mağdur olduğunu hatırlattı. Kiraz, “Biz Çaykur işçisi olarak artık bu mağduriyete son vermek istiyoruz” dedi.
Cebinden çıkardığı maaş bordrosunu gösteren Azaklı Çay Fabrikası’nden Şeref isimli işçi de Öz Gıda-İş geldikten sonra geçen 6 yılda aldığı ücrette ilerleme değil gerileme olduğunu söyledi. Çayeli Çay Fabrikası işçisi Nedim Demirci, Öz Gıda-İş Sendikasının temsilcilerine TV’de sözleşmenin sorulduğunu anlatarak, “Temsilciler ‘sevincimizden, heyecanımızdan bir şey anlatamıyoruz’ dediler. Geldi o da maaşımızı eritti.”
SIKINTI VAR ARTIK!
“Sayın başkan bize yüreğini açtığını söyledi. Nedim dayının yaptığı konuşmadaki heyecanı görünce DİSK’te bütünleşeceğimize inanıyorum” diye konuşan Işıklı Çay Fabrikası’ndan Yusuf Karaca, Karadeniz’de bir laf vardır; ‘Sıkıntı yok!’ Sıkıntı yok diye diye buraya geldik. Artık sıkıntı var dediklerini ifade eden Karaca “ Baskı var, sürgün var evet ama korkmayacak kimse. Davamıza sahip çıkıp bu baskılara son vereceğiz.”
DEMİREL BUGÜN YOK, AKP DE OLMAYACAK
“Burada 40 yıldır bir sendika vardı, bu sendikayı haklarımızı almak için değiştirdik ama alamadık” diyen 100. Yıl Paketleme Çay Fabrikasından Şevki Çağıran, “DİSK’i haklarımızı almak için buraya çağırdık. DİSK’i buraya çağırdıysak demek ki bir sıkıntı var.” Çağıran, şunları söyledi: “Bizi korkutmasınlar. İşçisi olmayan devletin geleceği yoktur. Gidelim arkadaşlarımızı ikna edelim. Demirel zamanında çay fabrikası sayısını 45’e çıkardı ama partisi bugün nerede, mecliste bile yok. AKP de ilelebet olmayacak. Ama işçiler burada olacak. Rizeli bir iş yaparsa lider olur. Sanatta siyasette iş dünyasında da bu böyle. Biz de DİSK’le bunu başaralım.”
İLK ÜYE ALKIŞ ALIYOR
Trabzon Of Çay Fabrikası işçisi Hayrettin Kaplanoğlu, DİSK Gıda-İş Sendikası’na ilk üye olan işçi olduğunu söyleyince salonda alkışlar yükseliyor. Çay işçilerinin yüzde 80’inin aynı zamanda çay üreticisi olduğuna dikkat çeken Kaplanoğlu, sendikanın bu mücadelede yanına çay üreticilerini de alması gerekliliğine dikkat çekti. Çay işçisinin 6 yıldır sendikaların yetki çatışmasının arasında kaldığını belirten Kaplanoğlu, “Tüm baskılara rağmen ‘artık yeter’ dedik. Sendikamızın ilk üyesi olmaktan gurur duyuyorum.”
NEDEN BURADAYIM?
Fındıklı Çay Fabrikası işçisi Kadirhan Kadıoğlu, baskılar nedeniyle ne yazık ki sendikasız kaldıklarını ve yıllardır hak kayıpları yaşadıklarını ifade etti. “Neden buradayım?” sorusuna “DİSK’e, Gıda-İş Sendikası’na inandığım için buradayım” cevabını veren Kadıoğlu, “Aralık ayından bu yana Gıda-İş’le birlikte nasıl bir sendika istediğimizi konuştuk. Sendikal bürokrasiye karşı, sendikamızı yeniden kurmak için buradayım. Biz iktidarın baskısını değil saygı istiyoruz. Hiçbirimiz hepimiz kadar güçlü değiliz. Onun için birleşmeliyiz.”
ÇAY İŞÇİSİ DAVASINA SAHİP ÇIKTI
Toplantıya gelirken ‘yeterli katılım olacak mı’ tereddütü yaşadığını anlatan Derepazarı Çay Fabrikası’ndan Erol Koyuncu, “Ama gördüm ki çay işçisi davasına sahip çıkmış” dedi. Of’taki işçi arkadaş sendikaya ilk üye olduysa ben de fabrikamda DİSK’e üye olan ilk işçiyim diye gururla konuşan Koyuncu’nun “Ben birinciliği Tirebolu’ya sürüldüğüm için kaçırdım”sözleri salonda kahkalara neden oldu. “İşverenle kol kola giren sendikadan işçiye hayır gelir mi? İşveren ‘şu sendikaya geçin ben size haklarınızı vereceğim’ der mi diye diye takılıyordum. Şimdi hanım benden çok alıyor ve bana takılıyor. Ne hale geldiğimizi artık görelim” dedi. Çaykur’da işçilere baskı yaparak derenin önüne set çekmek istediklerini ama o derenin akacağını, ilerleyeceğini söyleyen Koyuncu, “Bu hükümet yalandan uğraşmasın, insanlık kazanacak” diye konuştu.
HODRİ MEYDAN! KOYALIM FABRİKALARA SANDIKLARI
SEYİT ASLAN (DİSK Gıda-İş Genel Sekreteri): Çay işçilerinin çağrısıyla buraya geldik. Aralık ayından bu yana işçilerle bir araya geliyoruz. Biz isterdik ki diğer iki sendika işçilerin sorunlarını çözsün. Ama olmadı. Bizim için alınteri ve işçilerin hakkı sözkonusuyla diğer bütün meseleler teferruattır. Çaykur’da baskı, sürgün, işten atma tehdidi var. Ama artık Çaykur işçisi yalnız değil. Artık Çaykur işçisiyle kaderini birleştirmiş DİSK var. Çay işçisinin üzerinde baskı kuran Çaykur Genel Müdürü’nün görevi bu değil. Emeğimizi, hakkımızı kimseye yedirmeyeceğiz. Çaykur’da ne paketlemeyi, ne buhar kazanlarımızı taşerona vermeyeceğiz. Özel çay fabrikaları sadece çay işçisinin değil çay üreticisinin de hakkını yiyor. Ürettiği çayın yarısını Çaykur alıyor, diğer yarısını özel fabrikalara yarı fiyatına yok pahasına satmak zorunda kalıyor üretici. Biz Karadeniz’de Çay Platformu kuracağız. Bütün Karadeniz’de halkla üreticiyle muhtarlarla kooperatiflerle birlikte çay taban fiyatını biz belirleyeceğiz. Çaykur işçisi bu davada biz varız dediği sürece sendika olarak sizlerle birlikte bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Çay işçisi muhtarını, belediye başkanını, vekilini, başbakanını seçiyor ama sendikasını seçemiyor. Böyle birşey olur mu? Kimse bizim sendika seçme hakkımıza engel olamaz. İki sendikaya da sesleniyorum; koyalım fabrikaya sandıkları, referandum yapalım, işçinin iradesi ortaya çıksın. Bu sendikalar daha iyi TİS istiyorlarsa hodri meydan! Eğer referandumu kabul etmezlerse biz onlara Rize’yi ve Karadeniz’i dar edeceğiz.
YETKİ VERİN, ADAM GİBİ BİR TİS İMZALAYIM
KANİ BEKO (DİSK Genel Başkanı): Çay işçisi mutluysa, imzaladığı TİS’ten memnunsa, çalışma şartları güzelse, mevsimlik işçi işsiz kalmayacaksa biz o mutluluğu alkışlarız. Ama burada çay işçisi mutlu ve huzurlu değil. DİSK gücünü işçilerden alıyor, işçi evet demeden TİS imzalamaz. Biz DİSK olarak kollarımızı açtık, çay işçisiyle kucaklaşmak, örgütlenmek istiyoruz. Çaykur’da bu adaletsizlik ve esaret kalksın istiyoruz. Çay işçisi 5-6 yıldır zam alamamış. Bazı yerler özelleştirilerek kadrolu işçi yerine taşeron işçi alınmış. Çaykur’da DİSK’e yetki verin, Karadeniz’de, Rize’de adam gibi bir TİS imzalayalım.
İŞÇİNİN İRADESİ VE BİRLİĞİ İÇİN GELDİK
CELAL OVAT (DİSK Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı): İşçi ve emekçiler direnişlerinde Çaykur işçisinin ürettiği çay ile ısındı. İstanbul’da tekstil, İzmir’de metal, Ağrı’da elektrik, Karadeniz’de çay işçisinin mücadelesi demleniyor. Karadeniz için en önemli ürün çay ama çayda sıkıntı var. Çayda üreticinin, işçinin sorunu var. Burada 6 yıldır, çay işçisine karşı örgütlenen bir sendika işçiye dayatılmaya çalışılıyor. İşverenin gücüyle gelen sendika var. Biz buraya sendikalar arasındaki kayıkçı kavgasına gelmedik. Biz çay işçisinin iradesi ve birliği için geldik.
Orhon Mahalle Mahalle Geziyor
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.