Elbette, Türkçe bilmeyen yabancılar için..
Bir bölgede yabancılar fazlaysa esnaf onların dilinde tabelalar asarak müşteri çekmeyi hedefler. Hatta yabancılara mal satmayı hedefleyenler tabelanın yanı sıra işyerlerinde o yabancıların dilini bilen kişileri de çalıştırırlar.
Örneğin; kapalı çarşı gibi yerlerde, cami, müze vs. çevrelerindeki işyerlerinde yabancıları iş yerine çekmek isteyen tezgahtarlar kapılardan yabancıları dükkanlarına çekmeye çalışırlar. Televizyonumuzun İstanbul stüdyolarının bulunduğu Osmanbey-Nişantaşı bölgesindeki işyerlerinde çalışanların çoğunluğu yabancı. Çünkü bu konfeksiyon toptancıları ağırlıklı olarak yabancılara mal satıyorlar. Bu çalışanların bir çoğu da eski demir perde ülke vatandaşları.
Turistik bölgelerin hemen her yerinde İngilizce tabela ve İngilizce bilen elemanlar vardır.
Neredeyse kalıcı hale gelen 5 Milyon civarındaki sığınmacıların çokluğu nedeniyle Arapça ve bazı yerlerde de Kürtçe İngilizcenin önüne geçmiş durumda.
Bu durumun Araplaşmayla vs. bir ilgisi yok, müşteri çoğunluğu Arap olduğu için Arapça tabelalar daha fazla. Yine de Antalya, Muğla, İzmir gibi bölgelerde İngilizce tabelalar çoğunlukta.
Bu durumu anlamaktan aciz ilkel kafalıların tabela sökmelerine alkış tutanlar da demek onlar gibi.!
İşin garibi topa bazı müftüler de girmiş bulunmakta.
Onlar da Arapça tabelalar üzerinden Arapçanın kutsallığını anlatıyorlar. Sanırsınız ki tabelalarda ayetler yazıyor da onlar indiriliyor!
Yahu yabancı dilde tabela asanların tek derdi var: yabancıdan para kazanmak! Kimsenin dillerin kutsallığına dayanarak tabela astığı yok!
Bu ülkenin sağıyla, soluyla, dinlisiyle, dinsiziyle vs. insan potansiyelinin zeka düzeyini gördükçe insanın gelecek ümidi tükeniyor…!
ADNAN ONAY
ÇAY KANUNU; ŞİMDİ DEĞİLSE NE ZAMAN?
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.