BES Samsun Şube Başkanı KESK Dönem Sözcüsü Yılmaz TULUK, 5,5 milyon kamu emekçisini ve emeklisi doğrudan ilgilendiren “toplu sözleşme” görüşmeleri 23 Ağustos 2021 Pazartesi günü tarafların anlaşmasıyla sonuçlandığına dikkat çekti.
“BİAT EDENLER HÜKÜMETİ ARKASINA ALDI”
Gençağa karafazlı -Samsun
Biat edenler, satış sözleşmesine imza atanlar gizli pazarlıkta kendi maaşlarının artıranlar emekçilerin temsilcisi olamayacağını ifade eden BES Samsun Şube Başkanı KESK Dönem Sözcüsü Yılmaz TULUK, şunları söyledi;
“5,5 milyon kamu emekçisini ve emeklisi olarak ailelerimizi de kattığımızda 20 milyonluk geniş bir kitlenin geleceğini doğrudan ilgilendiren “toplu sözleşme” görüşmeleri 23 Ağustos 2021 Pazartesi günü taraflar arasında varılan mutabakatla sona ermiştir.
Toplu Görüşmelerde en çok aidat konusu gündeme düşmüştür. Sendikaya üye olan kamu emekçisi her 3 ayda 400,00TL. aidat yardımı alacaktır. Kolluk kuvveti, asker, infaz koruma memuru ve yaklaşık 1 milyon 800 bin memur hiçbir sendikaya üye değildir, emeklilerle birlikte üye olmayanlar bu haktan faydalanamayacaktır. Yetkili ama etkili olmayan Hükümet ile anlaşmaya oturan sendikalar devleti de arkasına alarak, sendikadan istifa etmek isteyenleri tutarak, üye olmayanı da Hükümetin gücünü kullanarak sendikalarına üye yapmaya çalışmaktadır.
Yine %1’in altında olan sendikalar bu toplu sözleşme aidatından faydalanamayacak, örgütlenme, sendika seçme hakkını kaybedecek, sendika tekeli teşvik edilecek.
“BİAT ETTİLER GİZLİ PAZARLIKLAR YAPTILAR”
Biz KESK olarak, sendika aidatına her zaman karşı geldik. Eğer sendika aidatınızı patron yada devlet ödüyorsa, patrona ve Hükümete biat edersiniz.’ Yetkili sendikanın ‘bütçeden hakkımızı, refahtan payımızı aldık’ söylemi aldatmacadır, kandırmacadır. Sendikalara üye olan tüm kamu emekçileri de 400,00TL, aidattan çok rahatsız, başka bir rahatsızlık da satış sözleşmesine oturan konfederasyonların gizli pazarlıkta kendi maaşlarının yüksekliği kamuoyunda rahatsızlık yaratmıştır.
Bizim konfederasyonumuzda ve işkollarımızda olan yöneticilerimiz tüzüğümüze göre, kamuda ne maaş alıyorsa onu almaktadır. Bütün kamu emekçilerini hiç kimseye biat etmeden, özlük haklarımızı direne direne, omuz omuza sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Hemen baştan ifade edelim ki, günlerdir bizden adeta kaçırılan, kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerin ürünü mutabakatın adı “ölümü gösterip sıtmaya razı etme mutabakatıdır.
Hükümet 12 Ağustos’ta yaptığı kamu emekçileri ve emeklikleri tarafından tepki ile karşılanan ilk teklifini yenilemek için 11 gün boyunca hiçbir adım atmamıştır.
“BU PAZARLIĞI BAŞARI OLARAK GÖSTERMİŞLER”
Kamu Görevlileri Sendikaları Heyetinde yer alan bir konfederasyon olarak, KESK olarak tam 11 gün boyunca, her gün, yeni bir teklifi yapılıp yapılmayacağını, yapılacaksa 4688 sayılı yasaya göre bizim de katılmamız gereken toplantının ne zaman gerçekleştirileceği konularında defalarca girişimde bulunduk Ancak 11 gündür defalarca görüştüğümüz Çalışma Bakanlığından hep aynı cevabı, “Henüz net değil” cevabını aldık.
Varılan mutabakata göre;
Hükümetin 12 Ağustos’ta yaptığı ilk teklifin 2022 yılı için sadece 1 puan, 2023 için ise 2 puan, yani toplamda 3 puan artırıldığı mutabakat büyük kazanım, bir başarı gibi sunulmaktadır.
Buna göre masaya “yetkili” sıfatı ile oturanlar ve bu dönem ortak hareket ettikleri konfederasyon 2022 için %21 maaş artışı artı %3 refah payı artı 600 TL önceki dönem kaybı talep etmiştir. Buna karşın 2022 yılı için altışar aylık dilimler halinde %.5.+%7 maaş artışına imza atmıştır.
Yine 2023 için %17 maaş artışı + %3 refah payı teklifine karşılık altışar aylık dilimler halinde %8 + %6 oranına imza atılmıştır.
Durum ortada olmasına rağmen “çalışanlarımızı enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz nutukları atılmıştır.
Tüm bunlardan sonra soruyoruz, bu mudur başarı?
Bu ülkede çarşıda, pazarda, mutfakta yaşanan gerçek enflasyon %45’i aşmıştır.
İğneden ipliğe her şeye zam yağmurunun devam ettiği,
Bu mutabakatta:
• Kamu emekçilerinin yıllardır yaşadığı gelir vergisi adaletsizliğine son verilmesi yine yok.
• Emekli olduğumuzda maaşlarımızın yarı yarıya düşmesine yol açan ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması başlığı yine yok.
• Farklı adlar altında güvencesiz istihdam edilenlerin kadrolu-güvenceli istihdama geçirilmesi yine yok.
• “4/C’li 4/B’liler” olarak bilinen kamu emekçilerinin ek ödeme, emeklilik gibi temel sorunlarının çözümü yine yok.
• Sayıları yüz bini aşan Yardımcı Hizmetler Sınıfının yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesi yine yok.
• Torpilin, kayırmanın kapsını sonuna kadar açan mülakat sitemine son verilmesi yine yok.
• OHAL KHK’leri ile sorgusuz-sualsiz işinden ekmeğinden edilen kamu emekçilerinin görevine iadesi yine yok.
• Kadın kamu emekçilerine yönelik ayrımcılığın önüne geçilmesi için kadın taleplerinin kadın emekçiler tarafından görüşülmesi ve mutabakat metninde ayrı bir başlık altında yer alması yine yok.
• Kamu kurumlarında ücretsiz kreşler açılması, söz konusu kreşler açılıncaya kadar kreş yardımı verilmesi yine yok.
Sonuç olarak ortada taraflar arasında bağlayıcılığı olan bir toplu sözleşme metni değil, 3600 ek gösterge ve sözleşmeli personeli durumu başta olmak üzere çıkmaz ayın son çarşambasına bırakılan bir vaat-temenni metni vardır.
KESK olarak 20 milyonluk devasa bir kitleye sefalet, yoksulluk, güvencesizlik dayatan bu mutabakatı KABUL ETMİYORUZ!
Yıllardır yaşanan kayıplar, biriken sorunlar bu yıl konfederasyonların tekliflerine daha fazla yansımıştır. Bu yıl konfederasyonların maaş artış talepleri başta olmak üzere pek çok talebi ilk defa bu kadar bir birine yakınlaşmıştır.
Ancak bugün altına imza atılan mutabakat taleplerde ortaklaşmadan daha önemli olanın bu talepler için mücadelede ortaklaşmak olduğunu açık bir şekilde ortaya koymuştur.
“ENEKLİLERİN EMEKÇİLEİRN SESİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
KESK olarak bu yönde yaptığımız çağrılar, kamu emekçilerinin ve emeklilerini daha da mağdur edecek yeni bir “satış” sözleşmesine onay verilmemesi yönündeki uyarılarımız “yetkili” konfederasyon tarafından yok sayılmıştır.
Biz her şeye rağmen sendika-konfederasyon olmanın gereğini yerine getirmeye devam edeceğiz. Hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmekle görevli olduğumuz 5,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisinin sesi olmayı sürdüreceğiz.
Bu görev ve sorumluluğun bir adımı olarak tüm kamu emekçilerini kendilerine dayatılan sefalet-yoksulluk ve güvencesizlik mutabakatına karşı tepkilerini göstermek üzere üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz.
Bizleri yıllardır siyasi iktidarın ve yine bu iktidarın Hakem Kurulunun iki dudağı arasından çıkacak kararlara mahkum eden mevcut sisteme karşı grev hakkı ile tamamlanmış gerçek toplu sözleşme sistemi için mücadelemizi sürdüreceğiz.”
CHP ‘ÇAY TASLAĞINI AÇIKLAYIN’ ÇAĞRISI YAPTIĞI SİYASİ İKTİDAR SUSUNCA KENDİ TASLAĞINI AÇIKLADI
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.