BEKAROĞLU “VİCDANLARIN KADROSUYLA GELİYORUZ”

BEĞENDİM

ABONE OL

News

BİZ BU ÜLKEDE ÇOK BEDEL ÖDEDİK NE TEZGAHİ
BEKAROĞLU “VİCDANLARIN KADROSUYLA GELİYORUZ”

Saadet Parti Rize Belediye başkan adayı Prof.Dr.Mehmet Bekaroğlu belediye meclis üyesi adaylarını tanıttığı toplantıda ,vicdanların kadrosunu kurduklarını , iktidarın korku içinde olduğunu oy istedikleri her vatandaşın iktidar tarafından tehdit edildiğini öne sürdü

Saadet Partisi Rize Belediye Başkan Adayı insan hakları savunucusu Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, Mart ayında yapılacak olan Yerel Seçimlerde çalışma yapacağı meclis üyesi arkadaşlarını Rize halkına tanıttı. Ardından Rize caddelerinde halkı selamlayan Bekaroğlu vatandaşlardan yoğun ilgi gördü.

COŞKULU BİR KALABALIĞA SESLENDİ

Mehmet Bekaroğlu Belediye meclis üyesi adaylarını açıklamadan önce salonda toplanan yüzlerce taraftarına hitaben bir de konuşma yaptı.

Rize’de bir vicdan kadrosu kurarak yola çıktıklarını belirten Bekaroğlu, seçimlerde Rize’de barışı bozacak her türlü tartışmadan uzak huzur ve barış ortamı içerisinde bir seçim yarışı yapmak istediklerini kimseyle bir kavga niyetlerinin olmadığını ifade ederek, “Bir gün Rize’ye belediye başkanı adayı olacağım hiç aklımdan geçirmedim. Bir kaç ay önce Rize’den bir grup arkadaş benim ismim üzerinde çalışmalar yaparak uzlaştıklarını ve beni aday göstermek istediklerini bana söylediler. Her geçen gün bu talep çoğalınca, bende beni 1999 yılında seçerek Ankara’ya milletvekili olarak gönderen Rizeli hemşerilerime yani sizlere borçlu olduğumu düşündüm. Ya siyaseti bıraktım diyecektim, ya da bu talebe cevap verecektim. Ben de cevap verdim ve buradayım. 30 Mart seçimlerinde sizlerin de teveccühü ile ekibimle birlikte bu seçimi alacağız.

BİZ BU ÜLKEDE ÇOK BEDEL ÖDEDİK NE TEZGAHİ

Bugün çıkmış birileri “Türkiye’de hükümete ve Başbakanımıza karşı uluslararası bir tezgah var ve bu tezgahın bir ayağı olarak da Rize’ye Bekaroğlu geldi” diyorlar bu açık bir iftiradır ve bu iftirayı reddediyorum. Bunu söyleyenler bu ülkenin demokrasi ile yönetildiğini unutuyorlar. 1950 yılından beri bu ülke demokrasi ile yönetiliyor. 12 senedir bu ülkeyi yönetenler de, yönetenlerin milletin oyu ile sandıktan geleceğini, yine milletin oyu ile sandıktan gideceğini söylüyorlar. Bu sandık bir tek sana ait değil ki. Burası Cumhuriyet değil mi? Biz de bu cumhuriyetin vatandaşlarıyız. Rizeliyiz ve Rize’den aday oluyoruz. Öyle tezgâh, mezgah, komplo, momplo bilmeyiz biz. 28 Şubatlarda, 12 Eylüllerde çok bedeller ödedik. Asla darbelerin yanında yer almayız. Darbelerin arkasında ortaya çıkan durumlardan istifade eden iktidarların keyfini sürmedik. Dolayısıyla bizi hiç kimse bu şekilde itham edemez.

HERKES YARGININ KARŞISINA ÇIKACAK

Ben yargıda hesap verdim. Dün Rize Adliyesi’nde davam vardı. 1,5 senedir gelip gidiyorum. Yargıcın karşısına çıkarak kendimi savundum, hesabımı verdim ve beraat ettim. Mehmet Bekaroğlu yargı karşısına çıkacak da bir başkası çıkmayacak mı? Elbette çıkacak, hiçbir ayrım yoktur. Kim hakkında bir itham varsa, savcı kimin hakkında bir iddia hazırlamışsa, o kişinin savcının karşısına çıkması lazım. Evet, sandık olmadan demokrasi olmazsa, yargı olmadan, hukuk olmadan da demokrasi devleti olunmaz.

İLKEMİZ BİLİM OLACAK

Biz 30 Martta yerel seçim yapacağız. Onlar 10 yılda neler yaptıklarının hesabını verecek, bizler de on yıllarca neler yapmak istediğimizi anlatacağız. Yapacaklarımızda bilimi ve uzmanlığı baz alacağız. Bu hükümet uzmanlarla, meslek odalarıyla kavgalı, biz onlarla kavga etmeyeceğiz. Bilim adamlarıyla, uzmanlarla, meslek odalarıyla işbirliği yaparak, onlara danışacağız. Halkın ne istediğini öğrendikten sonra yapacağımız projeleri halkın oylamasına sunacağız. Arı bakışıyla Rize’ye bakarak, neleri hayata geçireceğiz.

ÖNCE İNSAN DİYEN BİR EKİP KURDUK

Önce bina, önce asfalt, önce rant diyen değil, önce insan diyen bir ekibiz. İnsana hizmet etmek için biz bu işe soyunduk. Rize’yi, Rizelilerle yöneteceğiz. Danışarak yöneteceğiz. Rize’de ciddi bir demokrasi örneği göstereceğiz. Tüm Türkiye’ye örnek olacak bir model geliştireceğiz. Her şeyi ama her şeyi sorarak yapacağız. Gerekirse gelecek nesilleri ilgilendiren konularda referandumlar yapacağız. Belediyenin tüm kapıları açılacak. Şeffaf bir şekilde yöneteceğiz. Tüm meclis toplantıları, imar toplantıları ve özellikle ihaleler naklen yayınlarla halkın karşısında yapılacak. Denetlenebilir bir belediyecilik yapacağız.

İHALELER KİMSENİN DAYISINA VERİLMEYECEK

Halkımız bizi denetleyebilecek. Ayrıca bağımsız denetleme kuruluşlarıyla çalışacağız ve hem mali yapımızı hem performansımızı denetleterek rapor halinde halkımıza sunacağız. Açıklıkta hırsızlık ve yolsuzluklar yapılamaz. Naklen yayınlarla yapılan ihaleler kimsenin dayısına, amcasına verilmeyecek. Ben ve ekibim dâhil birinci derece akrabalarımız da belediye ile iş yapmayacak. Ben bunun teminatıyım ve sözünü veriyorum.

BELEDİYELER TUCCAR HALK İSE MÜŞTERİ DEĞİLDİR

Belediyeler kamu hizmeti yaparlar. Belediyeler tüccar değildir ve siz de müşteri değilsiniz. Maalesef bu iktidar döneminde vatandaşlar müşteri haline getirilmiştir. Belediye kapısında sizler hemşerisiniz, yurttaşsınız, müşteri değilsiniz. Belediyeden aldığınız hizmet ticaret değildir, bundan kar edilemez. Bu yüzden bizler kar amaçlı belediyecilik yapmayacağız. Hizmet amaçlı ve insan odaklı belediyecilik yapacağız

İNSANLAR KÖYÜNE GİT LAHANA EK DİYE KOVULDU

Bu şehirde insanlar ezilerek hakaretler edildi. Bir örnek vereyim; 3 çocuklu bir vatandaş, işi yok, hırsızlık falan yapmadan, kimseden yardım dilenmeden simit satmak istiyor. Ama belediye izin vermiyor, sürekli simitleri elinden alınıyor. Sonunda başkana gidiyor ve dilenmek istemiyorum, sadece simit satarak geçimimi kazanmak istiyorum bana bir yer göster şeklinde talepte bulunuyor. Başkan git köyde lahana ek diyerek kovuyor onu. Yani sen başkan olunca Karun mu, firavun mu oldun? Kimsin sen? O insandan ne farkın var. Lahana ekmesini sen biliyorsun da o bilmiyor mu? Eğer biz seçilirsek, hiçbir insandan farklı olmayacağız. Herkesle eşit olacağız.

ERDOĞAN VE YILMAZ’A HAKERET VAR

Yerel yönetim başka partiden, merkezi yönetim başka partiden olursa il hizmet almaz diyorlar. Devletin Rize’ye verdiği yıllık bütçe 100 milyon liradır. Bu para Rize’nin yaşanılabilir bir kent olmasına yetmez ama bunlar dışında ciddi kaynaklar var. Biz bu kaynaklara nasıl ulaşacağımızı biliyoruz. Hükümet vermez diyorlar. Rizelinin hakkını nasıl hükümet vermez. Bu söylemde Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ve iftira var. Yani ben başkan olursam Tayyip Bey Ankara’dan para göndermez. Yapar mı sizce böyle bir şey? Ben Başbakanımızın böyle bir şey yapacağını sanmıyorum. Sayın Mesut Yılmaz da yapmamıştı. Ama Başbakan değil de aşağıdakiler, buradaki yerel siyasetçiler, mesela Hasan Karal, Kendirli Belediyesi’ne yaptığı gibi Rizeli’nin hakkını Ankara’da gasp edecekse onu da yaptırmayız. Bu Rize kalkar Ankara’ya dökülür. Asla ve asla Rizeli’nin hakkını kimseye yedirmeyeceğim bundan şüpheniz olmasın” dedi.

AVM Yİ MERKEZDE YAPTIRMAYACAĞIZ

Kaç tane çocuk parkı var? Rize’de binlerce memur kardeşimiz var, hafta sonu merkezde ailecek piknik yapılabilecek bir mesire alanı bile yok. Çocuklarımızın, gençlerimizin spor alanları yok. Gençler benimle konuşuyorlar. Akşam dörtte okuldan çıkıp Derepazarı’nda idmana gittiklerini, akşam sekizde eve geldiklerini ve çok yorulduklarını, çalışamadıklarını anlatıyorlar. Rize’de bu çocuklarımızın antrenman yapacakları alan yok. Eski stadın yerini AVM yapmak istiyorlar. Neden orasını çocukların, gençlerin, ailelerin zaman geçirebileceği yerlere ayırmıyorsunuz, neden AVM’yi şehir dışında yapmak istemiyorsunuz? Biz Rize’de seçimi alırsak oraya AVM yaptırmayacağız. O şirketle oturup konuşacağız ve şehir dışında bir yer göstereceğiz kendilerine, oteli de orada değil, dağ kısımlarında yapmalarını isteyeceğiz

AĞALARI BEYLERİ ESAS ALMAYACAĞIZ

Biz fakirin, mazlumun duasını almak istiyoruz. Mehmet Bekaroğlu ve ekibi Rize’yi yönetmeye başladığında, insanları esas alacağız. Ağaları, beyleri, zenginleri esas almayacağız. İnsanlar arasında adaletli davranacağız ve kalbimiz herkesle birlikte atacak. Amacımız reddedilmeyecek duayı almaktır.

GİTTİĞİMİZ HERKESİ TEHDİT EDİYORLAR

Biz bu seçimi aldık çünkü iktidarı korku aldı. Nereyi tutarsak gidip oraya baskı ve tehdit yağdırıyorlar. İnsanları ekmekleriyle, ceza kesmekle, yerlerini kapatmakla tehdit ediyorlar. Ama Rize bu tehditlere boyun eğmeyecektir. Bizim hareketimiz bir vicdan hareketidir. Aşağıdan yukarıya doğru büyüyor. Ne yaparlarsa yapsınlar kimse bu vicdan hareketinin önüne geçemeyecektir. Her hafta bir bakan geliyor, daha fazla gelsin, yatırım yapacaklar yapsınlar, para dağıtacaklar, dağıtsınlar, alın ama kimse bu vicdan hareketinin önünde duramayacaktır. Vicdanları kimse satın alamaz, vicdanları kimse yenemez. Bizler her gün sayımızı dalga dalga daha da arttırarak çoğalacağız” dedi. Bekaroğlu’nun konuşması salonda bulunanlar tarafından sıkça alkışlarla kesildi.

BEKAROĞLU’NA YOĞUN İLGİ VARDI

Bekaroğlu konuşmasını bitirdikten sonra belediye meclis üyeleri tanıtıldı. Meclis üyeleri arasında 6 kadın adayının olması ise dikkat çekti. Bekaroğlu meclis adaylarının ellerini topluca havaya kaldırdıktan sonra 31 kişilik meclis üyesi ekibi ve kalabalık taraftarıyla Atatürk Caddesi üzerinden Cumhuriyet Caddesi boyunca yürüdü. Bekaroğlu’nu gören Rize’li birçok vatandaş Bekaroğlu’na ilgisini sarılarak gösterdi.

RİZE ’SENİNLE GURUR DUYUYOR

Cadde boyunca kalabalık taraftarıyla beraber yürüyen Bekaroğlu AKP il başkanlığının altından geçerken kendisini destekleyen vatandaşlar tarafından “ Rize seninle gurur duyuyor. Başkan Bekaroğlu” şeklinde slogan attı. Bekaroğlu Caddenin sonuna geldiğinde bir iş yerinde AKP adayı Reşat Kasap ile karşılaştı. Kalabalık “başkan Bekaroğlu” şeklinde slogan atınca Bekaroğlu “Kasap’a alkış” diyerek Kasap’ı alkışlattı. Ardından beraberce fotoğraf çektirdi.

AYAKABI KUTUSUNDAN 10 TL ÇIKTI

Cumhuriyet caddesi boyunca vatandaşların yoğun ilgi ve sevgisinden oldukça memnun olana Mehmet Bekaroğlu bir de ayakkabı kutusu sürprizi ile karşılaştı. Bir vatandaş basın mensupları aracılığıyla ulaştırdığı ayakkabı kutusunu alan Bekaroğlu gülerek açtığı kutuda 10 TL para çıktı. Ayakkabı kutusunu alan bir çocuk 10 tl parayı görünce sevinerek kalabalıktan uzaklaşırken “böyle kutu hep versinler” diyerek sevincini dile getirdi. Ayakkabı kutusunu gören kalabalık grup ise yaşananlara güldü.