Rize HAFİF KAR YAĞIŞLI -1°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Basın örgütleri: Habere özgürlük istiyoruz

ad826x90

 

ad826x90

Basın örgütleri: Habere özgürlük istiyoruz

OHAL’in ardından basın kuruluşları ve gazetecilere yönelik baskı, saldırı ve tutuklamalara dikkat çekmek için bir araya gelen basın örgütleri, habere özgürlük istiyoruz derken, basın özgürlüğü için verilen mücadelenin insan hakları mücadelesi ile birlikte yürütülmesi gerektiğini söyledi, güç birliği yapmalıyız mesajını verdi

basin_orgutleri_19agustos_manset

İstanbul’da bir araya gelen TGS, TGC, DİSK Basın-İş, Basın Enstitüsü, PEN Türkiye Merkezi ve Haber-Sen basın örgütleri Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde (TGC), “OHAL’in birinci ayında basına baskılar” konulu basın toplantısı düzenledi.

ad826x90

OHAL’in ardından AKP-Saray iktidarının basın kuruluşlarına ve basın çalışanlarına, gazetecilere dönük saldırılarına karşı bir araya gelen örgütler yaşanılan sorunlara dikkat çekerken bugün basın özgürlüğü için verilen mücadelenin, insan hakları mücadelesi ile birlikte yürütülmesi gerektiğini söyledi, güç birliği yapılaması gerektiğini belirti.

Basın toplantısına Özgür Gazeteciler Cemiyeti (ÖGC) Eşbaşkanı Hakkı Boltan ve dün gözaltından serbest bırakılan Özgür Gündem gazetesi Editörü Günay Aslan da katıldı.

Basın toplantısında ilk sözü alan TGC Başkanı Turgay Olcayto, OHAL sürecinde 134 gazete, dergi ve radyonun kapatıldığını hatırlattı, tutuklu olan gazetecilerin sayısının 71’e ulaştığını söyledi. Olcayto, böylesi zor bir süreçte gözaltındaki Özgür Gündem çalışanı 22 gazetecinin serbest bırakılmasının ise sevindirici olduğunu vurguladı.

Tüm yaşananların hukuk dışı olduğunu belirten Olcayto, Özgür Gündem’e yönelik baskın ve kapatma kararını da protesto etti.

ad826x90

OHAL günlerinde halkın haber alma kanallarının kapatıldığını dile getiren Olcayto, Türkiye’de demokrasi toplantılarına katılmayanların linç edilmeye çalışıldığını söyledi. Önemli yazarların da gözaltına alındığını belirten Olcayto, “Hilmi Yavuz, Aslı Erdoğan gibi isimler gözaltına alındı. Ragıp Zarakolu’nun evine baskın yapıldı. Neden bunlar? Nedenini bulmak çok zor. Bu kişiler yazar-çizer sadece, düşüncelerini ifade eden insanlar. Yurt dışında da tanınan insanlar. Bunlar Türkiye’nin yüz akı insanlar” dedi.

“Gazeteler, bugün hala iktidarın kontrolünde, eskisinden de daha fazla. Bugünler gelir geçer ama gazeteciler kalıcıdır” diyen Olcayto, baskılara son verilmesini istedi.

Basın Enstitüsü Başkanı Kadri Gürsel: Gazetelerin derdest edilmesi endişe yaratıyor

Basın Enstitüsü Başkanı Kadri Gürsel de “OHAL” adı altında gazetecilerin derdest edilmesinin, gazetelere el konulmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Bu gazetelere el koyma işlemlerinin darbe girişimini engellemekle ilgisi olmadığını söyleyen Gürsel, “Gazetelerin derdest edilmesi, intikamcı duygularla gazetecilerin üzerine gidilmesi biz de endişe yaratmaktadır. Kaygılanmamıza neden olmaktadır. Basın meslek kurumlarının OHAL’in sürekli hale gelmesi konusunda seslerini yükseltmesi gerekiyor. Gazetecilerin darbe girişimi ile herhangi bir alakası yok. En kısa zamanda darbecilikle suçlanan gazetecilerin de bu darbeye nasıl katıldıklarına dair delillerin ortaya konması lazım” dedi.

“Türkiye’de her türlü muhalefetin darbecilikle eş değer tutulup, cezalandırılmak istenmesi gibi bir eğilim ortaya çıkmış durumda” diyen Gürsel, tüm muhalefetin susturulmak istendiğini kaydetti. Türkiye’de basın özgürlüğü mücadelesi ile demokrasi ve insan hakları mücadelesinin aynı olduğunu belirten Gürsel, bu nedenle de ortaklaşmanın bir zorunluluk olduğunun altını çizdi.

PEN Türkiye Genel Merkezi Başkanı Zeynep Oral: Yaptıklarınız ülkeyi demokrasiden giderek uzaklaştırıyor

PEN Türkiye Genel Merkezi Başkanı Zeynep Oral ise, Türkiye’nin “terörle mücadele ediyorum” adı altında tüm muhalefete saldırdığını ifade etti. Oral, “Aslı Erdoğan’ı Hilmi Yavuz’u gözaltına alarak mı terörle mücadele ediyorsunuz? Özgür Gündem’i basarak, gazetecilere ters kelepçe takarak mı terörle mücadele ediyorsunuz? Gazeteci Gülfem Karataş’a cinsel taciz yaparak mı terörle mücadele ediyorsunuz? Yaptıklarınız ülkeyi demokrasiden giderek uzaklaştırıyor. Yaptıklarınız asla kabul edilemez. Bütün bunlar dünyaya anlatılamaz” dedi.

“İntikam yerine demokrasi ve hukuk üstünlüğünü savunmak gerekiyor” diyen Oral, sözlerini şöyle noktaladı: “Daha çok vicdan lazım. Yaşanabilir bir ülke istiyorsak başka yolumuz yok. O yol, hukukun üstünlüğünden, güç birliğinden ve dayanışmadan geçer.”

basin_orgutleri_19agustos2

TGS Genel Başkanı Uğur Güç: Son bir ayda 134 basın kurumunun kapatıldı

Yine fikir ve ifade özgürlüğü üzerindeki baskıların kaldırılmasını talep ettiklerini söyleyen TGS Genel Başkanı Uğur Güç de, cezaevlerindeki gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını istedi. Son bir ayda 134 basın kurumunun kapatıldığını, 2 binin üzerinde basın emekçisinin ise işsiz kaldığını söyleyen Güç, bu kurumların tüm mal varlığının hazineye devredildiğine işart ederek, işçilerin alacaklarını almaları konusunda bir muhatap dahi bulamadıklarını, büyük bir hukuksuzluk olduğunu söyledi.

Bununla birlikte OHAL süresince 99 gazetecinin gözaltına alındığını paylaşan Güç, birçoğunun serbest bırakıldığını belirtti. Özgür Gündem’in kapatılmasına da değinen Güç, polislerin öfkesine tanık olduklarını ve militanlaştırıldıklarını, bu şekilde davranan polislerin cezalandırılmasını istediklerini söyledi.

DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren: Gözaltında olan 3 gazeteciye neler yapıyorlar?

Güç’ün ardından DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren konuştu. Eren, Özgür Gündem’in kapatılmadan önce de soruşturmalarla boğulmak istendiğini hatırlatarak, “İstese bugün bir vali istediği kanalı TV’yi kapatabilir. 30 gazetecinin sarı basın kartının iptal edildiği açıklandı. Gazetecilerin pasaportları iptal edilmiş. Kimlerin bunlar bilmiyoruz. Binlerce gazeteci işsiz kaldı. Operasyon cemaate karşı değil basın ve ifade özgürlüğüne karşı yapılıyor” diye konuştu.

Özellikle DİHA muhabirlerinin gözaltına alındığını ve tutuklandığına dikkat çeken Eren, Özgür Gündem’in kapatılmasının Anayasa’ya dahi aykırı olduğunu belirtti. Şuan gözaltında olan Özgür Gündem yöneticileri İnan Kızılkaya, Bilir Zana ve Aslı Erdoğan’a emniyet müdürlüğünde neler yaptıklarını bilmediklerini, bu yüzden endişe duyduklarını söyleyen Eren, gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını istedi.

Haber-Sen Şube Başkanı Engin Başçı: Mesleğe yönelik saldırılarda ortaklaşmalıyız

Haber-Sen 5 No’lu Şube Başkanı Engin Başçı ise konuşmasında emek mücadelesinin demokrasi, insan hakları ve basın mücadelesinden ayrı olmadığı üzerinde durdu. Baş, “Öyle bir hale geldi ki bu ülkede en son yapılması gereken meslek gazetecilik oldu. Aynı zamanda evrensel kurallara göre yapılması gereken bir meslek de gazetecilik oldu. Biz bu mesleği toplumun bilgi sahibi olması için yapıyoruz. Bir yerlerden bizim çalışma koşullarımız baskı altına alınırsa bu bize değil o toplumda yaşayanların haklarına yapılmış saldırıdır. Bu nedenle hangi görüşten olursak olalım mesleğe yönelik saldırılarda ortaklaşmalıyız” dedi.

Özgür Gündem editörü Günay Aslan: Gözaltındaki arkadaşlarımızı serbest bırakın

Basın meslek örgütü başkanları ve temsilcilerinin ardından son olarak gazeteye dönük baskında gözaltına alınıp, dün serbest bırakılan ÖGC Yönetim Kurulu üyesi ve Özgür Gündem editörü Günay Aslan konuştu.

Gazeteye yapılan polis baskının ayrıntılarını anlatan Günay, uzun namlulu silahlarla gazeteye baskın yapan polisin gazetecileri tehdit ettiğini paylaştı.

Gazetecilik yapmanın neredeyse imkansız hale geldiğini belirten Aslan, “Hepimiz işkenceden geçirildik. Kadınlara taciz ve tecavüz tehditleri yapıldı. 80 darbesini yaşamadım ama o dönem kadar ağır bir gün ve ağır saatler yaşadık. 8 saat otobüslerde işkenceye maruz kaldık. Çevik kuvvet amiri hastanede beni çevredekilere göstererek ‘terörist’ dedi ve beni linç ettirmeye çalıştı. Biz gazeteciyiz, gazeteci olduğumuz için bunları yaşıyoruz. Gazetecilik mesleğine sahip çıkmak daha zor ama bu baskıları yine bertaraf edecek olan yine dayanışmanın kendisidir” şeklinde konuştu.

Gazete binalarının hala mühürlü olduğunu, tüm bilgisayarlara ve içeride bulunan her şeye el konulduğunu belirten Aslan, “Bilgisayarlarımız, her şeyimiz resmen yağmalanmış. Bu ülkenin yasaları dahi çiğneniyor. Gazetemizin mührü açılsın, Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya, Genel Yayın Yönetmenimiz Zana Kaya ve yazarımız Aslı Erdoğan’ın bırakılmasını istiyoruz” dedi. Aslan Kızılkaya, Kaya ve Erdoğan’dan hala haber alamadıklarına da belirterek, sağlık durumlarından dolayı kaygı duyduklarını da söyledi.

Toplantı soru cevap bölümünün ardından sona erdi.

ad826x90

Sıradaki haber:

Tecavüzü ortaya çıkaran BirGün muhabirine ölüm tehdidi

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.