Rize KAR YAĞIŞLI
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Başesgioğlu, “Paralel yapı konusunda tek bir somut delil yok”

ad826x90

MHP İstanbul Milletvekili ve eski İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Hizmet Hareketi hakkında ortaya attığı paralel yapı iddiaları hakkında tek bir somut delil olmadığını söyledi. Başesgioğlu, Güneydoğu’nun PKK ve KCK’ya teslim edildiğini ve esas paralel yapılanmanın o bölgelerde olduğunu söyledi.

ad826x90

 MHP İstanbul Milletvekili ve eski İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Hizmet Hareketi hakkında ortaya attığı paralel yapı iddiaları hakkında tek bir somut delil olmadığını söyledi. Başesgioğlu, Güneydoğu’nun PKK ve KCK’ya teslim edildiğini ve esas paralel yapılanmanın o bölgelerde olduğunu söyledi.

Başesgioğlu, MHP Rize Teşkilatı’nın davetlisi olarak geldiği Rize’de, 53 Gazeteciler Derneği’ni ziyaret ederek Türkiye’de son zamanlarda yaşanan güncel konular hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

AK Parti’nin birçok siyasi partiye nasip olmayan büyük bir oy yüzdesi ile iktidara geldiğini hatırlatan Başesgioğlu, “Ne yazık ki bugün gelinen noktada Türkiye çok ağır bir tablo ile karşı karşıya kalmıştır. Türkiye’nin geçmişten devraldığı yapısal sorunları var. eğitim, sağlık, yoksulluk, işsizlik gibi yapısal sorunlar bugün de devam etmekte. Eğitim konusunda adeta bir yap boz düzeni söz konusu. İşsizlik konusunda gençlerimizin geleceği kararmış durumda. Her beş gençten biri işsiz. İşsizlik rakamları da her yıl artarak devam etmekte. AK Parti Türkiye’yi çok can yakıcı birçok tehlike ile Türkiye’yi karşı karşıya getirmiştir. Bu tehlikelerden bir tanesi etnik temelli bölücülük tehdididir. Bu tehdit hem ülkemizin hem de milletimizin birlikteliğini parçalamaya yönelik bir harekettir. AK Parti iktidarının parlamenter demokrasiden hızla uzaklaşım otoriter bir yönetime gittiği tehlikesi ile de karşı karşıyayız. Hukuk devlet ilkesini ayaklar altına almış ve ‘ben sandıktan çıktım’ diyerek bütün güçleri kendi elinde toplayarak ülkemizde otoriter bir yönetimin adımlarını atmaya başlamışlardır.” dedi.

basesgioglu1

ad826x90

PARALEL YAPIYA DAİR TEK BİR SOMUT DELİL YOK

Başesgioğlu, 17 Aralık tarihinde Türkiye’nin Cumhuriyet tarihindeki en büyük  rüşvet operasyonunu yaşadığını ifade ederek şöyle devam etti: “Kişilerin masumiyet karinesi, soruşturmanın gizliliği önemlidir ama ortaya konulan iddialar bize bu büyük bir yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun olduğunu göstermekte. 17 Aralık’tan itibaren hükumet yargıya musallat olmuştur. Operasyonların içini boşaltmak için olağanüstü dönemlerde yapılan icraatlere başvurmuştur. 100’ü aşkın hakim ve savcının yeri değiştirilmiştir. 6 bine yakın emniyet mensubu görevinden alınmıştır. Birçok kamu kurumlarında tayinler söz konusu olmuştur. Bütün bunların nedeni yolsuzlukların üstünün örtülmeye çalışılmasıdır. Bu işi paralel devlet, paralel yapı yaptı diye bir slogan geliştirdiler. Başbakan Erdoğan ve hükumet yetkilileri bu paralel yapıya dair tek bir somut delil ortaya koyamamıştır. Hem yurtiçi hem de yurtdışında bağırıyorlar. Çok acımasızca eleştiriler yapıyorlar. Bir yapıyı halk nezdinde mahkum etmeye çalışıyorlar. Fakat bu bizim hırsızlığı yolsuzluğu, rüşveti unutmamız anlamına gelmeyecektir. Ne kadar da uğraşsalar vatandaşımızın zihninden  bu hırsızlığı, bu yolsuzluğu kapatamayacaklardır. Çok olağanüstü bir gayret  sarfedildiğini görüyoruz. Sanki bunun bir İstiklal mücadelesi olduğu sayın Başbakan tarafından da ifade edilmiştir. Ama bütün bunlara rağmen devletin  kayıtlarına giren hiçbir husus kaybolmayacaktır. Bugün olmasa bile ilerde bunların hesabı sorulacaktır. 11 yılın sonunda AK Parti milletimizin sırtına çok ağır bir yük olarak binmiştir. Bütün şahsi meselelerini  devlet meselesi haline getiren bir hükumet ile karşı karşıyayız.bugüne kadar gelmiş geçmiş hiçbir hükumet vatandaşın sırtına bu kadar ağır gelmemişti.”

ASIL PARALEL YAPI PKK VE KCK’YA TESLİM EDİLEN GÜNEYDOĞU’DA

Başesgioğlu, barış sürecinin bir devlet projesi olmadığına dikkat çekerek, şöyle dedi: “1984 yılında bölücü başının başlattığı bir isyan hareketi ile milletimizin birliğine, devletimizin bekasına yönelmiş bir hareket söz konusu oldu. Bu uğurda evlatlarımız şehit oldu. Ama hiçbir zaman terörün siyasallaşmasına, terörün meşrulaşmasına AK Parti hariç hiçbir hükumet müsaade etmedi.  Sözde açılım, barış süreci denen paketlerle maalesef her gün birlik ve beraberliğimizden bir tuğla kopartılıyor. Bu yürütülen süreç tamamen gayri meşru bir süreçtir. Bunun hiçbir anayasal zemini yoktur. Hiçbir siyasal meşrutiyete dayanmayan bir ihanet projesi yürütülüyor.hükumet yetkilileri buna devlet projesi diyor. Bu devlet projesi değildir. Bölücü başı ile gizli bir anlaşma yapılmıştır. BDP bu işin ortağıdır. Bu süreci vatandaşımızdan gizleyerek yürütmektedirler. Ülkemizin büyük bölümünde maalesef güvenlik güçlerimiz o bölgeleri terk etmiştir. PKK ve KCK’ya bu bölgeler teslim edilmiştir. Oralarda istedikleri gibi otorite kurmuşlardır. Esas paralel yapılanma denilen yapılanma ülkemizin o bölgelerinde gerçekleşmiştir. İstediklerini Kandil’e kaçırmaktalar, istediklerinden haraç, vergi almaktalar. Devlet iktidarını o bölgede paylaşan bir yönetim söz konusudur. AK Parti bu paralel yapılanmaya kayıtsız kalmaktadır. Oradaki seçim güvenliğini sağlamakta zorlanmaktadır. MHP olarak bu seçimlerin sağlıklı bir şekilde yapılacağından endişe duymaktayız. O bölgelerde seçim güvenliğinin sağlanması adına gerekli adımların atılmasını istiyoruz.”

ad826x90

Suriye’nin kuzeyinde PKK ve PYD işbirliği ile üç eyaletin özerk bölge ilan edilmesini hatırlatan Başesgioğlu, “Bu hükumetin uyguladığı dış politikanın iflası anlamına gelmektedir. Türkiye’nin birliği için çok büyük bir tehdittir. Bölücü mihraklar buna benzer özerk bölgelerin seçim sonrası artacağını ifade etmekteler. Maalesef bütün bunlar hükumetin gerekli tedbirleri almadığından kaynaklanıyor. Bir terör örgütünün karşısındaki devletten  istediği üç şey vardır. Birincisi muhatap alınma, ikincisi meşru kılınma, üçüncüsü de müzakere etmedir. Bölücü başı 1984 yılında devlete isyan ederken hiçbir zaman 800 bin kişilik Türk Silahlı Kuvvetleri’ni yeneceğine inanmıyordu. Onun inancı günün birinde bir hükumetin kendisiyle müzakere etme, meşru kılma ve muhatap alma inancıydı. Maalesef bugün bölücü örgütün beslediği emeller gerçekleşmiştir. Güneydoğu’da yıllarca devletin yanında saf tutmuş korucu aileler maalesef PKK’nın eline teslim edilmiştir.” diye konuştu.

Başesgioğlu, Başbakan Erdoğan’ın bir televizyon kanalını arayarak talimatlar vermesi hakkında ise, “Bu hem siyasi parti, hem de basın yasasına bir darbedir. Başbakanın yurtdışından bir televizyon programına müdahale ederek Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin sözlerini kaldırmasını istemesi hiçbir demokratik ilke ile bağdaşmıyor. Bunu hoş görmediğimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.

ad826x90

Sıradaki haber:

Güreşçiler İyidere’de Kampa Girdi

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.