Rize AÇIK
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
Nazım Rakıcı

Nazım Rakıcı

05 Ağustos 2021 Perşembe

    ADALET CEZALANDIRILMIŞTIR !!!!

    ADALET CEZALANDIRILMIŞTIR !!!!
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Bugünkü Müslüman geçinenlerin Allah dediği, Allah adını taşıyan puttur

    . Kur’an’ın Allah’ı değildir.

    Allah adıyla andıkları bir puttur.’

    – Yolsuzlukla suçlananların ‘Allah arkamızda’ demelerinin anlamı ne?

    Mehmet Akif bunlara ‘Allah senin palanlın mı?’ diyor.

    Bütün şerrini Allah’a havale ediyorsun.

    Akif de bu tabiri kullanıyor.

    – Kur’an’ın tanıttığı Allah’ı Maun suresinin tanıttığı Allahsızlardan kurtarmak lazım.

    – Yolsuzluk yapıp ‘Arkamızda Allah var, bize Allah yeter’ demek vahim bir müşrikliktir.

    – Bu toplum, toplum olsa buraya kadar gelinir miydi?

    Barabbasları yeğleyen bir toplum.

    Yani, kötülük yapanları yeğleyen bir kötülük toplumu…

    Kur’an ‘Kötülük üreten toplum’ diyor.

    Bu toplum kendini hizaya getirmeden kurtulamaz.

    Barabbas bir haydut. Irz düşmanı, katil, kan içici bir haydut.

    Hz.İsa’nın zindan arkadaşı.

    Meşhur fısıh bayramı geliyor.
    Bu bayramda bir Roma âdeti var.

    Vali, büyük suçlulardan birini halka sorarak affeder.

    Vali Pilatus halka soruyor,

    ‘Barabbas ile İsa’dan hangisini affedeyim,
    bana göre İsa suçsuz’ diyor.
    Halka bakar mısın,
    ‘Barabbas’ı affet’ diyor.

    Bu daha sonra da tekrarlanıyor.

    Halk masum İsa’yı değil, katil Barabbas’ı tercih ediyor.

    Barabbas’ı tercih eden toplumlar Allah’ın lanetini beklesinler.

    Barabbas affedilip çıktıktan sonra yine tecavüz ediyor, hapse giriyor.
    Yine zindana atılıyor.

    Vali tekrar soruyor,

    Halk yine katili tercih ediyor!…

    Şimdi ise , yaşadığımız bu çoğrafyada ;

    Adalet, dürüstlük ve temizlik cezalandırılmıştır.

    . Acaba bizim toplumumuz da Lûti bir toplum mu oldu…..

    Böyle bir yere doğru mu gidiyor?

    Devamını Oku

    “ÇOK BOYUTLU BİR EĞİTİM SEFERBERLİĞİ BAŞLATILMALI”

    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    “ÇOK BOYUTLU BİR EĞİTİM SEFERBERLİĞİ BAŞLATILMALI”

    Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 31 Mayıs Pazartesi yapılan açıklamada kademeli normalleşme kapsamında,
    1 Haziran Salı gününden itibaren tüm ilkokullarda ve okul bünyesindeki ana sınıflarında isteğe bağlı olarak haftada 2 gün yüz yüze eğitime başlanacağı,
    diğer okul öncesi eğitim kurumlarının mevcut durumda olduğu gibi tam zamanlı olarak yüz yüze eğitime devam edeceği,
    ayrıca, köy ve seyrek nüfuslu yerleşim yerlerindeki okullarda yüz yüze eğitime 1 Haziran Salı gününden itibaren haftanın 5 günü tam zamanlı olarak başlanacağı ve 7 Haziran Pazartesi günü itibariyle tüm ortaokul ve liseler haftada 2 gün yüz yüze eğitime geçileceği ifade edilmişti.

    “GÖSTERMELİK ÖNLEMLERİN ÖTESİNE GEÇİLEMEDİ”

    “23 Mart 2020 tarihinden günümüze genel olarak uzaktan öğretim yapılmaya çalışıldı.
    Bu süreçte ek öğretmen, sağlık ve temizlik görevlisi ataması yapılmadı.
    Okulların fiziksel ihtiyaçları da tam anlamıyla karşılanmadı.
    Geçtiğimiz aylarda okullarda yüz yüze eğitime geçildiği süreçte, öğretmenler ve idareciler “maske, mesafe, hijyen” kuralının sağlanamadığı,
    okulların fiziki şartlarının salgın koşullarına uygun olmadığı ve okullarda yeterli personel bulunmadığı gibi sorunlara dikkat çekmekteydi.
    Aradan geçen süreçte yüz yüze eğitime dönüş için bu eksiklerin tamamlanmasına yönelik çağrılarda bulunduk.
    Ancak bu yönde göstermelik önlemlerin ötesine geçilebilmiş değil !”

    “VELİLER BİLİNMEZLİKLERLE BAŞ BAŞA BIRAKILIYOR”

    “Yüz yüze eğitimin velilerin tercihine bırakılması ile, MEB yine sorumluluk almadı ve yaşanan tüm ikilemlere rağmen salgın sürecinde veliler yeniden bilinmezliklerle baş başa bırakıldı.
    Çocuğunu okula göndermeyi tercih eden ya da zorunda kalan veli, ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarının, sosyal mesafeye uygun olmayan sınıfların, hijyen eksikliğinin, test ve aşı yoksunluğunun sorumluluğunu da üstlenmek zorunda kalacak.

    “2 MİLYON 339 bin ÖĞRENCİ 436 GÜNDÜR EĞİTİM ALAMIYOR

    23 Mart 2020 tarihinden bu güne, yani tam 436 gündür eğitime uzaktan ya da yüz yüze erişememiş öğrencileri unutmamak gerektiğini,

    * MEB’in 26 Mayıs 2021 tarihli verilerine göre, pandemi döneminde 2 milyon 339 bin 809 öğrenci EBA’ya ulaşamadığını,
    Ayrıca Milli Eğitim Bakanı 2 milyon öğrenciye ulaşmakta zorlandıklarını,
    1 milyon öğrenciye hiç ulaşamadıklarını belirtti.
    Ancak bu süreçte öğrenicilerin tablet bilgisayar vb. eksiklerini karşılamakla övünen MEB tarafından sadece 664 bin 157 tablet dağıtımı yapıldığını gördük.

    * Uzaktan eğitim, eğitimde var olan eşitsizliklerin artmasına ve öğrenciler arasında var olan makasın derinleşmesine neden oldu.
    Pandemi döneminde öncelik, eğitimde açılan makasın kapatılması ve eşitsizliklerin giderilmesiydi.
    Bu doğrultuda ek programların yapılmasıydı; ancak Milli Eğitim Bakanlığı bu yönde yeterli bir girişimde bulunmadı.

    * Eğitimde yaşanan sorunlar yalnızca bir ‘telafi’ ile çözülmekten çok daha büyük boyutta ve etkidedir.
    Önemli olan, makasın kapatılması için bu konuda tamamlayıcı çözümler üretip, bütünleşik çabalar sarf edilebilmesidir.
    Aksi durumda makas daha büyüyecek ve öğrencilerin gelecek kaybına neden olacaktır.
    Unutulmamalıdır ki bu makasın kapatılması; ekonomik sorunların çözülmesi, yoksulluğun, yoksunluğun, işsizliğin bitirilmesi ile mümkündür.”
    Eğitimde derinleşen bu makasın ivedilikle, doğru bir eğitim sistemi ve planlamasıyla kapatılması gerektiğine inanmaktayız.

    “Bir planlama yapılırken bu makasın ekonomik boyutu da göz önüne alınmalı, sadece Milli Eğitim Bakanlığı’nın çalışma ve olanakları ile değil,
    ilgili bütün Bakanlıkların da sorumluluğunu yerine getirdiği, çok boyutlu bir eğitim seferberliği başlatılmalıdır.

    Diğer ülkelere bakıldığında eğitime erişim eşitsizliği ve pandemide yaşanan sorunların çözümü için ciddi bir kaynak ayrıldığı görülmektedir.
    Bizde ise bir kaynak ayrılmadığı gibi Bakanlık tasarrufa yönelmiş olarak karşımıza çıkmaktadır.

    “SİYASETİN ARKA BAHÇESİ OLMUŞ”

    Türkiye’nin geleceğini şekillendiren eğitim sisteminin AKP döneminde bir ideolojik olarak şekillendirme aracına dönüştüğünü, “Milli Eğitim Bakanlığı’na paralel bir bakanlık gibi hareket eden ‘Saray Komisyonu’ var.
    Eğitim ile ilgili kararlar kim tarafından alınıyor o da belli değil.

    Hatta Cumhurbaşkanlığı içindeki eğitim kurulu paralel bir bakanlık gibi hareket etse de, gerçekte işleyiş böyle dahi değil;
    birbiri ile anlaşamayan iki ayrı oluşum var.
    AKP döneminde gelinen noktada eğitim, eğitim sistemini nasıl yöneteceklerini şekillendiremeyen, birinin diğerini suçladığı, kendi aralarında bile hiçbir konuda ortaklaşamayan iki farklı yapının çatışmasında bir sistemsizliğe dönüştü.

    Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu üyesi Prof. Dr. Ömer Özyılmaz, ‘Bakandan kaynaklanan beceriksizlikten dolayı, bir nesli/kuşağı kaybetmek üzereyiz.
    Çok ciddi önlemler alınmalıdır.
    Milli Eğitim’de bu başarıyı göremiyoruz.

    Makamlar arasındaki hiyerarşi, bakanlık makamının yetkisi ve onuru hiç bu denli alt üst olmamıştı.

    “CHP İKTİDARINDA SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ HAZIR”

    Aynı kişi tarafından atanmış iki ayrı yapı ile bu iktidarın, diğer sorunlarda olduğu gibi eğitimin sorunlarını da çözmesi zaten mümkün değil”
    * Eğitimin her kademesinde acilen çözülmesi gereken sorunlar varken, iktidar temsilcileri iç çatışmalara kapılıp eğitimdeki sorunları geri plana atıyor.
    Siyasetin arka bahçesi olmuş bir eğitim sistemi ile bu sorunlar çözülmez.
    * Veliler umutsuzluğa kapılmasın!
    CHP iktidarında, eğitimdeki sorunların nasıl çözüleceği, öğrenciler arasında derinleşen makasın kapatılması için neler yapılacağı ile ilgili çalışmalarımız hazır.
    * İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamemizde de belirttiğimiz gibi, iktidarımızda eğitime yeterli kaynak aktaracağız.
    Tüm çocuklarımızın eşit şart ve imkanlarda eğitim almalarını sağlayacağız.

    Devamını Oku

    BİR TOPLUMDA Bir Peygamber düşünün ki,

    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    BİR TOPLUMDA

    Bir Peygamber düşünün ki,

    sakal bırakırken sünnetine uyuluyor,
    suyu üç yudumda içerken sünnetine uyuluyor,
    sağ elle yemek yerken sünnetine uyuluyor;
    ama aynı Peygamberin sünneti
    ekonomide yok,
    hukukta yok,
    aile hayatında yok,
    nafakada,
    mirasta yok,
    ekonomide yok,
    eğitimde yok,
    ahlakta yok..

    Eğer bir toplum,

    Peygamberlerinin sadece ,
    boyunu,
    kilosunu,
    şemailini ve saçını
    nasıl taradığını merak ediyor ama;
    faizi nasıl ayakları altına aldığını,
    sömürüyü nasıl durdurduğunu,
    irkçılığı nasıl yasakladığını,
    israfı ve yolsuzluğu nasıl önlediğini hiç merak etmiyorlarsa,
    o toplum Peygamberini anlayamamış demektir…

    Eğer bir toplum

    Peygamberlerini  sakal bırakırken hatırlayıp ama;
    o bir karış sakalla yalan söylerken,
    iftira ederken,
    gıybet ederken,
    harama bakarken,
    kalp kırarken,
    merhametsizlik yaparken,
    sakalda örnek aldıkları Peygamberin tüm bu ahlaksızlıklara ne diyeceğini hiç hatırlamıyorlarsa

    o toplum Peygamberini anlayamamış demektir…

    Eğer bir toplum Peygamberlerini  başkalarına anlatırken
    gece namazıyla,
    açlıktan karnına bağladığı taşla,
    üzerinde uyuduğu hasırın yüzüne çıkardığı izle,
    yaşadığı hurma dallarından ve kerpiçten yapılmış evle anlatıyor ama ;
    kendi hayatlarındaki serpme kahvaltılarda,
    kadife kumaştan cübbelerde,
    lüks villalarda,
    devre mülklerde,
    beş yıldızlı otellerde,
    ihale salonlarında,
    son model araçlarda
    hep başkalarına anlattıkları bu Peygamberi hiç akıllarına getirmiyorlarsa o toplum Peygamberini anlayamamış demektir.

    Mübarek ramazan ayı hürmetiyle  dinimizi doğru, dosdoğru anlamamıza vesile olsun dileğiyle….

    Devamını Oku

    ERDOĞAN, ’20 BİN ÖĞRETMEN ATAYACAĞIZ’ DİYOR!!

    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    ERDOĞAN, ’20 BİN ÖĞRETMEN ATAYACAĞIZ’ DİYOR!!
    SAYIŞTAY RAPORU’NDA 138 BİN ÖĞRETMEN AÇIĞI OLDUĞUNU İFADE EDİYOR…

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “20 bin öğretmen atayacağız” açıklamasına Sayıştay Raporu ile yanıt verdi.

    ‘’138 bin öğretmen açığı ifade edilirken öğretmen atamalarının yapılmıyor olması gerçekten inanılır gibi değil”

    Ataması yapılmayan öğretmenlerin atanmayı beklediklerini,

    “Ataması yapılmayan bu kadar sayıda öğretmen varken,

    Sayıştay Raporu’nda 138 bin öğretmen açığı ifade edilirken ve 107 bin öğretmenin ihtiyacı had safhada belirlenmişken,

    öğretmen atamalarının yapılmıyor olması gerçekten inanılır gibi değil”!!!

    “6 MİLYONA YAKIN ÖĞRENCİ ETKİN EĞİTİME ERİŞEMİYOR”

    Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un 2 milyon 658 bin 40 öğrencinin EBA’ya giremediğini açıkladı.

    “Uzaktan eğitime erişmediklerini de görmüş olduk.

    Aslında etkin olarak uzaktan eğitime erişebiliyorlar mı’ diye hesapladığımızda 6 milyona yakın öğrencinin etkin olarak erişmediğini görüyoruz”!!!

    “İTİBARDAN TASARRUF OLMAZ’, PEKİ TASARRUF EĞİTİMDEN, GENÇLERİMİZDEN Mİ OLACAK”

    Koronavirüs salgınının başlangıcından bugüne kadar 11 ayın geçtiğini ve hala bu kadar öğrencinin eğitime erişmediğini  görmekteyiz.

    “Bunu gerçekten anlamak mümkün değil.

    ‘İtibardan tasarruf olmaz’

    anlayışına şöyle bir tekrar baktığımız zaman,

    ‘Peki tasarruf,,

    eğitimden,

    çocuklarımızdan,

    gençlerimizden mi olacak?”

    Sürekli Milli Eğitim Bakanlığı’na tasarruf ettirilmektedir.

    Bu tasarruf bir taraftan da öğrencilere,
    öğretmenlere,
    okullara yaptırılmaktadır.

    Eğitim bu kadar önemsiz mi?

    Halen atanamayan öğretmenlerin atanmasını bekliyoruz.

    Ataması yapılmayan bu kadar sayıda öğretmen varken,

    Sayıştay Raporu’nda 138 bin öğretmen açığı ifade edilirken ve 107 bin öğretmenin ihtiyacı had safhada belirlenmişken,

    öğretmen atamalarının yapılmıyor olması gerçekten inanılır gibi değil….

    RİZE CHP İl  Eğitim Sekreteri
    Nazım RAKICI

    Devamını Oku

    İKİ BUÇUK MİLYON ÖĞRENCİ EBA’YA ERİŞEMİYOR

    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    İKİ BUÇUK MİLYON ÖĞRENCİ EBA’YA ERİŞEMİYOR

    Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre Türkiye genelinde 2,4 milyon öğrencinin EBA’ya erişimi olmadığını açıkladı.
     
    16 Mart 2020 tarihinde kapatılan okullarımız, aradan geçen neredeyse bir yılda yüz yüze eğitime başlayamadı.
    Siyasi iktidar tarafından öngörüde bulunarak gerekli önlemler alınmadı.
    Milli Eğitim Bakanlığı’na ek bütçe verilmedi.
    Türkiye’nin gelecek neslinden,
    öğrencisinden,
    öğretmeninden,
    okullarından hangi mantıkla tasarruf edilir?
    ‘’İtibardan tasarruf olmaz’’ diyen iktidarın
    siyasi tercihini okullardan,
    öğrencilerden tasarruf etmekten yana kullanması inanılır gibi değil.
    Bütün bu hataların bedelini ise, imkansızlıklar nedeniyle evinde bilgisayarı, televizyonu, interneti olmayan çocuklarımız ödedi.
    Bu durum, öğrenciler arasında var olan makasın açılmasına ve eğitimde eşitsizliklerin derinleşmesine neden oldu.

    “MEB BÜTÇESİNİN YÜZDE 1,5’i İLE SORUN ÇÖZÜLEBİLİRDİ”

    Salgın devam ederken öğrenme kaybı yaşanmasını önlemek için ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri için yüz yüze eğitimin yerine,
    Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden TRT-EBA TV ile dersler verildiğini,
    Bakanlık tarafından paylaşılan verilere bakıldığında,
    Devlet okullarındaki 15.189.878 öğrenci baz alındığında,
    öğrencilerin yüzde 15,79’unun yani 2,4 milyon öğrencinin EBA erişimi olmadığı anlaşılıyor.
    Gerçekte ise bu sayı çok daha fazla.
    Ayrıca EBA TV sistemini etkin kullanamayan milyonlarca öğrenci de göz önüne alındığında
    6 milyondan fazla öğrencinin uzaktan eğitime erişemediğini söyleyebiliriz.
    Halen milyonlarca öğrencinin tablet, bilgisayar ve internet erişimi sorunu devam ediyor.
    Çok sayıda il ve ilçede ise internet alt yapı eksiği olduğu biliniyor.
    Bu süreçte çocuklar için eğitim hakkı, hayata geçirilemedi.

    MEB bütçesinin yaklaşık yüzde 1,5’i kadar olan yaklaşık 2 milyar TL maliyet ile EBA erişimi olmayan öğrencilerin tüm sorunları çözülebilirdi.

    Ancak bu yapılmadı.

    Milli Eğitim Bakanlığı, çocuklarımızın nitelikli ve eşit eğitim imkanına erişimini sağlayacak gereken tedbirleri almalıdır.

    Eğitimde eşitsizliklerin ortadan kaldırılması için yapılması gerekenler son derece önemli.

    Bu makasın ivediklikle, doğru bir eğitim sistemi ve planlamasıyla kapatılması gerekmektedir.

    Devamını Oku

    Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.