Rize HAFİF YAĞMUR 20°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
Hasan Azaklı

Hasan Azaklı

17 Ocak 2021 Pazar

    KATILIMCI BİR BELEDİYE NASIL OLMA(MA)LIDIR?

    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    KATILIMCI BİR BELEDİYE NASIL OLMA(MA)LIDIR?
    Hasan AZAKLI
    Emekli İlköğretim Müfettişi Eğitimci Yazar
    Yerel yönetimlerin oluşumunda seçimler yaklaşırken siyasi arenada büyük bir hareketlenmenin oluştuğu görülmektedir.Demokrasimizin(!) temayüllleri gereği temayül yoklamaları yapılmakta, siyasi parti liderlerinin beğendiği ancak halkın yani avamın ne dediği dikkate alınmayan bir belediye başkanı aday belirlenmesine gidilmektedir.Sözün özü Halk bu işlerden fazla anlamaz,liderler anlamayan halka onu düşünecek yerel yönetimlerde adaylar belrileme çabasını göstermektedir.Hatta bazen o yerleşim birimlerinde yerelde yönetecek yeterlilikte adaylar bulunamamakta,bu nedenle dışardan yerel olmayan aday transferleri yapılmaktadır.Peki demokrasimiz(!) gereği yerel yönetimleri yönetecek belediye başkan adaylarını belirledikten sonra belediye meclisi üyeleri için belirleme nasıl yapılmaktadır?Bu husustada demokrasimiz engin tecrübe ve belirleyici olma yeterliliğine sahiptir.Kenarda,kıyıda köşede kulisler,fiskoslar ve bin bir meşakatli ve de zahmetli yorucu bu tür çalışmalar sonucunda belediye meclis adayları belirlenmektedir.Hiçbir demokratik temayüllere uymayan ve demokratik tutum va davranış içermeyen bu yöntem bizlere demokrasimizin ulvi bir lütfü olarak lanse edilip sunulmaktadır.Bu şekilde belirlenen belediye başkanları ve belediye meclis üyeleri seçildikten sonra nasıl çalışmaktadır? Demoktratik olmayan uygulamalarla ortaya çıkan şekillenmeler sonucu yerel hizmetler ayni kısacası belediye hizmetleri rantsal temelde şekillenmekte halkın yani avamın söz sahibi olamadığı,kısacası lordların söz sahibi olduğu bir yerel yönetim şekillenmesi oluşmaktadır.Hele imar planları tam bir talana dönüştürülmekte,imar uygulamaları rantsal bir paylaşımın tezahürü olarak karşımız çıkmaktadır.Yerelde mahallelerde,semtlerde sorunların çözümü ve halkın temel sorunlarının dile getirilişi önemsenmemekte,ahpap-çavuş ilişkisi,feodal ilişkiler,rantsal ilişki ön plana çıkmakta ve yerel yönetimlerin faaliyet alanları bu ilişki temelinde şekillenmektedir.Peki yerel yönetimlerde kadın ve çocukları durumu nedir? Bu alanda da bir rekora koşulmaktadır.Nüfusa oranla kadın temsiliyeti yok denecek kadar az bir düzeydedir. kısacası yerel yöntimlerde kadının adı yoktur.Zaten onların senede bir kutladıkları 8 mart Dünya Kadınlar Günü var ya. nelerine yetmedi o gün.Onlar senede bir gün oynayıp zıplasınlar yeterde artar bile.Onlar evlerindeki işlere baksınlar.nelerine gerek belediye,yerel yönetim,encümenlik.Ellerinin hamuruyla ikide bir erkek işlerine karışmasınlar.Otursunlar oturdukları yerde.Peki çocuklara ne demeli?onların yerel yönetimlerden talepleri yok mu?Çocukları dinlemeyecek miyiz? O küçük afacanlar ve yaramazlar otursunlar oturdukları yerlerde,nerden çıktı çocukların yerel yönetimlerden talepleri ve istekleri?Onları siyasi parti liderlerinin atadığı koca kafalı amcalar onlardan daha iyi düşünür.Onlara çok katlı uzay apartmanları yapar.oyun alanlarını kaldırır oyun alanlarında AVM’ler ve uzay apartmanları dikilir.Peki ya engelliler ne olacak?terkerlekli sandalyeleri ile sokağa ve caddeye çıktıklarında engelli yolların arabalarla kesildiğini görünce çaresizce kıvranan engelliler.Aman siz de çıkmayın sokağa ne işiniz var caddelerde sokaklarda,yaşadığınıza şükredin.oturun evlerinizde.Televizyon izleyin durun.Bir de siz engel olmayın şehrin mega şehir olması için çaba sarf eden yerel yöneticilerine!!!!!

    Devamını Oku

    BELEDİYE MECLİSİNİN ÇALIŞMA BİÇİMİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    BELEDİYE MECLİSİNİN ÇALIŞMA BİÇİMİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
    Hasan AZAKLI Emekli İlköğretim Müfettişi Eğitimci -Yazar

    Bu yazı Belediye yönetimlerinde meclisin çalışma şeklinin nasıl olduğu hususlarının açıklanması ve yerellerde bu işleyişin nasıl gerçekleştiğinin vurgulanması amacı ile kaleme alınmıştır.
    5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun 20.maddesi Belediye meclisinin toplantı şeklininin her ayın ilk haftası, önceden kararlaştırdığı günde toplanacağı biçiminde olacağını hüküm altına almıştır.Ayrıca, toplantının yeri ve zamanının mutat usûllerle belde halkına duyurulması gerektiği açıklanmıştır.Meclis toplantısının halka açık olduğu belirtilmektedir.Yine aynı kanunun 21.maddesi “Her ayın ilk günündeki belediye meclis gündemi belediye başkanı tarafından belirlenerek en az üç gün önceden üyelere bildirilir ve çeşitli yöntemlerle halka duyurulur” şeklinde hüküm getirmektedir.İlgili kanunun 23.maddesi ise Kesinleşen meclis kararlarının özetlerinin yedi gün içinde uygun araçlarla halka duyurulması gerektiğini hüküm altına almıştır.
    Yukarıda belirtilen kanun maddeleri dikkatle incelendiğinde bir çeşit yerel parlamento olan Belediye meclislerinin çok önemli bir işleve haiz olduğu anlaşılmaktadır.Belediye meclislerinin toplanışından önce toplantının halka duyurulması gerektiği, amir hüküm olarak yasada açıkça belirlenmiş bulunmaktadır.Bu uygulamanın ne yazık ki belediyelerce tam olarak yapılmadığı,belediye meclisi toplantılarının gizli kapaklı bir şekilde yapılmaya çalışılldığı genel bir eğilim olarak kendini göstermektedir.Ayrıca toplantıda alınan kararların halka uygun araçlarla duyurulması hususu ise hiç bir şekilde yerine getirilmemeye çalışılmaktadır.Oysa günümüzde bilişim teknolojisindeki gelişmelere uyguın olarak meclis kararları belediyelerin resmi internet sitelerinden rahatlıkla halka duyurulabilir.Ne yazık ki bu uyguılamada yapılmamakta,Belediyelerde ne tür kararların alındığı hususlarında halk gereği gibi aydınlatılmamaktadır.Bu yönde işleyiş genel olarak gizli kapaklı dönmekte,sanki halkın bigilendirilmesine gerek yokmuş gibi bir tutum sergilenmektedir.Oysa meclisin gündemi,toplantı yeri ve tarihi,toplantıda alınan kararların halka açıklanması tamamen yasal bir zorunluluktur. ve belediyeler kurumsal olarak bu yasal yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadırlar.Günümüzde bu yasal zorunluluğun yerine getirilmeyişinin ana nedenlerinden birisi belediyedeki rantsal kaygılar ve işleyişler başat bir durum olarak kendini göstermektedir.Burada yapılması gereken halkın meclis toplantılarına sürekli katılması ve işleyişi konrollü olarak denetlemesi çok önem arz etmektedir.Belediye meclislerinin işleyişini bırakın halkın takip etmesini,belediye meclisinde muhalafat partilerindeki meclis üyeleri bile kendi görevlerini gereği gibi yerlerine getirmemektedirler.Alınan karar örneklerini dosyalamaktan bile aciz durumdadırlar.Hangi kararları imzaladıkları,hangi kararlara şerh koydukları husularında insanları bilgilendirme yeterliliği bile gösterememektedirler.Doğal olarak böyle bir işleyiş kapasitesindeki meclis üyelerinden etkili bir yerel yönetim etkililiğini beklemek eşyanın doğasına aykırı bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.Belediye meclislerinin işleyişini gözleme ve toplantılara katılım açısından sivil toplum örgütleri,sendikalar v.b kurumlar da sınıfta kalmış durumdadır.Sanki onları ilgilendiren bir konu değilmiş gibi meseleye bakmakta olup,bu olumsuz tutum yerel yönetimlerde bananeciliğe doğru bir anlayış hakim kılınmakta ve sonuç olarak belediyeye hakim siyasi kadrolara rantsal istemlerini rahatlıkla yerine getirmelerine yol verilmektedir.

    Devamını Oku

    Topaloğlu Horonu

    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Topaloğlu sülalesinin yaşadığı Hopa’nın Hendek köyünde oynanan ve Dünyada sadece bu köye özgü olan “Toplaoğlu” horonu tulum eşliğinde oynanmaktadır. Topaloğluların oynadığı horonda çalınan tulum Karadeniz bölgesinde çalınan tulumdan farklı bir özellik göstermektedir. Topaloğlularının oyununda çalınan tulumun delikleri karadenizde çalınan tulumlardan farkı ise delik sayısının iki adet eksik olmasıdır.

    Özellikle Doğu Karadeniz bölgesinde çalınan tulumlar on delikli olup beş inişli ve beş çıkışlı deliklerden oluşmaktadır. Topaloğlularının oynadığı oyunda çalınan tulum üsten aşağı beş delikten, alttan yukarı üç delikten olmak üzere toplam sekiz adet delikten oluşmaktadır.

    Topaloğlu horonunun oynanmasında eşlik eden tulumun diğer tulumlardan iki delik eksik olmasının başlıca nedeni oynanan oyunun sert ritimli olması ve dik çıkışlı olmasından kaynaklanmaktadır. Bu oyunun temel özelliği sert bir ritüele sahip olmasıdır. Topaloğlu sülalesi yüzyıllardan beri keçi besiciliği yapmakta, yazları Hopa’nın Balıklı yaylası ile Murgul’un Mağara ve Şova yaylasına çıkmaktadırlar.

    Topaloğlu sülalesinin bu yaylaları mesken etmelerinin temel nedeni keçilerin kayalık ve taşlı yerleri sevmelerindendir. Bu nedenle Murgul yaylaları kayalık ve taşlık olduğundan Topaloğlu sülalesi yaylak olarak bu yaylaları yazları yurt edinmiştir. Bu doğal ortamda besledikleri keçilerin derisinden tulum yaparak, yapmış oldukları 8 delikli tulumu oynadıkları Topaloğlu horonun aenstrüman eşlemesi yapmışlardır.

    Topaloğlu horonunun temel özelliği kolların dik tutulması, ayakların sert yere vurulmasıdır. Bu folklorik hareketlerde ana tema disiplinin, saygının ve ciddiyetin ön planda tutulmasıdır. Toplumsal yaşam içerisinde bu temaların baskın olduğundan bu davranışlar folklora da yansımış bulunmaktadır.

    Kısacası Topaloğlu horonu disiplini, birliği simgeleyen figürleri içeren bir oyun olma özelliği taşımaktadır. Bu oyunun temel özelliği ve pransibi, daha doğrusu anlatılmak istenen ana tema birlikte davranma, birlikte hareket etme, disiplinli yaşam ve karşılıklı saygıyı içeren figürleri içermesidir.

    Oyunda ayaklar yere sert bir şekilde vurulur. Kollar havaya kaldırılırken hızlı ve dik şekilde bir anda kaldırılır. Oyunda boy sıralaması önemlidir. Oyuna ilk yuvarlak daire şeklinde halka oluşturularak başlanır. Komutçunun komutuyla ayaklar sertçe yere vurularak oyuna başlanır. Daha sonra geçilme hareketi yapılarak kollar dik olarak havaya kaldırılır. Tekrar geçişlerle beraber kırılma seslenmesi ile diğer figüre geçilir. Sağ ayağı dışa alıp, tekrar yerine halka çemberine vurularak oyun devam eder. Komutçunun komutuyla tek el çırpması yapılır. Komutçu daha sonra tulumcuya, oyunculara, çevreye coşku vermek için seslenme yapar. Bu seslenmede komutçu “uçalım uçalım” diye seslenir. Halkadakiler “kime kime” diye karşılık verir. Komutçu onurlandıracağı kişi veya grubun ismini söyler. Bundan sonra üç alkışla oyunun başına dönülür ve bu şekilde oyun devam eder. Komutçu “git dur” komutu verdiğinde oyun sonlandırılır. Topluca baş eğilerek izleyiciler selamlanır ve oyun sona erer. Topaloğlu horonunda tulumcu halkanın ortasında yer alır. Tulum sesi mikrofonla değil doğal olmasına önem verilir. Komutçunun tulumu dinleyip ona göre doğallıkla oyunu yönlendirmesi oyunun en temel prensibidir.

    Devamını Oku

    Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.