ARHAVİ PİLARGET DERNEĞİ “SÖYLEYECEKLERİMİZİ DOĞA SÖYLEDİ”
Geçen hafta Rize ve Artvin de yaşanan sel ve heyelan sonrası bölgede incelemelerde bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ‘Dereleri beton kanallara almamızın faydalarını bu yağmurlarda gördük’ açıklamalarına Arhavi Pilarget derneğinden cevap geldi
Gençağa Karafazlı -Hüseyin Altun
Arhavi’de geçen perşembe günü yaşanan sel ve heyelan sonrası sular altına kalan binaların ve şehrin temizliği için çalışmalar tüm hızıyla devam ederken Arhavi Pilarget Doğa ve Yaşam Derneği başkanı Hazım Kurdoğlu yaşanan sel ve heyelan sonrası bir kişinin yaşamını yitirdiği felaketle ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Gençağa Karafazlı’nın haberine göre, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Dereleri beton kanallara almamızın faydalarını bu sellerde gördük” sözlerine karşı Hazim Kurdoğlu, “Derelerin beton kanallara alınarak daraltılmasına karşı mücadele etmeseydik bugün ölümlerin 100’ü bulması söz konusuydu” dedi.
Yaşanan felakkettir
Kapisre Deresi kavaktan aşağısında yer alan ve belediye sınırları içindeki Boğaziçi Mahallesi’nin iyileştirmeye ihtiyacı olduğunu söyleyen Kurdoğlu, “Hem derneğimiz. Hem çevre kuruluşlarının buna karşı herhangi bir itirazı yok. Yaşanan felaketten önce Arhavi halkına dernek olarak Çağrımızda “Vadilerimizde ki derelerde yapılacak olan beton kanallar, ağaçların katledilmesi, taş ocakları, HES’lerin zararları, olası yağmurların oluşturacağı zararların neler olacağı ve bunlar karşısında neler yapabiliriz’ şeklinde bir çağrıda bulunmuştuk. Bu çağrı ile ilgili toplantımızı bayramın 3.günü yapacağımızın duyurusunu yapmıştık ancak, bizim toplantımızda tartışacağımız ve söyleyeceklerimizi yaşanan sel ve heyelan felaketi ile doğa bizlere toplantıyı gerçekleştirmeden önce bir kez daha söyledi. Doğaya dokunana doğa dersini verdiğini yaşadığımız bu felaketle bir kez daha gördük” diye konuştu.
Güni birlik politikalar çözüm değil
Yaşanan facianın nedenlerini sermaye olduğuna dikkat çeken Kurdoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Bu seller neden oluşuyor? Esas ana gündem maddemizin bu olması gerekiyor. Son 15 yıldır Doğu Karadeniz’in her bölgesi delik deşik edilmişti. Efendim HES’ler maden ocakları, yayla yolları söyleyeyim, taş ocakları, patlatılan tonlarca dinamitlemeler ve en büyük özellikle çok daha büyük harflerle söylemek istiyorum orman kıyımı. Ağaçların ormanlarımızın vahşi kesimi, özellikle bizim Arhavi bölgemizdeki tarihi Balıklı Dağları’nın aşırı plansız orman kesimidir. Ağaçların katledilmesidir. Bunların hepsi bir bütün uzun vadeli, bilimsel, bir etüt edilerek bilimi öne alarak bu çalışmaları gerçekleştirmek gerekir. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde. Bunların çözümü tabii günübirlik politikalarla halledilecek konular değil. Uzun vadeli bu bölgeyi masaya yatırmak lazım.”
Sorumlusu insan
Doğa tahribatının sonucu facia yaşandığını işaret eden Kurdoğlu, “Çünkü bizim coğrafyamız maalesef bu doğa olaylarına maruz kalan bir bölge, aslında doğanın bir suçu yok. Doğa kendi mecrasında ilerliyor. Dikkat ettim bu derece yoğun yağan bir yağmur karşısında bizim Pilarget havzası ve köylerdeki derelerde müdahale edilmediği süre içerisinde dere kendi yolunda ilerliyor. Herhangi bir yıkım çok ufak, çok ufak tefek yerler de kaymalar falan var. Bunlar da bu kadar yağış gayet normal. Çünkü yüzyıllardır bu dereler bu doğa bu şekilde idame ediyor kendini” dedi.
‘Rant karşı mücadelemiz sürecek’
Rant uğruna doğanın talan edildiğinin altını çizen Kurdoğlu, sözlerini şöyle noktaladı: “Doğa bize dokunmaz yeter ki insanoğlunun vahşi egosuna yenilmesin tabi ki derenin içerisine yapı izni verip de derenin içerisinde binalar yıkılacak sonuçta can gidecek.
Devlet bu Dere yataklarını beton kanallara alarak daraltmak yerine bu derelerde yapılaşmalara asla izin vermemelidir. Politik ilişkilerin sonucunda der yataklarına yapılaşmalara izin vermenin bedelini canlarımızla ödüyoruz. Bu ölümlerin sorumlusu yasalara aykırı bir şekilde dere yataklarına yapılaşmaya izin verenlerdir.
Başta Kavak HES olmak üzere bölgemizde taş ocakları, patlatılan dinamitler ve benzeri çalışmalar sonucunda Arhavi’nin kimyasıyla yani doğanın ruhu ile oynadılar.
Kamilet vadisinde yaşananları unutmadık kamilet vadisinin aylarca neden çamur aktığını yeniden seslendirmek çokta doğru değil çünkü Arhavi’de yaşanan doğa katliamını duymayan kalmamıştır.
Sonuç olarak biz köylerimizde özellikle cennet vadimiz Plarget Havzasında 6 kilometrelik ‘ara dereler daha hesaplanmamıştır’.
Rant uğruna derelerin betonlaşmasına HES projelerine, Taş ocaklarına, dinamitlerle doğanın tahrip edilmesine, derelerin israfına karşıyız. Yalnız lokal olarak 5-6 noktada sanat duvarları yani taş duvarlarla tahkimat yapılabilir. Bunun haricinde yapılacak herhangi bir imalata hukuki olarak mücadelemiz devam edecektir.”
İşte doğanın söyledikleri !
CENGİZ İNŞAAT ESKENCİDERE HALKINI BİR DAMLA SUYA MUHTAÇ ETTİ
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.