Amerika’da 1700’lü yılların sonundan itibaren, günde 16 saate çıkan çalışma sürelerinin 10 saate indirilmesini isteyen işçiler, polis kurşunlarına karşı verdikleri mücadeleyle taleplerini kabul ettirmişlerdi. Ancak, bu kazanımı mutlak görmeye niyetli değildiler. Hedef; 8 saatlik iş günü hakkının elde edilmesiydi.
1886’da Şikago’da toplanan Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu, 8 saatlik iş günü için 1 Mayıs’ı grev ve 8 saat uygulamasını fiili olarak hayata geçirme günü olarak belirledi.
Alınan karar çok geçmeden her fabrikaya yayıldı. İşçilerin dağıttığı bir bildiride şöyle yazıyordu: “Bir günlük isyan, daha azı değil. Emeğin dünyasını egemenlik altında tutan kurumların sefil sözcülerinin denetimi dışında bir gün. Emeğin kendi yasalarını yaptığı ve bunları uygulamaya koyma gücünü elde ettiği bir gün. Emekçi ordusunun birliğinin yarattığı muhteşem gücün, dünyanın tüm halklarının kaderlerini ellerinde tutanlara karşı çevrildiği bir gün.”
İşçilerin hepsinin dilinde aynı sözler vardı: “Biz sadece, fabrikada çalışan, akşam eve geldiğinde yemek yiyip yatan ve ertesi gün yeniden çalışan köleler değiliz. Düşünmek ve yaşamak istiyoruz.”
1 Mayıs 1886’da, grev ve gösterilere yarım milyon işçi katıldı. Grev ve gösteriler, 1 Mayıs’tan sonra da sürdü. İşçilerin çoğu 3 Mayıs’ta sokaklara çıktılar. McCormick’e ait fabrikadan atılan ve grevde olan işçiler de miting yaptı. Miting sona ermek üzereyken McCormick fabrika düdüğünü çalarak, içerdeki grev kırıcıları dışarı çıkarttı. Grev kırıcıları protesto etmek için bir grup işçi fabrikaya yöneldi. İşçilere ateş eden polis, 4 işçinin ölmesine, onlarcasının yaralanmasına neden oldu. Bu saldırıyı protesto etmek için 4 Mayıs’ta Haymarket Alanı’nda miting düzenlendi. Miting tam dağılırken, kürsünün önüne, nereden geldiği belli olmayan bir bomba atıldı. Hemen polisin önünde patlayan bomba nedeniyle 7 polis öldü, 69’u ise yaralandı. Yüzlerce işçi asılsız ithamlarla tutuklandı. Tutuklanan işçilerden Albert R. Parsons, August Spies, Adolph Fischer, George Engel 11 Kasım 1887’de idam edildi.
İdam edilen işçi önderlerinin son sözleri tarihe yazıldı. Spiers’ın şu sözleri işçilerin mücadeledeki kararlılığının da simgesi oldu: “Bizi asarak işçi hareketini, milyonları, yoksulluk içinde çalışan milyonlarca işçiyi kendisine çeken bir hareketi yok edeceğinize inanıyorsanız, durmayın bizi asın! Burada bir kıvılcımı yok edeceksiniz, ama orada, önünüzde ve arkanızda her yerde başka kıvılcımlar çakacaktır. Bu, içten içe yanan bir ateş. Bu ateşi söndüremezsiniz.”
Söndüremediler de… 13 Kasım Pazar günü ise yaklaşık yarım milyon işçinin katıldığı bir cenaze töreni düzenlendi.
1886’daki hareket istenen başarıya ulaşmasa da kazanımları beraberinde getirdi. İşgününün 14-16 saat olduğu iş kollarında bu süre 12’ye indi, 10 saat çalışan yerlerde ise 9 saate.
Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu 1888’de, 8 saatlik iş günü kabul edilinceye kadar her yılın 1 Mayısı’nda grev yapılması kararını açıkladı. Belçika, Almanya, İngiltere ve Fransa’daki sendikalar da karara katılacaklarını ilan ettiler.
2. Enternasyonal, 1889’da Paris’te toplanan 1. Kongresinde 1890 1 Mayısı’nda Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonunun yapacağı genel grevi bütün ülkelerde uygulama kararı aldı. 1891’de yapılan 2. Kongrede ise 1 Mayıs’ın İşçi Sınıfının Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü olarak her yıl kutlanmasını kararlaştırdı. Bu yıldan sonra işçi sınıfı tüm ülkelerde ekonomik, demokratik ve siyasi talepleriyle zenginleştirerek her yıl 1 Mayıs’ta alanlara çıktılar. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)
40 milyon aboneyi ilgilendiren yönetmelik değişiyor
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.